Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8747
Karar No: 2021/3927
Karar Tarihi: 16.02.2021

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2020/8747 Esas 2021/3927 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı işçinin iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiği ve işçilik alacaklarının ödenmediği gerekçesiyle kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep ettiği görülen dava sonucunda, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildi. Ancak, karar davalı tarafın temyiz itirazı üzerine Yargıtay tarafından incelenerek bozuldu. İnceleme sonucunda, yapılan ödemelerin makbuz hükmünde olduğu kabul edilerek ibra sözleşmesinin geçerli olmadığı ve borçların tamamen ödenmediği belirtildi. Ayrıca, ibra sözleşmelerinin geçerliliğinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra düzenlenenler için kanuni koşulların bulunmasına bağlı olduğu ve miktar içeren ibra sözleşmelerinde alacağın tamamen ödenmiş olması durumunda borç ifa yoluyla sona erdiği ancak kısmi ödeme hallerinde ibraya değer verilmediği belirtildi. Kanun maddeleri: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 420. maddesi.
9. Hukuk Dairesi         2020/8747 E.  ,  2021/3927 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 16/02/2021 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü yapılan tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmediğinden incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir..
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece bozmaya uyulmakla, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Taraflar arasında, 12/04/2012 tarihli ibranamenin geçerli olup olmadığı noktasında uyuşmazlık vardır.
    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra düzenlenen ibra sözleşmelerinin geçerliliği, anılan kanunun 420. maddesinde yer alan kanuni koşulların varlığına bağlıdır.
    6098 sayılı Kanun"un yürürlükte olmadığı dönemde imzalanan ibranamelerin geçerliliği sorunu ise, Yargıtayın konuyla ilgili ilkeleri çerçevesinde çözülmelidir:
    Miktar içeren ibra sözleşmelerinde, alacağın tamamen ödenmiş olması durumunda borç ifa yoluyla sona ermiş olur. Buna karşın kısmi ödeme hallerinde, Dairemizin kökleşmiş içtihatlarında ibraya değer verilmemekte ve yapılan ödemenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilmektedir. Miktar içeren ibranamenin çalışırken alınmış olması makbuz etkisini ortadan kaldırmaz.
    İbranamede yer almayan işçilik alacakları bakımından, borcun sona erdiği söylenemez. İbranamede yer alan işçilik alacaklarının bir kısmı yönünden savunma ile çelişkinin varlığı ibranameyi bütünüyle geçersiz kılmaz. Savunma ile çelişmeyen kısımlar yönünden ibra iradesine değer verilmelidir. Başka bir anlatımla, bu gibi durumlarda ibranamenin bölünebilir etkisinden söz edilebilir. Bir ibraname bazı alacaklar bakımından makbuz hükmünde sayılırken, bazı işçilik hak ve alacakları bakımından ise çelişki sebebiyle geçersizlikten söz edilebilir. Aynı ibranamede çelişki bulunmayan ve miktar içermeyen kalemler bakımından ise borç ibra yoluyla sona ermiş sayılabilir.
    Somut olayda, Mahkemece, karar gerekçesinde davacının işten 26.08.2013 tarihinde ayrıldığı, ibranamenin ise 12.04.2012 tarihinde imza altına alındığından hareketle ibranamenin davacının iş sözleşmesi devam ederken imzalandığı kabul edilerek 12.04.2012 tarihli ibranameye itibar edilmemiştir. Ancak, kabul edilenin aksine davacının davalı işyerindeki çalışmasının fasılalı olduğu ve 19.12.1997-10.04.2012 tarihleri arası çalışma döneminin sona ermesinden sonra söz konusu ibranamenin düzenlendiği anlaşılmış olup 08.01.2002-10.04.2012 tarihleri arası çalışma dönemini kapsayan 12.04.2012 tarihli ibraname hakkında davacı tarafça imza inkârında bulunulmadığı gibi iradesinin fesada uğratıldığı da ispatlanamamıştır.Miktar içeren bu ibraname makbuz niteliğinde olup banka kanalıyla ödeme yapıldığının ispatı da gerekmediğinden belgede yazılı miktarların hesaplanan alacaklardan mahsubu gerekirken hatalı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.02.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi