Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2269
Karar No: 2021/1610
Karar Tarihi: 14.09.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/2269 Esas 2021/1610 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2269
KARAR NO: 2021/1610
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/02/2017
NUMARASI: 2014/898 Esas, 2017/129 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 14/09/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; davalı şirketin ihale ile yükümlendiği ... Kız Yurdu ile ... Erkek Yurdunun projede belirtilen elektrik asıl ve ek işlerinin davacı tarafından yapılarak düzenlenen faturanın davalıya teslim edildiğini; yapılan ikaz ve ihbarlara rağmen davalının ödemesi gereken bedeli ödemediğini, alacağın tahsili için İstanbul ...İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasından başlatılan takibe davalı tarafın ödeme emrine, takibe, yetkiye ve borca itiraz ettiğini belirterek, haksız itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davanın yetkili Erzurum İcra Daireleri ve Mahkemelerinde açılması gerektiğini, icra takibine konu edilen ve 03/02/2011 tarihinde tebliğ edilen faturaların Kadıköy ... Noterliğinin 07/02/2011 tarih ... yevmiye nolu ihtarnamesi ile iade edildiğini; müvekkili şirkete ait defter ve kayıtlar incelendiğinde davacı yana herhangi bir borcun olmadığının ortaya çıkacağını, taraflar arasında ... yurdu ile ilgili sözleşme bulunmadığını, bu işlerin 14/12/2009 tarihli sözleşme ile taşeron ... şirketine yaptırıldığını; 24/09/2019 tarihli sözleşme gereği davacı yanın yaptığı iş bedellerinin ödendiğini; davacının sözleşme dışı ek işler yaptığını beyan etmiş ise de müvekkilinin herhangi bir talebi olmadığını, ek işler bedeli adı altında fatura tanzim ettiğini, sözleşme 3.madde gereği yapmış olsa bile bu işler için ilave ücret istemesinin hukuken mümkün olmadığını, 6352 sayılı yasa ile inkar tazminatının %20'ye düşürüldüğünü belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; 03/11/2016 teslim tarihli rapor hükme esas alınarak, taraflar arasındaki ilişkinin yüklenici firma-taşeron firma ilişkisi olduğu; davalı firmanın, davacı firmaya aralarında yapılan sözleşme ile bir takım işlerin yapılmasını tevdi ettiği; davacı firmanın yine taraflar arasında oluşan zımni mutabakat çerçevesinde sözleşme dışı ilave işler yaptığı ve bunları davalı firmaya fatura ettiği; davaya konu bu faturaların davalıya tebliğ edildiği; davalı yanca faturalara süresinde itiraz edilmediği; dolayısıyla davalı yanın faturaların ödendiğini ispat etmek durumda olduğunu; alınan raporlarla takibe konu faturaların ödendiğinin ispat edilemediği gerekçesi ile davanın asıl alacak ve faiz yönünden icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına; asıl alacak üzerinden hesap edilecek %40 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; davacı şirketin 18.02.2015 tarihinde İstanbul Ticaret Sicilinden re'sen terkin edilmiş olduğundan taraf ehliyeti bulunmadığını, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini; HMK 186. madde gereği sözlü yargılama için tarafına süre verilmediğini; davaya konu faturaların müvekkil şirket tarafından süresinde iade edildiği halde mahkeme tarafından iade edilmemiş gibi karar verildiğini; karar gerekçesinde yer aldığı gibi müvekkili şirket ile davacı arasında bir zımmi mutabakatın oluşmadığını; müvekkili şirketin idare nezdinde sorumlu olduğu için şartnameye göre işlerini ikmal ve hak edişini almakla mükellef olduğunu, davacının işi yarım bırakıp gitmesine rağmen ihaleye konu işleri kendisinin ikmal ettirerek, şartnameye uygun hale getirdiğini ve geçici kabul ile kesin kabul ile ödemelerini aldığını; davacının müvekkili şirket nezdinde ne geçici kabulü nede kesin kabulü mevcut olmadığı gibi bu işi bitirip teslim etmek istediği yönde bir hak ediş bildirimi de mevcut olmadığını; Yapılan iş kamu işi olmakla 2886 Sayılı Devlet İhale Kanununa tabi olduğunu; geçici yada kesin kabul yapıldığı yönünde davacı tarafından dosyaya sunulmuş yazılı bir delil olmadığını; alacağın likit olmadığını, inkar tazminatına mahkum edilmesinin açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu; dosyaya sunulan raporların birbiri ile çelişkili olmakla yapılan itirazların yerel mahkemece irdelenmediğini; karara dayanak kabul edilen bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını; tarafların tacir oldukları yok sayılarak, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucunda kanaat üzerine kurulduğunu, raporda bilirkişi heyeti Eylül 2009- Mart 2010 dönemine ait BS Formları celp edilmediğinden incelenemediğini beyan ettiği, ancak raporun sonuç kısmında bu dönemi de kapsayacak şekilde rapor tanzim ettiğini, formlar celp edilmeden rapor alınıp bu rapora göre de hüküm kurulmasının usul veyaya aykırı olduğunu; davacı tarafın BS formunda yer almayan faturaların hükme esas alınan rapora mesnet kılındığı; davacı tarafından ticari defterlerinin de sunulmadığı gerçeği karşısında bu durum kabul edilemez bir durum olduğu halde mahkeme tarafından bu bilirkişi raporuna istinadan davanın kabulüne karar verildiğini; müvekkili şirket tarafından yapılan ödemeler ve taraflarca kesilen faturaların, kesin hakediş olup olmadığının, teslim tesellüm olup olmadığının, ticari defter kayıtlarının delil vasfını dikkate almadığını; müvekkili tarafından ikmal edilen ilave işlerin ... 10.699,35 TL, ... 76.505,05 TL; ... 68.152,55 TL olmak üzere toplam KDV hariç 155.356,95 TL olduğunu; ihale birimince müvekkil şirkete Elektrik İşleri için yapılan bütün ödemeler toplamının 569.469,43 TL KDV dahil bedel olduğunu; davacının ikrarı ile sabit olan 467.000 TL bedelin ödendiği; sunulan resmi ödeme cari hesap listesinde ise davacı tarafa 490.247,00 TL ödenmiş olduğunu; buna rağmen davacının müteaahit karı, stopaj, vergi almaksızın her şeyi ikendisi yapmış olduğu hatta ihaleyi kendisi almış olduğu kabul edilse bile kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkilden ancak 569.469,43 TL - 490.247,00 TL = 79.202,43 TL alacağı çıktığını; davacının iddiaları bir an için kabul edilse dahi, ihaleyi almış olan müvekkili şirketin karı düşüldüğünde, davacının işi yarım bırakıp gittiğinden dolayı başka taşeronların çalışması hesaba katıldığında, bu işten dolayı müvekkilin vergi ve stopaj giderleri düşüldüğünde yapılacak hesap doğrultusunda ortaya çıkan 79.202,43 TL nin müvekkili şirkete ait olması gerektiğini; raporda davacı için tespit edilen tutar olan 187.027,64 TL ile ve davalının ikrarında olan ve ödenen 467.847,00 TL bedel toplanıldığında 654.874,64 TL yaptığnı, bu çıkan rakam raporun ne kadar hatalı bir şekilde tanzim edildiğinin açık bir göstergesi oldğunu; davacının alt taşeron olduğundan müvekkilinin ihaleden almış olduğu bedelin tamamına talip olamayacağını; iş bitiminden 8 ay sonra kesmiş olduğu faturaları ihale makamından Elektrik işleri için almış olduğu bedelden fazla olacağı için devlet karşısında fatura ile mal kaçırması şeklinde değerlendirileceği; taraflar arasında ilave işler için yapılmış anlaşma olmadığını; raporda eksik kalan işlerin müvekkili şirketçe ikmal edildiğini göz ardı ettiğini; müvekkil şirket ile ... şirketi arasında arasında imzalanmış sözleşmeye göre ... şirketine sadece boya işleri değil anahtar teslim tüm onarım ve güçlendirme işi verildiğini; akdedilen sözleşme değeri 1.940.000 TL olup bu bedel ile bir kız yurdu değil yüzlerce kız yurdunun boyanabileceğini; HMK kapsamında bilirkişilerin duruşmaya çağrılması ve raporun içeriğinin ve yapılan hesabın nasıl yapıldığının sorulması talebinin gerekçesiz reddedildiğini; dava konusu faturaların mesnedi olan ihaleye ilişkin davacı tarafından eksiksiz teslim edilen ve taraflarca imza altına alınan hiç bir teslim tesellüm belgesi bulunmadığını, davacının işini bitirip teslim etmeden dava konusu inşaatları terkettiğini; dosyada geçici kabul yada tam kabul hesap mutabakatı olduğuna dair davacı tarafından sunulan delil olmadığını, İşlerin eksiksiz teslim edildiğine dair ikrarın bulunmadığını, taraflar tacir olup TTK 6. maddeye göre davacının sözleşmeye konu işleri eksiksiz müvekkile teslim ettiği iddiasını iddia eden tacir olarak yazılı delillerle ispat etmek zorunda olduğunu; davacı tarafından müvekkili şirkete KDV dahil 380.302,03 TL bedelli fatura kesilmiş olmasına rağmen davacıya yapmış olduğu tüm işler karşılığı gerek sözleşme gerek ilave işler karşılığı 109.944,97 TL fazla ödeme yapıldığı davacının da kabulü ve ikrarında olduğunu; davacı taraf dava dilekçesinde kendi defterlerine delil olarak dayanmış olduğundan ve defterlerini ibraz edemediğinden TTK 84 ve devamı uyarınca usulüne uygun olarak tutulan müvekkilinin defterlerinin davada tek ve münhasır kılınmış delil olarak kabul edilmesi ve buna göre değerlendirme yapılması gerektiğini; müvekkilinin defterlerindeki kayıtlar dikkate alınmadığını; mahkemece İPKB tarafından ödenen elektrik tesisat ilave işleri bedelinin tamamı davacı tarafın hak edişi gibi değerlendirdiğini, davacı tarafça yapılan ilave bir imalat söz konusu olmadığını, ilave işlere ilişkin ek bir sözleşme imzalanmadığını, ilave işlerin davacı tarafından yapıldığına dair delil bulunmadığını, dava konusu ihalede idereden tahsil edilen ilave işler bedeline mesnet işlerin dava dışı "...Elektrik , ... Elektrik ve ... Elektrik ltd.ştinden temin edilen malzemeler ile yapıldığını, bu itirazının dikkate alınmadığını; ... Kız Yurdu için sözleşme olmadığı halde sözleşme imzalanmış gibi raporda yer aldığını; davacı şirketin, müvekkil şirketin diğer alt taşeronu ... Ltd.Şti ile 14/12/2009 tarihinde sözleşme imzaladığını, bu hususta müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini; davaya konu sözleşmenin 3 adet tarafı bulunduğunu; bilirkişi heyeti hazırlamış olduğu raporda ... ile davacı şirketi bir kabul etmiş ve bütün raporunu bu varsayım üzerine inşa ettiğini, ilgili ihalede müvekkili tarafından elektrik işleri için kullanılan ... Şahıs Firması ve ...'e elden yapılan ödemelerin makbuz suretlerinin mahkemeye sunulduğu ancak yerel mahkeme tarafından hiç bir haklı gerekçesi olmadığı halde dikkate alınmadığını; ...' in bağımsız bir taşeron olup kendi nam ve hesabına aynı işler için ilgili imalatlarda müvekkili şirketten100.000 TL ödeme aldığını belirterek, kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı, taraflar arasında aktedilen eser sözleşmesi gereğince ... Kız Yurdu ile ... Erkek Yurdunun projede belirtilen elektrik asıl ve ek işlerini üstlendiğini, ancak davalının iş bedelini ödemediğini ileri sürerek takibe yapılan itirazın iptaline karar verilmesini istemiş, davalı ise Vezneciler yurdu ile ilgili sözleşme bulunmadığını belirterek bu iş ile ilgili akdi ilişkiyi inkar ederek, 24/09/2019 tarihli sözleşme gereği davacı yanın yaptığı iş bedellerinin ödendiğini; sözleşme 3.madde gereği yapmış olsa bile bu işler için ilave ücret istemesinin hukuken mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davacı tarafça davalı hakkında İstanbul ...İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası ile 31/12/2010 tarihli 87.799.08 TL fatura ve irsaliye, 31/12/2010 tarihli 88.017.38 TL fatura, 31/12/2010 tarihli 11.211.18 TL fatura alacağı ve cari hesap ödenmemiş faturalardan bakiye alacağa dayalı 13/03/2012 tarihinde 187.027 TL asıl alacak için başlatılan takibe davalı tarafından süresinde Erzurum İcra Dairelerinin yetkili olduğu belirtilerek ödeme emrine, yetkiye ve borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmaktadır. Karşılıklı edimleri içeren eser sözleşmelerinde yüklenicinin görevi eseri sözleşmesine, amacına ve tekniğine uygun tamamlayarak teslim etmek; iş sahibinin görevi ise, sözleşmede kararlaştırılan yükümlülükler varsa bunların yerine getirilmesiyle eserin bedelini ödemekten ibarettir. Kural olarak eser sözleşmesi ilişkisinin kurulması herhangi bir şekil şartına tabi olmayıp, tarafların "icap" ve "kabul" iradelerinin birleşmesiyle sözleşme ilişkisi kurulur. Şekil şartı, sözleşmenin geçerlilik şartı olmayıp, ispat şartıdır. Somut olayda, davalı ... yurdu işi ile ilgili davacı tarafla aralarında sözleşme ilişkisi bulunmadığını ileri sürdüğünden ve 18/08/2009 tarihli sözleşme ile ... Kız Yurdu boya işlerinin yapımı için ... şirketi ile sözleşme imzaladığı, yine ... şirketinin ... Kız Yurdu elektrik panosu ve yangın ihbar sistemleri işinin yapımı için davacı şirket ile 14/12/2009 tarihli taşeron sözleşmesi imzalandığı anlaşılmakla, dava konusu edilen ... Kız Yurdu işine ilişkin olarak taraflar arasında akdi ilişki bulunup bulunmadığının yasal delillerle ispatı gerekmekte olup, davacı taraf bu kapsamda yazılı delil sunamamıştır. Bu durumda, davacının yemin deliline dayandığı anlaşıldığından bu konudaki akdi ilişkinin ispatı yönünden davacının davalıya yemin teklif etme hakkının kullanılıp kullanılmayacağı hatırlatılıp sonucuna göre işlem yapılması gerekir. Taraflar arasındaki 24/09/2009 tarihli sözleşmenin konusu ... ve ... işlerine ilişkin olup bu kapsamda icra takibine konu 3 faturanın ...- ... ve ... yurtlarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece taraflar arasındaki sözleşmeye konu asıl işler ile sözleşme dışı ilave işlerin gerektiğinde mahallinde keşif yapılmak suretiyle miktar ve değerlerinin ayrı ayrı tespit edilmesi bilahare ispatlanan ödemelerin mahsubu ile sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Ancak ... Kız Yurdu işine ilişkin sözleşme ilişkisinin ispatlanması halinde buna dair hesaplamanın dikkate alınması aksi takdirde hesaba dahil edilmemesi gerekmektedir. Ayrıca, davalı vekili yargılama sırasında ..., davacı ... şirketi ve müvekkili şirket arasında imzalanmış sözleşmeye göre .. Yurdu 78.000 TL +KDV Anahtar teslimi , ... yurdu 42.000TL +KDV anahtar teslimi bedel karşılığında anşıldığını; bilirkişi raporunda .. ile davacı Şirketin bir kabul edilerek raporun bu varsayım üzerine inşa edildiğini; ...'in bağımsız bir taşeron olup davacı şirket ile alakalı hiç bir hukuki ve fiili bağı bulunmadığını, kendi nam ve hesabına aynı işler için ilgili imalatlarda müvekkili şirketten ödeme aldığını savunmuş, mahkemece bu husus incelenmemesi de doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK'nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 28/02/2017 tarih, 2014/898 Esas, 2017/129 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 14/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi