10. Hukuk Dairesi 2015/9016 E. , 2015/9837 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün ve temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararın, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, ek karara ilişkin temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Kurumun, taraf olduğu davalarda, 5502 sayılı Kanunun 36. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğu gözetilmeksizin, Mahkemece, muhtıra tebliğine rağmen harcın yatırılmadığından bahisle davacı Kurum avukatının temyiz talebinin reddine dair verilen ek kararın BOZULMASINA;
2- Davacı Kurum avukatının esas hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
26.12.2003 tarihli trafik kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan peşin değerli aylığın rücuan tazmini talepli eldeki davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Kanunun 63. maddesidir.
Dosya kapsamına göre, hükme esas alınan, kusur raporunda davalı ...’un murisi sürücü ... % 100 kusurlu bulunduğu kanaatinin bildirildiği, bilirkişi hesap raporunda ise %30 hatır taşıması indirimi yapıldığı anlaşılmaktadır.
Öğretide hatır taşıması konusunda bir kavram birliği olmadığı gözlemlenmekte, ancak "hatır için ücretsiz taşıma" ve "aracı hatır için ücretsiz kullandırma" tanımlamalarının benimsendiği görülmektedir.(...“Hatır İçin Taşınanın Uğradığı Zararların Trafik Sigortası Kapsamında Olup Olmadığı Sorunu ve Yargıtay Uygulaması”, EHFD 2001, C.V, S.1-4, s. 331-347.) 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun “Genel hükümlerin uygulanması” başlığını taşıyan 87. maddesinde; yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta veya motorlu
araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa, işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun, genel hükümlere tabi olacağı belirtilmiş olup, hatır taşımasında araç sahibini borç altına sokmaya matuf bir irade mevcut olmadığı için bu taşımalarda ne bir taşıma sözleşmesi ne de başka bir akit vücut bulur. Hatır taşımacılığında yalnız yolcunun yararı söz konusu olduğu ve araç sahibi ivazsız bir şekilde hareket ettiği cihetle bu gibi hallerde 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 43-44. maddeleri (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 51-52. maddeleri ) uyarınca uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay içtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hakim, hatır taşımacılığının sabit olması halinde, tazminattan mutlaka belli bir oranda indirim yapma zorunda değilse de; bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir.
Eldeki davada, sigortalının kazaya karışan araçlardan hangisinde, ne sıfatla bulunduğu, sigortalının yolcu olarak taşınmasının ne şekilde ve sebeple gerçekleştiği üzerinde durularak, sigorta yardımlarına konu kazada hatıra dayalı taşıma şartlarının gerçekleşip-gerçekleşmediği buna göre belirlenip, dayanılan delillerle birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Kabule göre de, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabulüne karar verilen miktar üzerinden davacı yararına vekalet ücreti takdiri yerine yazılı şekilde karar verilmesi, hükmün gerekçesinde kazaya karışan her iki aracın davalı şirkete ait olduğu belirtilerek dosya kapsamı ile çelişki oluşturulması, isabetsizdir.
O halde, davacı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.