
Esas No: 2019/244
Karar No: 2021/1630
Karar Tarihi: 15.09.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/244 Esas 2021/1630 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/244
KARAR NO : 2021/1630
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/11/2018
NUMARASI : 2015/1048 Esas, 2018/1112 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 15/09/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait tesislerde 22/06/2015 ve 06/07/2015 tarihleri arasında epoksi yer kaplaması işi yaparak teslim ettiğini ve fatura düzenleyerek davalıya gönderdiğini, ancak davalı tarafça faturanın iade edildiğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu, davalının bu dava açıldıktan sonra delil tespiti talebinde bulunduğunu, ayıplı ifa iddiasının gerçek dışı olduğunu, bugüne kadar müvekkiline ayıp ihbarında bulunulmadığını, tespit yapılan alanın müvekkilince uygulama yapılan alan olup olmadığının belirsiz olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı tarafça yapılan işin ayıplı olduğunu ve bu nedenle müvekkilinin zarara uğradığını, davacı tarafça yapılan zemin bozulduğu için iş makinelerinin zarar görmekte olduğunu ve müvekkilinin istediği faydayı sağlayamadığını, mahkemeden delil tespiti talebinde bulunulduğunu ve düzenlenen bilirkişi raporu ile davalının ayıplı imalat yaptığının ve kusurlu imalatların sökülüp yeniden yapılması bedelinin 18.208,00 TL olduğunun tespit edildiğini, ayıplı ifa nedeniyle davacı faturasının iade edildiğini, davacıya ayıp ihbarı yapıldığını, ancak geri dönüş sağlanamayınca delil tespiti talep edildiğini savunarak, davanın reddi ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.Mahkemece, davacının davalı şirketin Çayırova-Gebze adresindeki Mimoza Tesislerinde 197 metrekare epoksi yer kaplaması yaparak davalıya teslim ettiği, fatura tarihindeki kur üzerinden anlaşmalara uygun olarak fatura düzenleyerek davalıya gönderdiği, faturanın davalı tarafından iade edildiği, 197 metrekare epoksi yer kaplamasının eksiksiz olarak yapılarak davalıya teslim edildiği ve metrekare birim fiyatı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, davalının teslimden sonra usulüne uygun olarak ayıp ihbarında bulunmadığı, davalının Gebze 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/90 D.İş sayılı dosyası üzerinden yaptırmış olduğu delil tespitinin davacının icra takibini açtığı tarihten sonra yaptırıldığı, tüm bunlar gözetildiğinde davalı tarafından süresinde yapılmış olan bir ayıp ihbarının olmadığı, dolayısıyla davacının vermiş olduğu hizmet karşılığında düzenlemiş olduğu fatura bedelini tahsil hakkına sahip olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde, bilirkişi raporunun taraflarına tebliğ edilmediğini ve UYAP sistemine de taranmadığını, bu nedenle rapora beyan ve itirazlarını sunamadıklarını, davacı tarafça ayıplı hizmet verildiğini, delil tespiti talebinde bulunulduğunu ve düzenlenen rapor ile ayıplı imalatın tespit edildiğini, bu nedenle müvekkilinin davacının alacak talebine ilişkin sorumluluğunun bulunmadığını belirterek, hükmün kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.Taraflar arasında epoksi yer kaplaması işine ilişkin eser sözleşmesi düzenlenmiş olup, davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.
Davacı edimini gereği gibi yerine getirdiğini, ancak iş bedelinin ödenmediğini ileri sürmüş, davalı ise işin ayıplı olduğunu savunmuştur.
Bilirkişi incelemesi sonucu davacının ticari defter ve kayıtlarına göre alacak talebinde haklı olduğu tespit edilmiş, davalı ise ticari defterlerini sunmamıştır.
Gebze 2.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2015/90 D.İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ile, davalı tarafça 13/11/2015 tarihinde delil tespiti talep edildiği, epoksi kaplama incelendiğinde yer yer kabarma, çatlama ve kırılmaların olduğu, zemin epoksi kaplamalarında bozulma sebebinin tekniğine uygun yapılmaması olduğu, imalattan kaynaklandığı, yeniden yapılması gerektiği, bedelinin 18.208 TL olduğu hususlarının tespit edildiği görülmüştür.Davacı işi 22/06/2015 ve 06/07/2015 tarihleri arasında yaptığını ileri sürmüş, davalı bu tarihlere itiraz etmemiş, 17/09/2015 tarihinde dava konusu icra takibi başlatılmış, 09/11/2015 tarihinde iş bu dava açılmış, davalı tarafça bu dava açıldıktan sonra 13/11/2015 tarihinde delil tespiti yaptırılmış, öncesinde ayıp ihbarında bulunulduğuna dair bir delil sunulmamıştır.
Mahkemece davalının yasal sürede ayıp ihbarında bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedildiği halde, davalı ihbarın süresinde yapıldığı yönünde bir istinaf sebebi ileri sürmediği gibi, delil tespitinden önce ayıptan haberdar olduğu kendi beyanlarından anlaşılan davalı süresinde ayıp ihbarında bulunduğunu dosya kapsamında mevcut delillerle ispat da edememiştir.
Öte yandan bilirkişi raporu davalı vekili Av...adına çıkarılarak 09/05/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, ayrıca 30/04/2018 tarihinde UYAP'a da aktarılmıştır.
O halde mahkemece davanın kabulü yönünde verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurularının HMK'nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'nin 08/11/2018 tarih ve 2015/1048 Esas, 2018/1112 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-Alınması gereken 1.884,62 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 471,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.413,47TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK'nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 15/09/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
