Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/230
Karar No: 2021/1598
Karar Tarihi: 14.09.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/230 Esas 2021/1598 Karar Sayılı İlamı


T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/230
KARAR NO : 2021/1598
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/10/2018
NUMARASI : 2017/536 Esas, 2018/602 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 14/09/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili, müvekkilinin kuru temizleme işi ile uğraştığını, davalı şirketin müvekkilinden almış olduğu hizmet karşılığında ödemesi gereken bedeli ödemediğini, bu nedenle müvekkilinin Bakırköy 14. İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı takip dosyasında ilamsız takip başlattığını, davalı borçlunun borcun 4.045,10 TL'lik kısmını kabul edip kalan kısma itiraz ettiğini, müvekkilinin davalıya sunduğu hizmet karşılığında düzenlediği faturalara davalının itiraz etmediğini, davalının icra takibine itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu belirterek, davalının itirazının iptaline ve %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, davaya cevap vermemiştir. Sonradan dosyaya vekaletini sunan davalı vekili 02/10/2018 tarihli duruşmada, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere faturaların taraflarına tebliğ edilmediğini, bu nedenle teslim hususunun ispata muhtaç olduğunu belirterek, kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davalının takibe konu faturalara itiraz etmediği gibi icra dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde borcun 4.045,10 TL kısmını kabul ettiği, kalan faturalara ilişkin hizmetten memnun olmamaları nedeniyle ödeme yapılmadığını belirttiği, deliller ve davalının itiraz dilekçesi birlikte değerlendirildiğinde teslim ve hizmetin yerine getirildiği hususlarının kanıtlanmış olduğu, davacının usulüne uygun olarak düzenlenmiş ticari defterlerine alacağın işlenmiş olduğu, davalının bakiye borcu ödediğine dair iddia ve delil bulunmadığı, sonuç olarak alacağın faturalar ve ticari defter kayıtları ile kanıtlandığı, alacağın likit olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalı borçlunun Bakırköy 14. İcra Müdürlüğü'ne... Esas sayılı icra takibine yönelik itirazının iptaline, takibin devamına, asıl alacak miktarı üzerinden hesaplanacak %20 oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Davalı vekili istinafında, müvekkili firmanın takibe ekli faturalardan 3 tanesine ilişkin olarak mal ve hizmet aldığını kabul edip, diğer faturaları kabul etmediğinden kısmi itirazda bulunduğunu, kabul edilen 3 adet fatura toplamı olan 6.928,11-TL'nin 2.883,00-TL'sine ilişkin ödeme makbuzlarının sunulduğunu, kalan 4.045,10-TL'lik kısmın hizmet memnuniyetsizliği nedeniyle ödenmediğini, ancak buna rağmen bu meblağın da icra dosyasına yatırılıp kalan borca ve faturalara itiraz edildiğini, takibe konu itiraz edilen faturaların müvekkiline tebliğ edilmediğini, müvekkili firmaya dava sırasında yapılan tebligatların usulsüz olması nedeniyle davadan haberdar olamadığını, cevap veremediğini ve defterlerini ibraz edemediğini, mahkemenin kabul gerekçesinin yerinde olmadığını, müvekkili firmanın takibe konu faturalardan ilk defa icra takibinde haberdar olduğunu ve bunlara itiraz ettiğini, takipten önce bu faturaların veya hizmetin müvekkiline teslim edildiğine dair hiç bir belge sunulmadığını, tebliğ ve teslim edilmemiş faturalara önceden itiraz edilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili firmanın takibe itirazdaki memnuniyetsizlik ifadesinin kabul edilen 3 adet faturanın bakiyesi olan 4.045,10-TL'ye ilişkin olduğunu, mahkemenin sanki tüm faturaların bu nedenle ödenmediği şeklinde hatalı bir yorumda bulunduğunu, bilirkişi raporunda da davacının ispat yükünü yerine getirememiş olduğunun ortaya konulduğunu, ayrıca dosyada itiraz edilen kısım 9.232,06-TL olmasına rağmen asıl alacak üzerinden %20 oranında tazminata hükmedilmesinin de hatalı olduğunu, kabule göre 9.232,06-TL üzerinden itirazın iptaline ve bu miktarın %20'si oranında tazminata hükmedilmesi gerekirken hatalı ve müphem bir karar verildiğini, aynı şekilde vekalet ücretinin de hatalı ve yüksek hesaplandığını belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Dava, TBK 470 ve devamı maddelerde düzenlenen ve eser sözleşmesiyle ilgili düzenlenen faturalara dayalı olarak yapılan icra takibine "kısmi itiraz" sebebiyle İİK 67. maddeye göre açılmış itirazın iptâli davasıdır.Davalı vekili istinafında, müvekkili firmaya dava sırasında yapılan tebligatların usulsüz olduğu da ileri sürülmüş ise de, söz konusu tebligatlar incelendiğinde, bütün tebligatların şirket yetkilisinin dışarıda-iş takibinde olduğunu beyan eden iş yeri daimi çalışanlarından birine veya yetkilisine tebliğ edildiği, istinaf dilekçesinde bu tebligatlarda adı geçen kişilerin şirket çalışanı veya yetkilisi olmadıklarına dair bir itiraz bulunmadığı, bu nedenle buna dair istinaf itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.Davacı, davalı şirketin kendisinden kuru temizleme hizmeti aldığını ancak iş bedelini ödemediğini iddia etmekte ve takip alacağını 15 adet fatura konusu işe dayandırmaktadır. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamakta ise de, takipte yapılan kısmi itiraz dilekçesi içeriğinden de anlaşılacağı üzere, takibe konu faturalardan 3 tanesinin karşılığında kuru temizleme hizmeti alındığının kabul edilmesi karşısında, taraflar arasında davalıya ait eşyalara kuru temizleme yapılması konusunda sözlü sözleşme ilişkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır.Mahkemece, "davalının takibe konu faturalara itiraz etmediği gibi icra dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde borcun 4.045,10 TL'lik kısmını kabul ettiği, kalan faturalara ilişkin hizmetten memnun olmamaları nedeniyle ödeme yapılmadığını belirttiği, buna göre teslim ve hizmetin yerine getirildiği hususlarının kanıtlanmış olduğu" gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak davalı vekili 26/04/2017 tarihli takibe kısmi itiraz dilekçesinde, müvekkili firmanın takibe ekli 15 adet faturadan 3 tanesine ilişkin olarak mal ve hizmet aldığını kabul edip, diğer faturaların firmalarıyla ilgisi bulunmadığını belirterek kalan 12 fatura bedeli bakımından kısmi itirazda bulunmuş, kabul edilen 3 adet fatura toplamı olan 6.928,11-TL'ye ilişkin ise, 2.883,00-TL için ödeme makbuzları sunmuş, kalan 4.045,10-TL'lik kısım için ise borcu kabul etmiştir. İtiraz dilekçesinde açıkça belirtildiği üzere hizmet memnuniyetsizliği nedeniyle ödenme yapılmadığı beyanı kabul edilen 3 adet faturaya ilişkindir. Ancak itiraz dilekçesiyle birlikte bu 3 adet faturanın kalan 4.045,10-TL'lik borç kısmı da ödenmiştir. İtiraza konu 12 adet faturaya ilişkin bir hizmet memnuniyetsizliği iddiası bulunmamaktadır. Aksine kalan 12 faturaya ilişkin bir hizmet alınmadığı, bu faturaların davalı şirketle ilgisinin bulunmadığı belirtilerek bunlar bakımından takibe bu sebeple itiraz edilmiştir. Buna göre mahkemenin söz konusu gerekçesi dosya kapsamı ve itiraz dilekçesi içeriğiyle örtüşmemektedir.Bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (TTK 21/2). Süresi içinde itiraz edilmeyerek kesinleşen faturadaki alacakla ilgili olarak, itiraz süresi geçtikten sonra, faturaların doğrudan iade edilmesi veya iade faturası kesilmesi alacağın varlığını ortadan kaldıran bir sonuç doğurmayacaktır. Faturaya itiraz edilmemesi sözleşme ilişkisini kanıtlamaz ise de, sözleşme ilişkisinin kanıtlanması halinde, bu sözleşme gereğince düzenlenmiş olan ve süresinde itiraz edilmeyen faturadaki miktar kesinleşir. Somut olayda, davacı tarafından düzenlenen ve takibe dayanak yapılan ve itiraza uğrayan 12 adet faturanın davalıya tebliğ edildiğine dair bir belge söz konusu değildir. Dava dilekçesinde ve istinafa cevap dilekçesinde de faturaların tebliğ edildiğine dair bir iddia bulunmadığı gibi, bu faturalara konu hizmetlerle ilgili teslim irsaliyesinden de bahsedilmemektedir. Bilirkişi raporunda da bu yönde bir tespit bulunmamaktadır. Bu durumda ispat yükü üzerinde bulunan davacı tarafça itiraza uğrayan 12 adet faturaya konu kuru temizleme hizmetinin, faturada yazılı olan bedeller üzerinden davalıya verilmiş olduğunun HMK'nın 200/1. Maddesi gereğince yazılı ve kesin delillerle ispat edilemediğinden, kendisine delilleri arasında açıkça yazmış olduğu yemin delili hatırlatılmak ve neticesine göre davanın esası hakkında bir karar vermek gerekirken, yazılı olan gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olmuştur.Ayrıca, mahkemenin mevcut kabulüne göre de, takibe sadece 12 adet fatura bakımından kısmi itirazda bulunulduğu dikkate alınarak "davalının takibe kısmi itirazının reddine" şeklide karar verilmesi gerekirken, hükümde "kısmi itiraz" hususuna yer verilmeyerek sanki takibin tümüne yapılan itirazın iptaline karar verilmiş anlamı oluşturulmuş oması, icra inkar tazminatının belirlendiği asıl alacak miktarının ve netice olarak ne kadar icra inkar tazminatı belirlendiğinin hükme yazılmayarak infazda tereddüt oluşturulması da usule aykırı olmuştur.
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK'nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'nin 02/10/2018 tarih, 2017/536 Esas, 2018/602 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE,
5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 14/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi