
Esas No: 2020/900
Karar No: 2021/2279
Karar Tarihi: 15.09.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/900 Esas 2021/2279 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/900
KARAR NO: 2021/2279
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/01/2020
NUMARASI: 2018/751 E - 2020/49 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 15/09/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların murisi olan ...’un müvekkili ... A.Ş.’nin abonesi olduğunu, murisin ... Mahallesi ... Sok. No:.. ... Konf. G.O.P./İSTANBUL adresindeki ticarethanesinde kaçak elektrik kullandığını, kaçak tutanaklarına istinaden tahakkuk eden 05/10/2010 son ödeme tarihli fatura bedellerinin günü geçmiş olmasına rağmen ödenmediğini, muris ...'un vefat etmesinden dolayı taraflarına ödenmeyen bedellerin tahsili amacıyla ilgilinin yasal mirasçılarının tespiti yoluna gittiklerini ancak yasal mirasçıların da söz konusu bedelleri ödemediklerini, sonrasında davalılar/borçlular aleyhine son ödeme süresi geçen tüketim tahakkuklarının tahsili amacıyla İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibine başlandığını, borçluların ise 24/05/2017 tarihli dilekçesi ile işbu icra takibine kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini ve takibi durdurduklarını, itirazın haksız ve dayanaksız olduğunu belirterek, itirazının iptali ile takibin devamına, davalar aleyhine %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar süresinde cevap vermeme suretiyle davayı inkar etmişler, bilahare kendilerini vekil ile temsil ettirmiş, davalılar vekili 11/04/2019 tarihli beyan dilekçesinde davaya konu borcun yapılandırılarak taksitler halinde ödendiğini ve takip konusu borcun tamamen kapatıldığını, müvekkillerinin davacı kuruma herhangi bir borçlarının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini ve davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; " Davalı ... dışındaki borçlular adına usulünce yapılmış geçerli bir borca itiraz olmamasına karşın, davacı alacaklı tarafından huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmış olup; icra müdürlüğü tarafından ... dışındaki borçlular yönünden usulsüz şekilde takibin durdurulmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır. ... dışındaki borçluların (davalıların) itirazı geçerli olmadığına göre, davacı alacaklı icra dairesinden takip muamelelerine devam edilmesini İİK.'nun 66. maddesi gereğince isteyebileceğinden, itirazın iptali davası açmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. ....Davalı tarafça davacı elektrik tedarikçisi firmaya ödemesi gereken tutarın 9 taksite bölünerek bütün dönemler için “Ödendi” bilgisinin “Evet” olarak belirtilmiş olması, tedarikçi davacı firma tarafından dava dosyasına sunulan tahsilat listesine göre ... Tahakkuk Fiş Numarası ile 9 adet “TAKSİTLENDİRİLMİŞ TAHAKKUKLAR” toplamının 5.188,05-TL. olması, tahsilat listesinin tamamı incelendiğinde bütün dönemler için “Durum” bilgisinin “Geçerli” olarak belirtilmesi ve ödeme tarihlerinin de sunulmuş olması karşısında; davalı tarafın davacı kuruma herhangi bir borcunun bulunmadığı, borlulardan ... adına yapılan itirazın haklı ve yerinde olduğu, dolayısıyla davacı şirketin davalı ... aleyhine huzurdaki itirazın iptali davasını açmakta haksız olduğu anlaşılmakla; öte yandan davalı vekili tarafından haksız takip nedeniyle davacıdan tazminat talebinde bulunulmuş ise de, somut dosyada haksız takip tazminatının şartları oluşmadığından bu yöndeki talebin ise reddi gerektiği" gerekçeleriyle 1-davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden icra takip dosyasında usulüne uygun olarak yapılmış bir itiraz bulunmadığından, bu davalılara yönelik olarak açılan davanın HMK.’nun 114/1-h maddesi delaletiyle HMK.’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı noksanlığından usulden reddine, 2- Davalı ... yönünden açılan davanın ise reddine, 3-Şartları oluşmadığından davacıların kötü niyet tazminatına yönelik isteminin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; mahkemece gerekçeli kararının dayanağı olarak bilirkişi raporunu gösterildiğini, raporun Yargıtay ve istinaf denetimine uygun olmadığını, ek rapor taleplerinin değerlendirilmediğini, davalı vekilince sunulan belgedeki ödemelerin 2.sırada başlayıp 4.sırada bittiğini, sunulan bu belge de muris borçlunun kaçak tutanağa istinaden tahakkuk eden borcun tamamını ödemediğinin delili olmasına rağmen bu itirazlarının dikkate alınmadığını, itiraz dilekçeleriyle birlikte bilirkişinin kararına dayanak saydığı taksitlendirmeye konu edilmiş faturaların bilgisini içerir sistem kaydının da mahkemeye sunulduğunu, mahkemece tüm bu hususların göz ardı edildiğini, davalı yanca ileri sürülen “ödeme yapıldığına” dair iddialara karşı borcun ödenmediğine dair rapora karşı verilen itiraz dilekçemizle sundukları delillerin değerlendirilmemiş olduğunu, olayda 2011/04 dönem tahakkuku taksitlendirilmiş olup bu tahakkuk içerisinde davaya konu icra dosyasına dair tahakkukun yer almadığını, ödeme listesinde belirtilen ödemelerin davaya konu icra dosyasıyla herhangi bir ilgisi olmadığını, davalıların süresi içinde cevap dilekçesi vermediklerini, cevap dilekçesi vermeyen davalı vekili gerek asıl ispat gerek karşı ispat bakımından delil bildirme hakkını kaybettiğini ileri sürmüştür. Uyuşmazlık; davalıların murisi ...’un ticarethanesinde kaçak elektrik kullandığı iddiasıyla tahakkuk ettirilen fatura bedellerinin tahsili amacıyla, davalı mirasçılar aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; davacı tarafından davalılar aleyhine ödenmeyen 05.10.2010 son ödeme tarihli 5.724,60 TL fatura alacağıaçıklamasıyla 8.174,75-TL. enerji bedeli, 9.200,97-TL. gecikmiş gün faizi, 1.656,17-TL. faizin KDV'si olmak üzere toplam 19.031,89-TL. üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalılara tebliğ edilmediği, davalı-borçlu ... tarafından 24/05/2017 tarihli dilekçe ile takibe, ödeme emrine, borcun tamamına, işlemiş faize ve tüm ferilere itiraz edildiği, itiraz üzerine aynı tarihte (24/05/2017 tarihinde İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir. Davalılar murisi ile davacı arasında 27.10.2005 tarihli elektrik satış sözleşmesi imzalandığı, davalı tarafça bir takım ödeme belgelerinin sunulduğu, bilirkişi raporunda tüketim ekstresi ve tahsilat listesinde davacıya borcun bulunmadığının belirtildiği, ancak ödeme açıklamalarınını bulunmadığı olduğu, davacı ile davalı arasında yapılan taksitlendirme protokolünün olup olmadığı, varsa hangi borca ilişkin olduğu, davacının davaya konu borçtan başka da borcunun olup olmadığı, var ise protokolün bu borçları da kapsayıp kapsamadığı anlaşılamadığı görülmektedir. Buna göre, mahkemece; öncelikle taraflar arasında imzalanmış taksitlendirme protokolü ve tüm eklerinin dosya arasına alınması sağlanarak, gerekirse konusunda uzman bir bilirkişiden yeniden rapor alınmak suretiyle davacının davasında haklı olup olmadığının incelenmesi varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf talebinin kabulüyle HMK'nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kararın kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesiyle belirtilen taksitlendirme protokolünün ve ödeme belgelerinin istenerek takibe konu borcun ödenip ödenmediği hususunda yeniden uzman bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla,yukarıda izah edilen şekilde, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 15/09/2021
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
