13. Hukuk Dairesi 2013/1394 E. , 2013/12879 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, asıl dava ile 8.6.2000 tarihinde kullanılan araç kredisi nedeniyle hem satın alınan araç hem de kendisine ait taşınmaz üzerine ipotek konulduğunu, kredinin ödenmesine rağmen ipoteğin kaldırılmadığını, taşınmazın bir bölümünü ..."ye sattığını, ipoteğin kaldırılacağını temin etmesine ve davalıya ihtar gönderilmesine rağmen sonuç alamadığını ileri sürerek, ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini istemiş, ortaklığın giderilmesi davasında satış gerçekleşip ipotek hükümsüz kaldığından bankaya ödenenen bedelden çek taahhüt riski düşüldükten sonra kalan 22.720,00 TL nin iadesine karar verilmesi yönünde talebini ıslah etmiştir.
Birleşen dava davacısı, asıl dosya davacısından satın aldığı taşınmaz üzerinde haksız şekilde ipotek bulunduğunu, bu taşınmazla ilgili ortaklığın giderilmesi davası açtıklarını, satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verildiğini, satış bedelinin 12.426,00TLnin ipotek nedeniyle haksız şekilde davalıya ödendiğini ileri sürerek, dosyanın ipoteğin kaldırılması ile ilgili dosya ile birleştirilmesini, kesilen paranın faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, ipoteğin yalnızca kredi için değil banka nezdinde doğmuş ve doğacak tüm alacakların teminatı olarak konulduğunu savunarak davaların reddini dilemiştir.
Mahkemece Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak ipoteğin kaldırılması talebi hakkında konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, asıl dava yönünden istirdat talebinin kabulü ile 8.284,00TLnin 18.7.2011 tarihinden, birleşen dosya talebinin kabulü ile 12.426,00TL nin 23.1.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, karar davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, haksız tahsil edilen ipotek bedelinin istirdadı istemine ilişkindir. Asıl dava ve birleşen davada talep, davalı bankaya haksız sürdürülen ipotek nedeniyle ödenen paranın istirdatı olmakla mahkemece davacıların taşınmaz üzerindeki payları nispetinde davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki, davalı her türlü harçtan muaf olup, taşınmazın satışı sırasında kesilen tahsil harcından sorumlu olmadığından yalnızca davalıya ödenen miktar üzerinden hesaplama yapılarak yine payları nispetinde davanın kabulü gerekir. Bu hususun dikkate alınmaması bozma nedenidir.
3- Asıl davada davacı, taşınmazın ortaklığın giderilmesi kararı ile satıldığını, ipoteğin kaldırılmasının artık mümkün olmadığını belirterek 17.8.2011 tarihli dilekçe ile davasını davalı bankaya ödenen 22.720,00TL nin iadesine dönüştürmüş olduğuna, mahkemece davacının hissesine düşen oranda davanın kabulüne karar verildiğine göre, dava kısmen kabul edilmiş olup, reddedilen kısım üzerinden davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir.
4- Bankacılık Kanunu 140. maddesi gereğince harçtan muaf olan davalı banka aleyhine yargılama harcına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup kararın bu yönden de bozulmasını gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, diğer bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.