8. Hukuk Dairesi 2018/3331 E. , 2019/4552 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabul, kısmen reddine; elatmanın önlenmesine ilişkin talebin kabulü ile; dava konusu 5 nolu bağımsız bölüme elatmanın önlenmesine; ecrimisil talebinin 667,00 TL"sinin kabulü ile ihtarname temerrüt süresi dikkate alınarak 11.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş olup hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü .
KARAR
Davacı vekili, müvekkilinin dava konusu 422 ada 21 parsel sayılı taşınmazda bulunan, üçüncü kat 5 nolu bağımsız bölümün kayden maliki olduğunu, davalıların 2010 yılının Nisan ayından bu yana müvekkiline ait taşınmaza tecavüzde bulunduğunu, ... 2. Noterliği"nin 23/09/2014 tarihli ve 6533 yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalıların ihtar edildiğini, taşınmazı boşaltmaları için 15 günlük süre verildiğini, ihtarnamenin 25/09/2014 tarihinde tebliğ edildiğini ileri sürerek müdahalenin men’ine ve 1.000 TL ecrimisilin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir .
Davalılar, davaya konu taşınmazı davacının oğlu... ile kızı..."ndan kiraladıklarını, ilk kira sözleşmesinin 2 yıl süreli olup kira başlangıç tarihinin 05/08/2010 olduğunu, 05/08/2012 tarihinde ikinci kira sözleşmesi ile sürenin 4 yıl uzatıldığını, kira bedeli olarak 2010-2011 ve 2011-2012 dönemlerinde aylık 330 TL ödendiğini, 2012-2013 ve 2013-2014 yıllarında aylık 350 TL kira bedellerinin tamamının ödediğini, davacının bilgisi dahilinde kızı ve oğlundan taşınmazın kiraladığını ileri sürerek, davanın reddini savunmuşlardır .
Mahkemece, davanın kısmen kabul, kısmen reddine; elatmanın önlenmesine ilişkin talebin kabulü ile dava konusu 5 no’lu bağımsız bölüme elatmanın önlenmesine, ecrimisil talebinin 667,00 TL"sinin kabulü ile ihtarname temerrüt süresi dikkate alınarak 11.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Karar, taraflarca temyiz edilmiştir .
Dava; elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir .
Eldeki dava, 1.000 TL ecrimisil talebiyle açılmış olup bilahare 21.05.2014 tarihinde talep 16.094,00 TL’ye ıslah edilmiştir .
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalıların temyiz itirazları yerinde görülmemiştir .
2. Davacının temyiz itirazlarına gelince; gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır, Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK"nin 25.02.2004 tarihli ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı yan ile davalılar arasında kira kontratı olduğu, davacının davalıların taşınmazda bulunmasına rızasının olduğu iddiasının kanıtlanamadığı ve davacı tarafından, davalılara yönelik olarak düzenlenen ... 2 Noterliği’nin 23/09/2014 tarihli ve 6533 yevmiye numaralı ihtarname içeriğinden de ihtarname öncesi kullanıma muvafakatın olduğuna yönelik bir sonuç çıkarılamadığı sabittir. Bu bahisle davacının talep ettiği dönemler için hesaplanacak ecrimisile hükmedilmesi gerekmekteyken, yanılgılı değerlendirmeyle ihtarname ile temerrüdün oluştuğundan bahisle ecrimisile hükmedilmesi doğru görülmemiştir .
Kabule göre de, her ne kadar mahkemece hüküm başlığında “Aile Mahkemesi sıfatıyla” ibaresi yazılı ise de, bu husus maddi hata nitelikli olup, mahalinde düzeltilmesi olanağı bulunduğundan bozma sebebi yapılmamıştır .
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. Maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,davalıların temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, HUMK’un 440/1. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 02 .05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.