9. Hukuk Dairesi 2011/50899 E. , 2014/498 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : SİNOP 1. ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/09/2011
NUMARASI : 2009/714-2011/626
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ücret alacağı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, resmi tatil ücreti ile çocuk yardımı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait iş yerinde 2008 yılı Şubat ayında çalışmaya başladığını, 2009 yılı Ocak ayından itibaren ücretlerinin ödenmediğini, ayrıca çocuk yardımının da verilmediğini, bu nedenle davalıya ihtarname göndererek alacaklarının ödenmesini talep ettiğini, ödeme yapılmaması üzerine iş akdinin müvekkili tarafından 24/11/2009 tarihinde 4857 sayılı Kanunun 24/e maddesi uyarınca feshettiğini, haftanın 6 günü 08:00-18:00 saatleri arasında çalışan müvekkilinin haftalık ücretinin 285,00 TL olup çalışmasının resmi tatillerde de sürdüğünü, yıllık izin hakkının kullandırılmadığını iddia ederek kıdem tazminatı ile ücret, fazla çalışma, yıllık izin, resmi tatil ve çocuk yardımı alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının ücretinin düzenli olarak ödendiğini, davacının LPG ücretlerinin müvekkiline fatura edildiğini, bu fatura bedelllerinin ödenmesi gereken çocuk yardımından mahsup edildiğini, davacının asgari ücretle çalıştığını, davacının çalıştığı süreçte iş kurallarına riayet etmeyip işlerini aksattığını, iş verenin iş akdini feshedeceğini anlayan davacının gerçeğe aykırı beyanlarda bulunarak iş akdini feshettiğini, müvekkilinin davacıya ihtarname göndererek iş akdinin devamsızlık nedeni ile feshedeceğini ihtar ettiğini, davacının faiz taleplerinin de yerinde olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Anayasanın 141 inci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi
zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 26.05.2008 gün ve 2007/20517 Esas, 2008/12483 Karar sayılı ilamı).
Somut olayda, mahkemece davacının ve davalının iddia ve savunmaları özetlenmiş ve aynen “Dava; işçilik haklarından kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Dosya arasına alınan tüm deliller, dinlenen tanık anlatımları, yaptırılan bilirkişi incelemesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde alınan bilirkişi raporunun denetlemeye ve hüküm vermeye elverişli olduğu da anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” şeklinde gerekçe oluşturulmuştur.
Mahkeme kararında bilirkişi raporunun denetlemeye ve hüküm vermeye elverişli olduğunun anlaşıldığının belirtilmesi yukarıda anılan Anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve/veya anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri içermediğinden Anayasa" nın ve HUMK. nun ( HMK. nun ) aradığı gerekçe değildir.
Bu nedenle gerekçe içermeyen kararın bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 20.01.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.