3. Hukuk Dairesi 2015/13986 E. , 2016/309 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki Tüketicinin Açtığı Abonelik Sözlemesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde, müvekkilinin ili,.... (46732 ada 4 parsel) A-4 Blok 15 numaralı bağımsız bölüm halindeki mesken için, davalı idare nezdinde su akışının sağlanması amacı ile ferdi su abonesi olmak istediğini, bu aşamada davalı idare görevlileri tarafından müvekkilden kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli talep edildiğini iddia ederek; davalı idarece talep edilen kanal katılım payı ve şebeke hissesi bedelinden müvekkilinin sorumlu tutulmamasını, müvekkilinin ödemesi gereken bir kanal katılım bedeli var ise tespit edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili savunmasında, kanal katılım ve şebeke tesis bedelinin, Belediye Gelirleri Kanununun 87 ve 88. maddeleri ile Tarifeler Yönetmeliğinin 39. maddesi uyarınca idarece sunulan hizmet karşılığı ilk malikten ferdi abonelik sırasında alınan bedel olduğunu, müvekkili idarenin davacı tarafa ait bağımsız bölümün yer aldığı taşınmazın su şebekesi ve kanal hatlarını inşa ettiğini, bu nedenle ilk malik olan davacıdan davaya konu edilen altyapı hizmet bedellerinin yasa gereği talep edildiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacının, davalı kuruma kanal katılım ve şebeke hissesi bedeli olarak 271,90 TL"den sorumlu olduğunun, bunu aşan kısımdan (3.399,72 TL) sorumlu olmadığının tespitine karar verilmiş, verilen bu hüküm süresi içinde, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık; davacının satın aldığı konuta su abonesi olmak için kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli ödemekle yükümlü olup olmadığı noktasında toplanmaktadır
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu"nun Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payı başlığı altındaki 87.maddesi “Belediyelerce ve belediyelere bağlı müesseselerce, aşağıdaki şekilde kanalizasyon tesisi yapılması halinde, bunlardan faydalanan gayrimenkullerin sahiplerinden kanalizasyon harcamalarına katılma payı alınır;
a) Kanalizasyon tesisi yapılması,
b) Mevcut tesislerin sıhhi ve fenni şartlara göre ıslah edilmesi iki ve daha fazla yol kenarında bulunan gayrimenkuller hangi yoldaki kanalizasyona bağlanmış ise, payın hesabında yola ait kanalizasyon giderleri nazara alınır,” düzenlemesini getirmiştir. Aynı yasanın 88.maddesi su tesisleri için 87.maddeye paralel bir düzenleme öngörmüştür.
2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununa dayalı olarak çıkarılan Tarifeler Yönetmeliğinin 39.maddesi ise “2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunu"nun 87. ve 88.maddeleri gereği bir programa göre yapılacak yani; içme, kullanma, endüstri suyu ve kanalizasyon yatırımları ile mevcutların genişletilmesi (tevzi), iyileştirilmesi (ıslahı) amacıyla yapılan harcamalar ve istek üzerine Genel Müdürlüğünce yapılacak işlerin toplam yatırım giderleri tesislerin hizmet edeceği saha dahilindeki gayrimenkullerin sahiplerinden su ve kanalizasyon tesisleri harcamalarına katılma payı alınır.
Su ve kanalizasyon şebekelerine katılma paylarının binasız arsanın vergi değeri payına isabet eden kısmı, inşaat ruhsatının alınması aşamasında avans olarak tahsil edilir.
Bina tamamlandıktan sonra bağımsız bölümlere veya binanın tamamına tahsis aboneliği verilmesi sırasında arsa değeri üzerinden alınan avans düşülerek, yapı değerinin emlak vergi beyanı üzerinden ayrıca %2 oranından fazla olmamak üzere katılım payı tahsil edilir” düzenlemesini içermektedir.
Yine 3194 sayılı İmar Kanununun “Yapı Kullanma İzni” başlıklı 30.maddesinin 3.fıkrasında “Bu maddeye göre verilen izin yapı sahibini kanuna, ruhsat ve eklerine riayetsizlikten doğacak mesuliyetten kurtarmayacağı gibi her türlü vergi, resim ve harç ödeme mükellefiyetinden de kurtarmaz.” hükmü yer almaktadır.
Yukarıda belirtilen yasa ve tarifeler yönetmeliği hükümleri birlikte değerlendirildiğinde davalı idarece yasanın yürürlük tarihinden sonra yeni kanalizasyon ve içme suyu tesisleri yapılmış olması veya mevcutların iyileştirilmesinin yapılması halinde, tesislerin hizmet edeceği saha dâhilindeki gayrimenkul sahiplerinden yönetmelikte belirlenen ilkelere göre su ve kanalizasyon tesisleri katılım payı talebe hakkı vardır. Ancak bu katılım payı davalı tarafça hizmet götürülmesi koşuluna bağlı olarak alınır. Bu durumda hizmet götürüldüğünün davalı tarafça kanıtlanması halinde davacı katılım payının yüklenici veya kendisi tarafından ödendiğini kanıtlamakla yükümlüdür. Ayrıca İmar Kanunu"nun 30/3. maddesi uyarınca iskân ruhsatının alınmış olması davalı idarenin kanal katılım payı istemesine engel teşkil etmez.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Zira, bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi, Tarifeler Yönetmeliğinin 39. maddesinde; "Su ve kanalizasyon harcamalarına katılma payları:.... Formülüne göre hesaplanan değerdir. Bu değer gayrimenkulün vergi değerinin %2"sini geçemez." denilmektedir. Yine formülde "Adil bir katılımın sağlanmasına yönelik katsayının": N ile ifade edildiği, "Gayrimenkulün toplam inşaat alanının": S ile ifade edildiği, N"nin ise S/1000 olduğu .. olduğu" belirtilmiş bulunmaktadır. Bilirkişi raporunu hazırlarken, formülde ifade edilen birim değerleri tek tek ele alıp, uygulamak zorundadır.
Hükme esas alınan raporda, abonelik başvurusundan önceki yıllarda inşaat aşamasındaki dava dışı kişi tarafından avans olarak yapılan ödeme sırasındaki resmi veriler ve birim fiyatları esas alınmak suretiyle hesaplama yapılmıştır. (T -Metre Tül Maliyeti- 45,75 TL) Oysa, aradan uzun bir zaman geçtikten sonra inşaat tamamlanmış ve davacı bireysel abonelik başvurusunda bulunup 14.04.2011 tarihinde iş bu davayı açmıştır.
Bu durumda hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Metre tül maliyeti, abonelik başvuru tarihindeki.... birim değerleri esas alınmak suretiyle güncelleştirilerek saptanması gerekir.
O halde mahkemece, aboneliğe başvurulduğu sırada, Kanunun 89. maddesi uyarınca arsa vergi değerinin %2"si oranında kanal katılım payı tahsiline dair evraklar ile ödenen avansın mahsubunu içerir, katılım paylarının hesabına ilişkin Tarifeler Yönetmeliğinde bulunmakta olan formüldeki hesaplama "gayrimenkulün toplam inşaat alanı ile güncel metre tül maliyeti ve gayrimenkulün yola nazaran cephesi" esas alınarak yasa ve yönetmeliğe uygun denetimi mümkün yeniden rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurmak gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.