8. Hukuk Dairesi 2011/1851 E. , 2011/2367 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
... ve ...ile Hazine , ... ve Dağdibi Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Oltu Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 29.01.2010 gün ve 56/16 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılar Hazine ve ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, mevki ve sınırları dava dilekçesinde yazılı birisi tahmini 3-4 dönüm, öteki tahmini 1,5 dönüm olan taşınmazları 50 yılı aşkın süreden beri nizasız fasılasız zilyetlikleri altında bulundurduklarını, kadastro sırasında bu taşınmazların tescil harici bırakıldığını açıklayarak ½’şer paylı olarak adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Aynı davacılar, 25.04.2008 tarihli ilk oturumda; dava konusu taşınmazların babalarından kaldığını, taksim yapıldığını, en az 1940 yılından beri aralıksız çekişmesiz kullandıklarını, taşınmazların Oltu Çayı’nın hemen yanında yer aldığını, kendilerinin set kurarak taşınmazları koruma altına aldıklarını, dere kenarında olmaları nedeniyle her yıl karların erimesi sonucunda derede taşkınlık olduğunu, taşkın suların taşınmazların üzerinden sel olarak aktığını, çalışarak bu taşınmazları her yıl koruma altına aldıklarını ve çayır halinde kullandıklarını açıklayarak beyanlarını imzalarıyla onaylamışlardır.
Davacılar 20.06.2008 tarihli oturumda; erkek kardeşleri olan ...’un öldüğünü, dahili davalı olarak mahkemeye sundukları dilekçede mirasçılarını belirttiklerini, dava dilekçesiyle ve ilk oturumda bu yerlerin ½ paylı olarak adlarına tescil istemiş iseler de; esasında ...’un da bu yerde payı olması nedeniyle bu taşınmazların 1/3’er paylı olarak kendileri ve ölen kardeşleri ... mirasçıları adına tesciline karar vermesini açıklamışlardır.
Davalı köy tüzel kişiliği temsilcisi ilk oturumda; davacıların davasını kabul ettiğini, bu taşınmazların davacılara dedesi ve babasından kaldığını, 2 yıl önce sel gelerek taşınmazlara zarar verdiğini, aslında her yıl sel sularının etkisiyle taşınmazların zarar gördüğünü, davacıların set yaparak bu taşınmazları koruduğunu açıklamış, beyanını imzasıyla onaylamıştır.
Davalı Hazine davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, fen bilirkişileri ... ve ... tarafından düzenlenen kroki 1’de C harfiyle gösterilen 4366,35 m2’lik yer ile kroki 2’de gösterilen 1522,97 m2’lik taşınmazların köyün son parsel numaraları verilerek tarla niteliğiyle 20/60 payının davacı ..., 20/60 payının davacı ..., 5/60 payının ..., 3/60’ar payının ise..., ... ..., ... ve ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline, kroki 1’de A ve B harfleriyle gösterilen taşınmazlar ve davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, süresi içerisinde davalılar Hazine ve ... vekili tarafından 16.02.2010 tarihli dilekçe ile temyiz edilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
Ancak, eldeki davayı 20.03.2007 tarihinde Sabri ve ... birlikte açmışlardır. Davacılar 20.06.2008 tarihli oturumda; diğer erkek kardeşleri olan ... mirasçılarını davaya dahil etmişler ve dava konusu taşınmazlarda 1/3 oranında miras payları olduğunu açıklayarak bu kişilere de hisse verilmesini istemişlerse de; ortak miras bırakandan sonra, mirasçılar arasında yapılan taksimle taşınmazlar paylı mülkiyete dönüştüğünden ve davada davacı sıfatını almayan, bağımsız hak talep etmeyen bu kişilerin yöntemine uygun açılmış davaları bulunmadığından; ... mirasçıları açısından kararda belirtildiği üzere tescil kararı verilmesi doğru olmamıştır. Hazine vekilinin buna ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün bu bölümünün HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.