Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2017/5633
Karar No: 2021/1001
Karar Tarihi: 18.02.2021

Danıştay 8. Daire 2017/5633 Esas 2021/1001 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/5633
Karar No : 2021/1001

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Üniversitesi Rektörlüğü

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Üniversitesi'nde araştırma görevlisi iken, 2547 sayılı Kanunun 35.maddesi uyarınca doktora eğitimi almak üzere Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nde görevlendirilen davacının, istifa etmesi sonucu mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesiyle Taahhüt ve Kefalet Senedi hükümlerine göre adına 174.801,23 TL kamu zararı borcu çıkarılmasına ilişkin davalı idarenin 15.08.2016 tarih ve 12394 sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmemesinden kaynaklanan kamu zararının, Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca rızaen ve sulhen ödemesi gerektiği, aksi halde hükmen tahsilinin sağlanacağının bildirilmesi ve rızaen ödenmemesi halinde ise, adli yargı yerinde alacak davası açılarak hükmen tahsili yoluna gidilmesi gerektiğine yönelik işlemin, mecburi hizmet yükümlülüğünün yerine getirilmemesinden kaynaklanan kamu zararının, 5018 sayılı Kanunun 71. maddesi hükmüne dayanılarak yürürlüğe konulan Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 13. maddesi uyarınca rızaen ve sulhen tahsilinin sağlanması amacıyla tesis edilen bir işlem olduğu, rızaen ödemenin yapılmaması halinde aynı Yönetmeliğin 10. maddesinin 6. fıkrası uyarınca adli yargı yerinde alacak davası açılarak hükmen tahsili yoluna gidilmesi gerektiği dikkate alındığında, dava konusu işlemin idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülebilir işlem niteliği taşımadığı sonucuna varılmıştır.Belirtilen gerekçelerle davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı vekili tarafından, müvekkilinin içeriği ve kapsamı tamamen idarece belirlenmiş olan taahhüt ve kefalet senedi maddelerini müzakere edebilme ve değiştirme gücü ve olanağı bulunmadığı, dolayısıyla tarafların eşit bir şekilde irade beyanıyla oluşan bir özel hukuk sözleşmesi olmadığı, hak ve yükümlülüklere dair mecburi hizmet, atanma, ilişik kesme gibi hususları içeren ve imzalanması zorunlu tutulan tipik bir idari sözleşme olduğu, diğer taraftan kefalet senedine dayanılarak bu borcun ödenmesi gerektiğine yönelik dava konusu işlemin kesin ve yürütülebilir bir işlem olduğu, kesin ve yürütülebilir bir işlemin varlığından bahsedebilmek için, kamu gücü kullanılarak yapılması, tek taraflı olması, kararın verildiği anda geçerli ve uygulanabilir olması ve 3. kişilerin hukukuna etki edebilme özelliğine sahip olması gerektiği, müvekkiline gönderilen 11.08.2016 tarihi itibariyle 174.801,23 TL borç tahakkuku ve bu miktarın 30 gün içerisinde üniversite hesabına yatırılması ihtarını içeren dava konusu işlemin belirtildiği şekilde idari işlem özelliklerinin tamımını taşıdığı, bu sebeple kesin ve yürütülebilir bir işlem olduğu belirtilerek uyuşmazlığın idari yargının görev alanına girdiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu edilen işlemin idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem niteliğinde olmadığı, dolayısıyla davacının temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun olarak verilen istinaf kararının onanması gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 18/02/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :
X- İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde tanımlanan iptal davasına konu olan işlemler idarenin tek yanlı irade beyanıyla, kişilerin hukuksal durumlarında değişiklik meydana getiren etkili ve yürütülmesi zorunlu olan idari işlemler olup, bu işlemler idarenin kamu gücüne dayanarak, tek yanlı irade beyanıyla tesis ettikleri, hukuk düzeninde değişiklik yapan, başka bir anlatımla ilgililerin hukukunu düzenleyen işlemlerdir.
Dava konusu işlem; davacının mecburi hizmetini yerine getirmeden görevinden ayrılması nedeniyle taahhütname ve kefalet senedi doğrultusunda borcunun bulunduğunu, bu miktarın 30 gün içerisinde üniversite hesabına yatırılması ihtarını içeren, idarece tek taraflı olarak tesis edilen, ilgilinin hukuksal durumunu etkileyici olması sebebiyle iptal davasına konu olabilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlemdir.
Bu hale göre, davayı incelemeksizin reddeden İdare Mahkemesi kararını onayan istinaf kararının bozulması gerektiği oyu ile çoğunluk kararına katılmıyorum.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi