9. Hukuk Dairesi 2014/26779 E. , 2015/36690 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile genel tatil ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı ile davalılardan ... avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı belediye bünyesinde 01/08/2008 tarihinde çalışmaya başladığını, çalışmasının 30/11/2012 tarihine kadar sürdüğünü, en son çalıştığı firmanın davalı ... olduğunu, davacının emeklilik hakkını kullanarak 30/11/2012 tarihinde sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ve genel tatil ücretinin ödenmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Beylikdüzü Belediye vekili, davacının davalı idareden ihale ile iş alan diğer davalı nezdinde çalıştığını, davalı idare bünyesinde çalışmadığını, bu nedenle davalı belediyeye husumet yöneltilemeyeceğini, davalı idarenin davacının talep ettiği alacaklardan sorumlu tutulamayacağını, davacının diğer davalı ...ndeki çalışmasının 1 yılı doldurmadığını, bu nedenle kıdem tazminatı hakkı bulunmadığını, ayrıca dini bayram fazla çalışmaya ilişkin taleplerinin kabul edilemez olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ...vekili, davalı şirketin diğer davalı belediyenin ihalesinin 12/02/2012 tarihinde kazanarak işe başladığını, davacının iş akdinin 30/11/2012 tarihinde sona erdiğini, önceki firma ile aralarında bir devir ilişkisi ve devamlılık bulunmadığını, davacının kendilerinden önce başka bir firmada çalışmış olmasının diğer davalı üst işveren belediyenin sorumluluğunda olduğunu, davacının davalı şirket bünyesinden belirli süreli hizmet sözleşmesi ile çalıştığını, davacının kendi bünyelerinde dini bayramlarda çalıştırılmadığını, izin cetvelleri ile durumun sabit olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, 4857 sayılı iş kanununun 120. maddesi yollamasıyla yürürlükte olan 1475 sayılı yasanın 14. maddesinin 4.bendinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla ayrılması halinde kıdem tazminatına hak kazanılabileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar, davacı ve davalı Belediye vekilince temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
Anayasa’nın 138 ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Bu gerekçede hukuki esaslara ve kurallara dayanmalı, nedenleri açıklanmalıdır.
Diğer taraftan 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.’un 27. Maddesinde hukuki dinlenilme hakkı kurala bağlanmıştır. Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasanın 36 ncı maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6 ncı maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma hakkının (hukukî dinlenilme hakkının), ihlâlidir.
HMK.’un 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden sözedilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
Ayrıca hüküm fıkrasında taraflara tanınan hakların ve yükümlülüklerin gerekçeye uygun olarak açıkça belirtilmesi, birden fazla davalı var ise sorumluluklarının belirlenmesi gerekir. Aksi durum infazda tereddüte yol açacaktır.
Dosya içeriğine ve karar gerekçesine göre mahkemece delil niteliğinde iki hesap raporu alınmış ve bu raporlarda tazminat ve alacaklara esas hizmet süresi farklı alınmıştır. Mahkemece hangi rapora neden üstünlük tanındığı gerekçe yapılmaksızın kıdem tazminatı ek bilirkişi raporuna, genel tatil alacağı ise kök bilirkişi raporuna göre hüküm alınmıştır. Gerekçeli karar yazılmaması ve çelişki yaratılması hukuki dinlenilme hakkının ihlalidir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 23.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.