Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2020/1999
Karar No: 2021/533
Karar Tarihi: 17.02.2021

Danıştay 13. Daire 2020/1999 Esas 2021/533 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/1999
Karar No:2021/533

TEMYİZ EDENLER : 1. (DAVALI) … Kurumu
VEKİLİ : Av. …

2. (DAVACI) … Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketin 2009-2014 yılları arasında kurum masraflarına katkı payına (KMKP) ilişkin yükümlülüklerini mevzuata uygun bir şekilde yerine getirilmediğinden bahisle, 2009-2014 yılları için hesaplanan "60. Brüt Satışlar" hesabının matrahına dahil edilmeyen gelirlerden kaynaklanan KMKP ödemelerine ilişkin olarak hesaplanan tutarın 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 51. maddesi uyarınca belirlenen gecikme zammı oranı kadar faizi ile birlikte kurum hesabına ödenmesinin istenilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali ile dava konusu işlem nedeniyle ihtirazi kayıtla ödenen tutarın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Mahkemenin 24/09/2018 tarihli kararıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda özetle, "Elektronik Haberleşme Sektörüne ilişkin Yetkilendirme Yönetmeliği'nde tanımlanan "Brüt satışlar" ve "Net satışlar" kavramları doğrultusunda davalı tarafından tespit edilen dokuz kalem gelirin davacı şirket faaliyetleri kapsamında değerlendirilerek "60 Brüt Satışlar" hesabında toplanmasının uygun olduğu ..." şeklinde görüş ve kanaate varıldığı;
Taraflara tebliğ edilen bilirkişi raporunun karara esas alınacak nitelikte bulunduğu, davacı şirketçe yapılan itirazda ileri sürülen hususların raporu kusurlandırıcı nitelikte görülmediği;
Dava konusu işlemin 2011-2014 yılları için hesaplanan "60. Brüt Satışlar" hesabının matrahına dahil edilmeyen gelirlerden kaynaklanan KMKP ödemelerine ilişkin olarak hesaplanan tutarın 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 51. maddesi uyarınca belirlenen gecikme zammı oranı kadar faizi ile birlikte kurum hesabına ödenmesine ilişkin kısmı yönünden; uyuşmazlığın konusu olan dokuz kalem gelirin, davacı şirketin esas faaliyetlerinden kaynaklandığı ve "60 Brüt Satışlar" hesabının matrahına dahil edilmesi gerektiği anlaşıldığından, dava konusu işlemin 2011-2014 yılları için hesaplanan "60. Brüt Satışlar" hesabının matrahına dahil edilmeyen gelirlerden kaynaklanan KMKP ödemelerine ilişkin olarak hesaplanan tutarın 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 51. maddesi uyarınca belirlenen gecikme zammı oranı kadar faizi ile birlikte kurum hesabına ödenmesine ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı;
Dava konusu işlemin 2009-2010 yılları için hesaplanan "60. Brüt Satışlar" hesabının matrahına dahil edilmeyen gelirlerden kaynaklanan KMKP ödemelerine ilişkin olarak hesaplanan tutarın 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 51. maddesi uyarınca belirlenen gecikme zammı oranı kadar faizi ile birlikte kurum hesabına ödenmesine ilişkin kısmı yönünden ise; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 102. maddesinde vadesinin rasladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmeyen amme alacaklarının zamanaşımına uğrayacağı kuralının yer aldığı, 2009 yılına ilişkin KMKP tutarının 2010 yılı Nisan ayının son iş gününe kadar ödenebileceği, dolayısıyla vadesinin 2010 yılına rastladığı, bu durumda tahsil zamanaşımı süresinin 2011 yılının başından itibaren başlayıp 2015 yılı sonunda dolduğu, 2010 yılına ilişkin KMKP tutarının 2011 yılı Nisan ayının son iş gününe kadar ödenebileceği, dolayısıyla vadesinin 2012 yılına rastladığı, bu durumda tahsil zamanaşımı süresinin 2012 yılının başından itibaren başlayıp 2016 yılı sonunda dolduğu anlaşıldığından, dava konusu işlemin 2009-2010 yılları için hesaplanan "60. Brüt Satışlar" hesabının matrahına dahil edilmeyen gelirlerden kaynaklanan KMKP ödemelerine ilişkin olarak hesaplanan tutarın 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 51. maddesi uyarınca belirlenen gecikme zammı oranı kadar faizi ile birlikte kurum hesabına ödenmesine ilişkin kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı;
Öte yandan, dava konusu işlemin 2009-2010 yılları için hesaplanan "60. Brüt Satışlar" hesabının matrahına dahil edilmeyen gelirlerden kaynaklanan KMKP ödemelerine ilişkin olarak hesaplanan tutarın 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 51. maddesi uyarınca belirlenen gecikme zammı oranı kadar faizi ile birlikte kurum hesabına ödenmesine ilişkin kısmı hukuka aykırı bulunduğundan, davacı şirketin dava konusu işlem nedeniyle 2009-2010 yıllarına ilişkin yapmış olduğu ödemelerin dava tarihi olan 11/05/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece hesaplanarak davacı şirkete ödenmesine karar verilmesi, davacı şirketin dava konusu işlem nedeniyle 2011-2014 yıllarına ilişkin yapmış olduğu ödemelerin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte iadesine ilişkin talebinin ise reddi gerektiği sonuca varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlemin 2009-2010 yıllarına ilişkin kısmı yönünden iptaline, 2011-2014 yıllarına ilişkin kısmı yönünden ise davanın reddine; davacı şirket tarafından dava konusu işlem nedeniyle 2009-2010 yıllarına ilişkin yapılan ödemelerin iadesine karar verilmesi talebinin kabulü ile dava konusu işlem nedeniyle 2009-2010 yıllarına ilişkin yapılan ödemelerin dava tarihi olan 11/05/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece hesaplanarak davacı şirkete ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdarî Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı ile davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu olan Kurum masraflarına katkı payının (KMKP) davacı ile Kurum arasında imzalanan görev sözleşmesinde düzenlendiği ve genel hükümlere göre tahsil edildiği, zamanaşımı süresinin on yıl olduğu, sadece gecikme hâlinde faiz oranı olarak 6183 sayılı Kanun'da belirtilen oranda faiz hesaplanacağına ilişkin yönetmelik hükmü bulunduğu, 6183 sayılı Kanun kapsamında ise Kurum alacaklarının sayılmadığı, dava konusu alacak 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edilmediğinden ve idari ücretten farklı tahsil usulüne tabi olduğundan Mahkemenin iptal gerekçesinde belirtilen 5 yıllık zaman aşımı süresinin uygulanabilmesinin mümkün olmadığı, ayrıca bu dava hem iptal hem tam yargı davası olduğundan iade konusu alacak bakımından davacı tarafından zamanaşımı defiinde bulunulmadığı hâlde Mahkemece dava konusu alacak bakımından uygulanamayacak bir kanunun zaman aşımı süresi dikkate alınarak verilen karar hukuka aykırı olduğu, 21/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda da ifade edildiği üzere dava konusu kalemlerin davacının esas faaliyetleri kapsamında brüt satışlara kaydedilen tutarlar olduğu, KMKP'nin matrahı ise brüt satışlardan indirimlerin ve iadelerin düşülmesi sonucu kalan net satışlar olduğuna göre davanın reddine karar verilmesi isabetli olmakla birlikte zamanaşımına uğramadığı açık olan 2009 ve 2010 yılları bakımından da davanın reddine karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
Davacı tarafından, esas faaliyetinin ne olduğunu belirleyip ardından esas faaliyet kapsamında yer alan kalemlerin hangisi veya hangileri üzerinde KMKP ödeme yükümlülüğünün bulunduğu hususunun açıklığa kavuşturulması gerektiği, bu konularda gerekli ve yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan verilen kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Gelirlerinin Tarh, Tahakkuk, Tahsilat Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik'in geçici 2. maddesi gereğince KMKP'nin tahsili konusunda 6183 sayılı Kanun hükümlerine dayanılamayacağı ve bu nedenle 5 yıllık zamanaşımı uygulanamayacağı konusundaki iddiaların hiçbir dayanağının bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Davalı tarafından, davacı şirketin görev sözleşmesi ile yetkilendirilen bir işletmeci olduğu, görev sözleşmesi dışında herhangi bir faaliyette bulunamayacağı gibi farklı bir elektronik haberleşme hizmeti sunmak üzere ayrıca yetkilendirilmesinin de sınırlandırıldığı, Kurum tarafından yetkilendirilen işletmecilerden faaliyetleri gereği idari ücret ve KMKP alınması Kanun’un ve Görev Sözleşmesi’nin amir bir hükmü olduğundan, Kurum'un bu konuda hiçbir takdir yetkisi bulunmadığı, bu nedenle Kanun’un amir hükmü gereği yetkilendirme alan tüm işletmecilerden hâlihazırda sundukları faaliyetler için idari ücret ve/veya KMKP talep edilmesinin, hem hukuki güvenlik ilkesine hem de 5809 sayılı Kanun ile Kurum'a tevdi edilen sektörde etkin rekabetin tesis edilmesi amacına uygun olduğu, Kurumun tüm işletmecilerden olduğu gibi davacı şirketten de görev sözleşmesi, 5809 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat gereği KMKP talep ettiği, aksi bir uygulamanın esasen işletmeciler arasında eşitsizliğe yol açacağı ve hukuki güvenlik ilkesini zedeleyeceği, davaya konu hizmet kalemleri ve davacı şirketin bu kalemlerden elde ettiği gelirlerin haberleşme ücretlerine sıkı sıkıya bağlı gelirlerden olduğu savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
... tarih ve ... sayılı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu kararıyla onaylanan 2015 Yılı Denetim Planı gereğince davacı şirketin davalı idareye ödemekle yükümlü olduğu idari ücret ve Kurum masraflarına katkı payı (KMKP) yükümlülükleri kapsamında yapılan inceleme sonucunda, davacı şirketin esas faaliyetlerinden kaynaklanan gelirlerle ilgili olarak tespit edilen dokuz kalem gelirin "60 Brüt Satışlar" hesabının matrahına dahil edilmediğinin tespit edildiğinden bahisle 2009-2014 yılları için "60. Brüt Satışlar" hesabının matrahına dahil edilmeyen gelirlerden kaynaklanan KMKP ödemelerine ilişkin olarak hesaplanan tutarın 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 51. maddesi uyarınca belirlenen gecikme zammı oranı kadar faizi ile birlikte kurum hesabına ödenmesinin istenilmesine ilişkin dava konusu ... tarih ve ... sayılı işlemin tesis edilmesi üzerine, anılan işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.


İLGİLİ MEVZUAT:
5809 sayılı Kanun'a dayanılarak 29/05/2009 tarih ve 27241 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Elektronik Haberleşme Sektörüne İlişkin Yetkilendirme Yönetmeliği'nin 2. maddesinde, "Bu Yönetmelik, elektronik haberleşme hizmeti sunmak ve/veya şebekesi veya altyapısı kurup işletmek isteyen şirketlerin yetkilendirilmesine ilişkin usul ve esasları kapsar."; "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde, "Brüt satışlar: İşletmecinin faaliyetleri çerçevesinde satılan mal ya da hizmetler karşılığında alınan veya tahakkuk ettirilen toplam değerleri kapsayan ve gelir tablosunda “60. Brüt Satışlar” hesabında kaydedilmiş olan tutarlar", (v) bendinde; "Net satışlar: Brüt satışlardan, satış indirimlerinin düşülmesi sonucu kalan tutar" olarak tanımlandığı; Geçici 4. maddesinde, " ... (2) Kurumla görev veya imtiyaz sözleşmesi imzalamış olan işletmeci, her yıl görev veya imtiyaz sözleşmesinde belirtilen ilgili matrah üzerinden ve söz konusu sözleşmede belirtilen oranda ve tarihte Kurum masraflarına katkı payı öder. Söz konusu işletmeciler, Kurum masraflarına katkı payı ödenmesine esas döneme ait vergi dairesi, imza atmaya yetkili serbest muhasebeci mali müşavir veya yeminli mali müşavir onaylı gelir tablosu, Kurum tarafından istenen diğer onaylı mali tablolar ile yapılan ödemeye ilişkin makbuzu en geç her yılın Mayıs ayının son gününe kadar, imtiyaz veya görev sözleşmelerinin iptal/devrolması halinde ise iptal/devir tarihinden itibaren bir ay içerisinde, Kuruma göndermekle yükümlüdür. Kurum masraflarına katkı payının süresi içerisinde ödenmemesi halinde Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre hesaplanacak gecikme zammı oranı kadar faiz uygulanır. ..." kuralı yer almıştır.
28/06/2011 tarihli Uydu, Kablo TV ve E-Devlet Kapısı Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Görev Sözleşmesi'nin "Taraflar" başlıklı 1. maddesinde, "Bu Sözleşmenin tarafları, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ile ... Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme Anonim Şirketidir."; "Sözleşmenin Konusu" başlıklı 2. maddesinde, "Bu Sözleşmenin konusunu, her türlü uydu ve kablo TV hizmetlerinin yürütülmesi ile uydu ve kablo TV altyapısının ilgili mevzuat çerçevesinde kurulması ve işletilmesi, mevcut altyapının genişletilmesi ve e-Devlet kapısı hizmetleri ile bu hizmetlerle ilgili olarak bilgi ve iletişim teknolojileri alanında her türlü faaliyetle bulunulmasına ilişkin hak, yetki ve yükümlülüklerin düzenlenmesi oluşturmaktadır."; "Sözleşmenin Kapsamı" başlıklı 3. maddesinde, "Bu Sözleşme; a) Adına kayıtlı uydular veya diğer uydu işletmecilerine ait uydular üzerinden uydu hizmeti sunulması ve/veya altyapısı kurulması ve işletilmesini, b) Kablo TV hizmetlerinin sunulması ve/veya altyapısı kurulması ve işletilmesini, c) Uluslararası Telekomünikasyon Birliği nezdinde ... Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme Anonim Şirketi adına yapılan veya yapılacak olan uydu başvuruları ve buna ilişkin yürütülen frekans koordinasyon çalışmaları neticesinde edinilen hakların yönetimi ve işletme yetkisine sahip olunmasını ve bununla ilgili yükümlülüklerin yerine getirilmesini, d) ... Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme Anonim Şirketi tarafından frekans koordinasyon çalışmaları neticesinde edinilen hakların yönetimi çerçevesinde adına kayıtlı uyduları veya diğer uydu işletmecilerine ait uyduları işletmeye vermeyi ya da verilmesini sağlamayı, e) Uydu ve kablo TV hizmetlerinin pazarlanmasını, f) e-Devlet kapısı hizmetlerinin sunulmasını, g) e-Devlet kapısı ile ilgili olarak bilgi ve iletişim teknolojileri alanında her türlü donanım ve yazılımın üretilmesini, geliştirilmesini, tedarik edilmesini, radyolink, uydu ve kablolu teknolojiler ile ağ altyapısının kurulup işletilmesini, bu altyapı üzerinden veri iletimi gerçekleştirilmesini ve ilgili diğer faaliyetlerde bulunulmasını kapsar."; "Kurum Masraflarına Katkı Payı" başlıklı 14. maddesinde, "İşletmeci, gelir tablolarındaki Brüt Satış rakamından satış indirimlerinin düşülmesinden sonra bulunan Net Satış rakamının on binde otuz beş (% 0,35)'i tutarında Kurum masraflarına katkı payı öder. Katkı payı yetkilendirmenin yapıldığı yılı takip eden her yılın Nisan ayı son iş gününe kadar Kuruma ödenir." kurallarına yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile Vergi Usul Kanununun uygulanacağı hâller" başlıklı 31. maddesiyle atıfta bulunulan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Bilirkişi İncelemesi" başlıklı beşinci bölümünde yer alan "Bilirkişiye başvurulmasını gerektiren hâller" başlıklı 266. maddesinde, mahkemenin, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği; ancak, genel bilgi veya tecrübeyle ya da hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamayacağı; "Bilirkişinin görev alanının belirlenmesi" başlıklı 273. maddesinde, mahkemenin bilirkişinin görevlendirilmesine ilişkin kararında inceleme konusunun bütün sınırlarıyla açıkça belirlenmesine ve bilirkişinin cevaplaması gereken sorulara ilişkin hususlara yer vermek zorunda olduğu; "Bilirkişinin haber verme yükümlülüğü" başlıklı 275. maddesinde, bilgisine başvurulan bilirkişinin kendisine tevdi olunan görevin uzmanlık alanına girmediğini mahkemeye bildirme yükümlülüğünün bulunduğu; "Bilirkişinin yetkileri" başlıklı 278. maddesinde, bilirkişinin görevini mahkemenin sevk ve idaresi altında yürüteceği, bilirkişinin görev alanı veya sınırları hakkında tereddüde düşerse, bu tereddüdünün giderilmesini her zaman mahkemeden isteyebileceği; "Bilirkişi açıklamalarının tespiti ve rapor" başlıklı 279. maddesinde, bilirkişi raporunun gerekçeli olması gerektiği, bilirkişinin hukuki değerlendirmelerde bulunamayacağı belirtilmiş; anılan maddenin gerekçesinde, bilirkişinin raporunu mahkemece belirlenen sınırlar dâhilinde tümüyle maddi vakıalara hasrederek kendisine yöneltilen somut soruları bilimsel dayanaklarını açık ve anlaşılır biçimde göstermek ve eksiksiz olarak cevaplandırmak suretiyle hazırlaması ve ayrıca raporunu kaleme alırken özel ve teknik bilgi bağlamında uzman kimliği bulunmayan hâkimin ve tarafların anlayabileceği kavramları ve terimleri kullanmaya özen göstermesi gerektiği vurgulanmış; "Bilirkişi raporuna itiraz" başlıklı 281. maddesinde, mahkemenin gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla tekrar inceleme de yaptırabileceği; "Bilirkişinin oy ve görüşünün değerlendirilmesi" başlıklı 282. maddesinde ise, hâkimin bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendireceği kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Aktarılan kurallara göre genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkesin bilmesi gereken konularla, hâkimlik mesleğinin gereği olarak hâkimin hukukî bilgisi ile çözümleyebileceği konular dışında kalan ve çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hâllerde bilirkişi oy ve görüşünün alınmasının zorunlu olduğu; bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesi hâlinde bilirkişilerce hazırlanan raporların olayın özel veya teknik bilgi gerektiren yönlerini hiçbir tereddüde yer vermeyecek şekilde aydınlatan bilimsel esaslara dayalı gerekçeleri içermesi gerektiği, bu nitelikte olmayan bilirkişi raporlarının hükme esas alınamayacağı, mahkemenin böyle bir durumda yeni bir bilirkişi heyeti oluşturabileceği ve hükme esas alınabilecek rapor elde edinceye kadar bilirkişi incelemesine devam edebileceği; kural olarak bilirkişi raporunun hâkimi bağlamayacağı ve hâkimin raporu serbestçe takdir edeceği açıktır.
Ayrıca, bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesi hâlinde, bilirkişilerce hazırlanan raporların olayın özel veya teknik bilgi gerektiren yönlerini hiçbir tereddüde yer vermeyecek şekilde aydınlatan bilimsel esaslara dayalı gerekçeleri içermesi gerektiği, bu nitelikte olmayan bilirkişi raporlarının hükme esas alınamayacağı, mahkemenin böyle bir durumda yeni bir bilirkişi heyeti oluşturabileceği ve hükme esas alınabilecek raporu elde edinceye kadar bilirkişi incelemesine devam edebileceği açıktır.
Dairemizin 19/10/2020 tarih ve E:2020/1999 sayılı ara kararı ile Yıldırım Beyazıt Üniversitesi'nden, ... İdare Mahkemesi'nin E:… sayılı dosyasında bilirkişi olarak seçilen Prof. ...'ın üniversitede hangi uzmanlık alanında görev yaptığı, bilimsel çalışma konularının neler olduğunun, anılan akademisyenin muhasebe konusunda bir akademik çalışmasının mevcut olup olmadığının sorulmasına karar verilmiş, verilen cevapta, Üniversitenin … Fakültesi … Bölümü … Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. ...'ın Türk Vergi Sistemi ve Vergi Usul Hukuku derslerine girdiği, uzmanlık alanının Vergi Usul Hukuku ve Türk Vergi Sistemi olduğu, doğrudan muhasebe alanında bir makalesi bulunmadığı ve bu alanda ders de vermediği belirtilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın, davacı şirketin esas faaliyetlerinden kaynaklanan gelirlerle ilgili olarak tespit edilen dokuz kalem gelirin "60 Brüt Satışlar" hesabının matrahına dahil edilmediğinin tespit edildiğinden bahisle 2009-2014 yılları için "60. Brüt Satışlar" hesabının matrahına dahil edilmeyen gelirlerden kaynaklanan Kurum masraflarına katkı payı (KMKP) ödemelerine ilişkin olarak hesaplanan tutarın ödenmesine ilişkin olduğu, dava dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle, "Davalı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından Kurul kararı ile davacı şirketin esas faaliyetlerinden kaynaklandığı iddia edilen dokuz kalem gelirin "60 Brüt Satışlar" hesabının matrahına dahil edilmediğinin tespit edildiği, uyuşmazlığın konusu olan işbu dokuz kalem gelir hesaplarının; 1. Abonelerden ilgili dönemde tahsil edilemeyen fatura alacaklarına ilişkin yasal takip sürecinde tahakkuk ettirilen gecikme faiz tutarının 2009-2012 yılları arasında "642.10" no'lu "Borçlar Hesabından Alınan Faizler" hesabında, 2013 yılından itibaren "642.90.002" no'lu "Borçlar Hesabından Alınan Faizler" hesabında, 2.Kur farkı gelirlerinin 2009-2012 yıllarında "646.00" no'lu "Döviz İşlemleri Kambiyo Karları" hesabında, 2013-2014 yıllarında "646.00 no'lu "Cari işlem Kur farkı Gelirleri" hesabında, 3. 2009-2014 yılları arasında "Kambiyo Karları" tutarlarının 678.90.008 no'lu "Kur Farkları" hesabında, 4. 2009-2014 yılları arasında kur düşüşü sebebiyle aleyhe oluşan kur farkı tutarının "610." "Satıştan İadeler" hesabının borcuna dahil edilerek 120 No'lu "Kur farkı Müşteriler" hesabında, 5. 2009-2012 yılları arasında 678.60.003 no'lu "R/L İstasyonu Enerji Tüketim Bedeli" hesabında, 6. 2009-2010-20122 yıllarında 678.60.002 no'lu " Telemetry Kira Bedeli" hesabında, 2013 ve 2014 yıllarında "678.00.002 no'lu "Telemetry Kira Bedeli" hesabında, 7. 2009-2012 yıllarında 678.90.021 no'lu "ATM (internet) Hizmeti" hesabında, 8. 2009-2012 yıllarında 678.90.026 no'lu "Kablo TV Özel Proje Bedeli" hesabında, 9. 2009-2012 yıllarında 678.90.044 no'lu "Planetaryum Gelirleri" hesabında tutulduğu, ... Görev Sözleşmesinde geçen "... gelir tablolarındaki Brüt Satış rakamından satış indirimlerinin düşülmesinden sonra bulunan net satış rakamı ..." ifadesinin çok net olduğu, Elektronik Haberleşme Sektörüne ilişkin Yetkilendirme Yönetmeliği'nde tanımlanan "Brüt satışlar" ve "Net satışlar" kavramları doğrultusunda davalı tarafından tespit edilen dokuz kalem gelirin davacı şirket faaliyetleri kapsamında değerlendirilerek "60 Brüt Satışlar" hesabında toplanmasının uygun olduğu" değerlendirmelerine yer verilmiş olup, anılan bilirkişi raporuna davacı tarafından itiraz edildiği; Mahkemece itirazların raporu kusurlandıracak nitelikte görülmeyerek bilirkişi raporunun hükme esas alındığı ve temyize konu kararın verildiği görülmektedir.
Bilirkişi olarak seçilen kişi veya kişilerin, görüşüne başvurulan alanda uzman olması gerekmekte olup, seçilen bilirkişilerin dava konusu bakımından uygun uzmanlık alanından seçilmesi de zorunludur (ATALAY Oğuz, Pekcanıtez Usûl Medeni Usûl Hukuku, 15. Bası, İstanbul, 2017, s.1933).
Bakılan dava konusu uyuşmazlık, dokuz kalem gelirin "60 Brüt Satışlar" hesabının matrahına dahil edilip edilmeyeceğinden kaynaklandığından uyuşmazlığın çözümünün muhasebe alanına ilişkin bilimsel bir değerlendirmeyi gerektirdiği ancak Dairemizin ara kararına cevaben Yıldırım Beyazıt Üniversitesi'nden gelen bilgilere göre hükme esas alınan raporu düzenleyen, bilirkişinin doğrudan muhasebeye ilişkin bir makalesinin bulunmadığı ve bu alanda ders de vermediği anlaşılmakta olup bilirkişi raporunda da muhasebe alanına dair bir değerlendirmede bulunulmadığından, muhasebe alanında uzman kişilerin yer alacağı bir bilirkişi heyeti tarafından dokuz kalem gelirin ayrı ayrı irdelendiği bir rapor hazırlanılması gerekirken uyuşmazlık konusu alanın uzmanı olmayan bilirkişi tarafından hazırlanan rapor hükme esas alınarak verilen Mahkeme kararında usûle uygunluk bulunmamaktadır.
Öte yandan, Mahkeme kararının 2009-2010 yıllarına ilişkin kısım yönünden dava konusu işlemin iptaline ve bu tutarın ödenmesine dair kısım incelendiğinde, davacı şirket tarafından ödenmesi gereken KMKP'nin, 28/06/2011 tarihli Uydu, Kablo TV ve E-Devlet Kapısı Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Görev Sözleşmesi'nde düzenlendiği, ancak görev sözleşmesinde söz konusu KMKP'nin ödenmemesi hâlinde hangi usule göre tahsil edileceğine dair bir kuralın yer almadığı, KMKP'nin tahsil usulüne ilişkin herhangi bir Kanun hükmünün de bulunmadığı, ayrıca anılan görev sözleşmesinin 14. maddesinde, katkı payının yetkilendirmenin yapıldığı yılı takip eden her yılın Nisan ayı son iş gününe kadar Kuruma ödeneceğine yer verilmişse de, bu maddede eksik ödendiği tespit edilen KMKP'nin vadesinin ne zaman olacağının belirlenmediği, bu bakımdan dava konusu işlemin tahsilata ilişkin bir işlem değil, kurum masraflarına katkı payının eksik ödendiğinden davacı şirkete borç çıkarılmasına ilişkin tahakkuk işlemi olduğu, dolayısıyla 6183 sayılı Kanun'un 102. maddesinde belirtilen tahsil zamanaşımı sürelerinin dava konusu işlemde uygulanamayacağı, genel zamanaşımı süresinde istenilen alacağın vadesi belirsiz bir alacak olması nedeniyle tahsil zamanaşımı süresinin de bu işlemin tesis edildiği tarihten itibaren başlayacağı anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, temyize konu İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf istemlerinin reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacı ve davalı idarenin temyiz istemlerinin kabulüne;
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle 2009-2010 yıllarına ilişkin kısmı yönünden iptaline, 2011-2014 yıllarına ilişkin kısmı yönünden ise davanın reddine; dava konusu işlem nedeniyle 2009-2010 yıllarına ilişkin yapılan ödemelerin dava tarihi olan 11/05/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece hesaplanarak davacı şirkete ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin ise reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davalı idareye iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 17/02/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi