Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1305
Karar No: 2021/1397
Karar Tarihi: 08.07.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/1305 Esas 2021/1397 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1305
KARAR NO: 2021/1397
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/10/2019
NUMARASI: 2013/213 Esas, 2019/860 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 08/07/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkili ile davalı kooperatifin, kooperatife ait sitenin sıhhi tesisat ve doğalgaz işlerinin yapımı hususunda sözleşme imzaladıklarını, müvekkilinin sözleşme gereğince tüm yükümlülüklerini tam ve eksiksiz şekilde yerine getirip davalı kooperatife yaptığı tüm işler için malzeme ve işçilik bedeli fatura düzenleyerek tebliğ ettiğini, davalı borçlunun itiraz etmediği fatura bedellerini ödemediğini, 62.500,00 TL alacağın tahsili için İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalı taraf aleyhine icra inkar ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davacı ile müvekkili arasında doğrudan doğruya yapılmış bir sözleşme olmadığını, davacının sunmuş olduğu 10.02.2011 tarihli sözleşmenin müvekkili bağlayacak şekilde iki yetkili tarafından imzalanmadığını, davacının dava konusu yaptığı işlerin dava dışı ... İnşaat-... tarafından üstlenildiğini, müvekkilinin ticari kayıtlarında davcının alacağının mevcut olmadığını, davacının müvekkiline kestiğini iddia ettiği faturaların müvekkiline gönderilmediğini, müvekkili aleyhine İstanbul ...İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasına konu olan 20.000,00 TL tutarındaki senetler dikkate alındığında davacının kestiği fatura bedelleri kadar bir bedelin müvekkili tarafından davacıya zaten ödendiğini belirterek, davanın reddi ile kötüniyetli davacının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; davacının, davalı kooperatif ile 10/02/2011 tarihinde sözleşme imzaladığı, davalı kooperatifin D Blokundaki sıhhi tesisat ve doğalgaz işlerinin yapımı için anlaşıldığı, sözleşme gereğince ödenmesi gereken bedelin ise KDV hariç 108.680,00 TL olduğu; davalı kooperatifin, iki yetkili tarafından imzalanmaması nedeniyle sözleşmenin geçerli olmadığına ilişkin itirazına ilişkin olarak Medeni Kanun 2.madde hükmü gereğince değerlendirildiği, sözleşme kapsamında yapımı taahhüt edilen D blok işlerinin davacı tarafından tamamlandığının yerinde yerinde yapılan bilirkişi incelemesinde neticesinde tespiti, her ne kadar HMK 222/2.maddesine göre birbirini teyit eder nitelikte olmasa da, davalı ve davacı taraf ticari kayıtlarında 102.892,37-TL bedelli faturanın var olması, davalı tarafça da sözleşme konusu işin 3.kişiye yatırıldığının ispat edilememiş olması, sözleşmenin geçersizliği itirazının dava tarihinden önce ileri sürülmemesi hususları göz önüne alındığında, sözleşmede yer alan imza eksikliği nedeniyle sözleşmenin geçerli sayılmamasının hakkın kötüye kullanılması durumuna yol açacağı kanaatine varıldığı; taraflar arasındaki, takip öncesinde borç ve alacak kayıtları incelendiğinde, 28 adet fatura karşılığı 102.892,37-TL'nin her iki taraf kayıtlarında yer aldığı, davalı kooperatif tarafından davacıya farklı tarihlerde olmak üzere 35.000,00-TL ödeme yapıldığı, ödemeler neticesinde davacının davalıdan 67.892,37-TL alacaklı durumda bulunduğu; davalı tarafın, davacıya 102.892,37-TL ödeme yapıldığına ve ödemelerin kayıtlarında yer aldığına ilişkin itirazı ise, davalı kooperatif kayıtlarında her ne kadar bahsedilen ödemeler yer almış olsa da, gerek davalı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmaması nedeniyle lehine delil olarak kabul edilmeyecek olması, gerekse yapılan ödemelerin muhasebe fişleri ekinde ödemelere ait banka dekontu, tahsilat makbuzu ve benzer yasal ödeme belgeleri bulunmadığından, ödeme kayıtlarına itibar edilmediği ve itirazı kabul edilmediği; davalı tarafça, İstanbul ...İcra Müdürlüğü' nün ... Esas sayılı takip dosyasında, 4 adet 5.000,00-TL bedelli senedin toplam değeri 20.000,00-TL' nin ödendiği hususunun ileri sürüldüğü, takibe konu edilen senetlerde, keşidecisinin davalı kooperatif lehtarının ise davacı olduğu, söz konusu senetlerin ise davacı tarafça ciro edilerek dava dışı ...'e devredildiği, ...'in de senetleri icra takibe konu ettiği, takip nedeniyle davalı kooperatif ile ... arasında ibra protokolü imzalandığı; TTK 648, 649 ve 684 .maddeleri uyarınca senedin ciro edilmesi ile cirantanın bütün hakları ciro edilene devrolduğu, davalı kooperatifin de ibra yoluyla senetlerin ödendiği anlaşıldığından, toplam 20.000,00-TL bedelinde bakiye alacak miktarı olan 67.892,37-TL' den mahsubu gerektiği, bu durumda davacı tarafın davalıdan alacak miktarının 47.892,37-TL olduğu gerekçesi ile; davalının icra takip dosyasındaki 47.892,28 TL'ye ilişkin itirazlarının iptali ile takibin kabul edilen kısım yönünden aynı şartlarla devamına; fazlaya ilişkin talebin reddine; kabul edilen dava değeri üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 9.578,45 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine; şartları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; davacının sunmuş olduğu 10.02.2011 tarihli sözleşmenin, müvekkili davalı kooperatifi bağlayacak şekilde iki yetkili tarafından imzalanmadığını; 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu 42/7 ve 60. madde hükümlerine aykırı olduğunu; gerekçede davalı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmaması nedeniyle davalı lehine delil olarak kabul edilmediği bildirilmiş ise de, bilirkişi raporlarında davalı kooperatife ait yevmiye defterinin usulüne uygun olduğu, yevmiye kayıtlarında davacının faturalalarının tamamının ödendiğinin tesbit edildiğini; davacının, müvekkilinin ticari defter kayitlarina delil olarak dayandığını, bu nedenle, müvekkilinin defterlerindeki kayıtların lehine delil olarak kabul edilmemesinin hukuka aykırı olduğunu; davacının sunduğu 28 adet faturanın her birinin tutarının banka kanalı ile ödeme zorunluluğu sınırının altında olduğunu; alacağın varlığı yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporuyla saptandığı, davacının alacağının, takip alacağının tamamı olmadığı tespit edilerek, takibin bir kısmı yönünden devamına karar verilmişken, alacağın likid olduğundan ve borçlunun takibe itirazında haksızlığından söz etmenin mümkün olmadığını; alacağını bilecek durumda olan davacının takibinde, davalı müvekkilinin itirazının kısmen haklı olduğu kabul edilerek, itiraz eden lehine kötü niyet tazminatı hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek kararını kaldırılarak yeniden hüküm tesisine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibi olup, sözleşme kapsamında yüklenicinin temel borcu, yükümlendiği işi sözleşmeye, amacına uygun tamamlayarak teslim etmek, iş sahibinin temel borcu ise bedeli ödemektir. Somut olayda davacı yüklenici tarafından iş bedelinin ödenmediği iddiası ile davalı aleyhine İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyası ile toplam 62.500,00-TL alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının süresinde itiraz ettiği; davacı tarafından açılan itirazın iptali davasında ise sözleşmenin geçerli olmadığı, işin 3.şahıslara yaptırıldığı savunulmuştur. Davacı ile davalı Kooperatif arasında 10.02.2011 tarihli ... Sitesi ... Blok Sıhhi Tesisat ve Doğalgaz İşlerinin yapımını kapsayan KDV hariç 108.680,00 TL tutarlı birim fiyatlı sözleşme bulunduğu, işveren olarak Kooperatif kaşeli vc tek imzanın bulunduğu; mahkemece yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporuna göre sözleşme konusu işlerin yapılmış olduğunun tespit edildiği; bu durumda mahkemece TMK 2.madde gereği sözleşmenin geçerli kabul edilmesinde bir yanlışlık bulunmadığı; eser sözleşmelerinde sözleşmenin feshedilip yüklenicinin işten el çektiği ya da işi terk edip gittiği yasal delillerle ispat edilmedikçe yapılan işin kural olarak yüklenici tarafından gerçekleştirildiğinin kabul edileceği, bu karinenin aksinin iş sahibi tarafından yasal delillerle ispatının zorunlu olduğu ve davalı tarafından yargılama sırasında ispata yarar delil sunulmadığına göre işin davacı tarafından yapıldığının kabul edilmesinin yerinde olduğu; taraf ticari defterlerine göre yapılan ödemeler ve İstanbul ...İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyasında yapılan ödemeler mahsup edilmek suretiyle borç miktarının tespit edildiği, alacağın likit olduğundan inkar tazminatına hükmedilmesinin yerinde olduğu; reddedilen 20.000,00 TL için senet bedelinin dava tarihinden sonra ödenmesi nedeniyle kötüniyet tazminatına hükmedilemiyeceği, mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunun denetime açık ve bilimsel verilere uygun olduğu, rapor esas alınarak davanın kısmen kabulü yönünde verilen mahkeme kararı usul ve yasaya, açıklanan gerekçe ve gerektirici sebeplere uygun olduğundan davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, yerel mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 02/10/2019 tarih ve 2013/213 esas, 2019/860 karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 3.271,52 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 818,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.453,52 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 08/07/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi