Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3455
Karar No: 2019/4549
Karar Tarihi: 2.05.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/3455 Esas 2019/4549 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/3455 E.  ,  2019/4549 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne, davalının davacıların hissesi oranında ... ili ... ilçesi ...mevkii, 2 ada 70 parsel sayılı taşınmaza fen bilirkişisinin krokili raporunda A,B ve D harfi ile gösterilen yeşil ile boyalı alana yaptığı el atmanın önlenmesine, davalının davacılar ile birlikte malik bulunduğu.... plakalı traktöre davacıların iştirak halindeki mülkiyet hakkını ihlal edecek şekilde yaptığı elatmasının önlenmesine, 8.000 TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.


    KARAR
    Davacılar vekili, davalının dava konusu 2 ada 70 parsel sayılı taşınmaz ile 34 URZ 32 plakalı traktör yönünden müvekkillerinin 2/3 hissesine yapmış olduğu müdahalenin men’i ile söz konusu parselde 70 dönüme ait yeri buğday ekmek sureti ile haksız olarak kullanmasından dolayı müvekkillerinin paylarına düşen toplam 8.000,00 TL ecrimisilin yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne, davalının dava konusu 2 ada 70 parsel sayılı taşınmazda fen bilirkişisinin krokili raporunda A, B ve D harfleri ile gösterilen yeşil ile boyalı alana yaptığı el atmanın davacıların hissesi oranında önlenmesine; davalının davacılar ile birlikte malik bulunduğu... plakalı traktöre davacıların iştirak halindeki mülkiyet hakkını ihlal edecek şekilde yaptığı elatmasının önlenmesine; 8.000 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
    1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2. Davalı vekilinin, dava konusu 70 parsel sayılı taşınmaza dair elatmanın önlenmesi ve ecrimisil hususundaki karara yönelik temyiz itirazlarına gelince. Hemen belirtilmelidir ki, dava konu taşınmazda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil istiyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir.
    Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
    Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
    Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaz bölümüne ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.
    Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 tarihli ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı)
    Somut olaya gelince; dava konusu 70 parsel sayılı, 125.692,00 metrekare alanlı, iki kümes-bir depo evi olan tarla nitelikli taşınmazda taraflar paydaştır. Fen bilirkişisinin raporunda belirtildiği üzere krokide E ve F harfleriyle gösterilen 3.396 metrekare eriklik alan ile C harfi ile gösterilen, üzerindeki binalarla beraber 24.092,86 metrekare çoğunlukla mandalina ve diğer karışık meyvelerin dikili bulunduğu alan mevcuttur. Bu alanların dışında, krokide; A, B, D harfleriyle gösterilen 98.202,82 metrekarelik tek yıllık bitki ekimine uygun alan bulunmaktadır.
    Hâl böyle olunca, tanık beyanları, dosya içeriği ve toplanan delilerden dava konusu taşınmazdaki ağaçların bulunduğu ve tarlanın bulunduğu alanları dönem dönem gerek davacıların gerekse davalının kullandığı, bu bahisle tarafların dava konusu taşınmazda az ya da çok kullandığı ya da kullanabileceği yer bulunduğundan davanın reddine hükmedilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda ( 2 ) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle reddine, HUMK’un 440/1. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 02 .05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi