12. Hukuk Dairesi 2019/1550 E. , 2019/3077 K.
"İçtihat Metni" Nafaka hükümlerine uymamak suçundan sanık ..."nun, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 344. maddesi uyarınca 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair ... İcra Ceza Mahkemesinin 24/05/2018 tarihli ve 2018/310 esas, 2018/460 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/06/2018 tarihli ve 2018/139 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 08/01/2019 gün ve 94660652-105-51-11368-2018-KYB sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/01/2019 gün ve KYB 2019/4766 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 19/04/2005 tarihli ve 2005/17-7 Esas, 2005/37 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, 5358 sayılı Kanun’la değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 344. maddesinde düzenlenen ve şikâyete tâbi bulunan nafaka hükmüne uymamak suçunun oluşabilmesi için, nafaka ödenmesinin kesinleşmiş bir mahkeme kararına dayanması, aylık nafakanın tahsili için icra takibine başlanılmış ve icra emrinin borçlu-sanığa tebliğ edilmiş olması, borçlunun ilâmda yazılı ödeme koşullarına uymaması, aylık nafakaya hükmedilmesi halinde icra emrinin tebliği ile şikâyet tarihi arasında işlemiş en az bir aylık cari nafaka borcunun bulunması, borçlu-sanık tarafından nafakanın kaldırılması veya azaltılması hususunda açılmış bir davanın bulunmaması, dava açılmış ise sonuçlanmış olması ve şikâyet hakkının suçun işlendiğinin öğrenilmesinden itibaren 3 ay ve her halde işlenmesinden itibaren 1 yıl içinde kullanılması gerekmesi karşısında, somut olayda, sanık hakkında nafaka alacağına dair ... 1. İcra Dairesinin 05/12/2017 tarihli ve 2017/6041 sayılı takip dosyası ile icra takibi yapıldığı, takip talebinin birikmiş ve cari nafaka alacaklarına yönelik olduğu, icra emrinin usulüne uygun olarak borçlu vekiline tebliğ edildiği, anılan takip dosyasına ilişkin hiç ödeme yapılmaması nedeniyle 21/03/2018 tarihinde şikâyette bulunulması üzerine sanığın 3 aya kadar tazyik hapsine karar verildiği, borçlu sanık tarafından da Kocaeli 3. Aile Mahkemesinin 2018/8 Esas sayılı dosyasında 03/01/2018 tarihinde nafakanın kaldırılmasına ilişkin dava açıldığı ve anılan Mahkemenin 12/10/2018 tarihli ve 2018/8 Esas, 2018/802 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmakla, şikayet tarihi olan 21/03/2018 tarihinde Kocaeli 3. Aile Mahkemesinde nafakanın kaldırılmasına dair davanın derdest olduğu ve dolayısıyla sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
1)Şikayete konu ... 1. İcra Müdürlüğü’nün 2017/6041 esas sayılı icra takip dosyası incelendiğinde icra emrinin borçlu sanık vekili tarafından tebliğ alındığı, ilamlı icra takibinin hukuki sonuç doğurması açısından ilamda yazılı borçlu vekiline tebligat yapılması mümkün ise de TCK’nın 20. maddesi uyarınca cezaların şahsiliği prensibinin bir gereği olarak, şikayet olunan asıl borçluya da tebligat yapılması zorunlu olup, asıl borçluya icra emri tebliğ olunmadan tazyik hapsi kararı verilmesi,
2)Sanık müdafii tarafından 24/05/2018 tarihli duruşmada nafakanın kaldırılması veya azaltılması konusunda açılmış bir davanın bulunduğunun bildirildiği anlaşılmakla, mahkemece ileri sürülen sebepler ve deliller göz önünde bulundurularak, bu davanın sonucunun beklenmesine gerek olup olmadığı hakkında bir karar verilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde tazyik hapsi kararı verilmesi,
Kanuna aykırı olduğu anlaşılmakla, bu konularda kanun yararına bozma yoluna gidilip gidilmeyeceği hususunda gereğinin takdir ve ifası için dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.