19. Ceza Dairesi 2020/6579 E. , 2021/4469 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Sanık hakkında Kamu Kurumuna karşı dolandırıcılık suçundan TCK"nin 158/1-e maddesi uyarınca zamanaşımı süresi içinde işlem yapılması mümkün görülmüştür.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Katılan vekilinin 04/09/2009 havale tarihli dilekçesi ile sanığın katılan Atakaş Ticaret Ve Nakliyat A. Ş adına Türk Patent Enstitüsü nezdinde tescilli 2005 00919 numaralı, katılana ait mavi kömür torbası üzerindeki markayı taklit edip torbaları yeşile boyayarak içlerine doldurduğu kömürü jandarma karakol komutanlıklarına sattığını beyan etmesi üzerine başlatılan soruşturma sonucunda Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 27/05/2010 tarihli iddianame ile; “sanığın, şikayetçi ATAKAŞ TİCARET VE NAKLİYAT A. Ş.’ye ait mavi renkli kömür torbaları üzerindeki tescilli amblemi taklit ederek ve rengini yeşile boyayarak oluşturduğu kömür torbalarının içerisine kömür doldurarak piyasaya sürdüğü” iddia edilerek 556 Sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname"nin 61/A-1. maddesi uyarınca marka hakkına tecavüz suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılıp yapılan yargılama sonucunda sanığın marka hakkına tecavüz suçundan cezalandırılmasına karar verilmişse de;
Suç tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı KHK"nin 5833 sayılı Kanun ile değişik 61/A-1. maddesinde "Başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz ederek mal veya hizmet üreten, satışa arz eden veya satan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.”Buna göre marka hakkına tecavüz suçunun oluşabilmesi için; başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz ederek, mal veya hizmet üretmek, satışa arz etmek veya satmak şeklindeki seçimlik hareketlerden birinin gerçekleştirilmesi gerekir.
Tescilli bir markanın iktibas veya iltibas yolu ile taklit edilip edilmediğinin tespiti açısından ise; sanıktan ele geçirilen taklit ürünün, varsa ve elde edilmesi olanaklı ise orijinal ürünün, olanaklı olmaması halinde ise, Türk Patent ve Marka Kurumundan getirtilecek marka tescil belgelerinin renkli ve onaylı suretleri ile karşılaştırmayı sağlayacak fotoğrafların elde edilerek dosyaya eklenmesi ve bu şekilde bilirkişi raporu ve bu rapora dayanak olan hükmün temyiz denetimine sunulması gerekmektedir.
Somut olayda ise; sanığın şikayetçi ATAKAŞ TİCARET VE NAKLİYAT A. Ş.’ye ait mavi renkli kömür torbaları üzerindeki tescilli amblemi taklit ederek ve rengini yeşile boyayarak oluşturduğu kömür torbalarının içerisine kömür doldurarak piyasaya sürdüğü iddia edilmişse de; davanın konusu olan ve taklit markalı olduğu iddia edilen kömür torbaları incelenmediği gibi bu torbaların dosya kapsamında delil olarak muhafaza da edilmediği anlaşılmaktadır. Bu açıklamalar ışığında sanığın, üzerlerinde katılan firma adına tescilli markanın iktibas veya iltibas yolu ile taklit edilerek üretilmiş kömür torbaları içerisine kömür doldurup sattığına dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delilin bulunmadığı gözetilerek şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince beraatine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan (suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/7. maddesinin aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A maddesinde düzenlenen satışa arz etme veya satma suçu yönünden de uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK’nin 253. ve 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektimiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.