Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3346
Karar No: 2020/5284
Karar Tarihi: 16.11.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/3346 Esas 2020/5284 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı adına kayıtlı taşınmazların uygulama kadastrosu sırasında sınırlarının yola doğru genişlediği ve yüzölçümlerinin arttığı iddiasıyla açılan davada, Mahkeme taraf teşkilinin sağlanmaması ve yeterli araştırma yapılmaması sebebiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, tarafların tamamının davada yer alması ve amacına uygun araştırma yapılması gerektiğini belirterek hükmün bozulmasına karar vermiştir. Davanın konusu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itirazdır.
16. Hukuk Dairesi         2020/3346 E.  ,  2020/5284 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Uygulama kadastrosu sırasında, ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında ve tapuda ... adına kayıtlı eski 329 parsel sayılı 1.120,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 110 ada 32 parsel numarasıyla ve 1.370,57 metrekare yüzölçümlü olarak; eski 328 parsel sayılı 574,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 110 ada 33 parsel numarasıyla ve 655,73 metrekare yüzölçümlü olarak; ... adına kayıtlı eski 327 parsel sayılı 848,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 110 ada 34 parsel numarasıyla ve 889,67 metrekare yüzölçümlü olarak tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine, uygulama kadastrosu sırasında davalı adına kayıtlı 110 ada 32, 33 ve 34 parsel sayılı taşınmazların yüzölçümünün arttığını, taşınmazların sınırlarının yola doğru genişlediğini ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkindir. Davacı Hazine, uygulama kadastrosu sırasında, davalı adına kayıtlı bulunan yeni 110 ada 32, 33 ve 34 parsel sayılı taşınmazların yüzölçümünün arttığını, taşınmazların sınırının yola doğru genişlediğini ileri sürerek davalı ... aleyhine dava açmış ise de, Mahkemece, çekişmeli 110 ada 34 parsel sayılı taşınmaz maliki olan ...’in de davada taraf olması gerektiği gözden kaçırılarak, yöntemince taraf teşkili sağlanmaksızın hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Oysaki, taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden davanın esasına girilemez.
    Diğer yandan; Mahkemece, esasa ilişkin olarak yapılan araştırma ve inceleme de hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazlara ait uygulama kadastrosu tutanaklarının onaylı örnekleri getirtilmemiş, bu tutanaklar Dairemizin 10.02.2020 günlü geri çevirme kararı uyarınca dosya arasına alınmış, yine dava konusu taşınmazlar ile sınırında bulunan taşınmazları bir arada gösteren tesis kadastrosuna ait pafta, orijinal ölçü krokisi, ölçü çizelgesi, tesis ve uygulama kadastrosuna ait hesap cetvelleri, ölçü cetvelleri, ada raporu, taşınmazların tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları getirtilerek dosya arasına alınmamış; dava konusu taşınmazların, kenarında bulunan yol ile sınırını oluşturan ve uygulama kadastrosunda da taşınmazların sınırı olarak kabul edilen taş duvarın, tesis kadastrosundan önce de var olup olmadığı, bu duvarın taşınmazların tesis kadastrosuna ait orijinal ölçü krokisinde de gösterilip gösterilmediği araştırılmaksızın hüküm kurulmuştur.
    Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, dava konusu taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita ya da jeodezi mühendisi teknik bilirkişinin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dava konusu taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı, bitki örtüsü, zeminde mevcut ağaçların yaşı gibi hususlar ile zeminin jeolojik yapısının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulan hallerde uzman ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişi de keşif heyetine dahil edilmelidir. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri teknik bilirkişiye işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar teknik bilirkişi tarafından haritasında işaretlenmeli, keşif sırasında hazır edilmeleri halinde ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı, sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı, teknik bilirkişiden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Teknik bilirkişiden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve "ada raporu" ile "uygulama tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için teknik bilirkişiden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise dava konusu taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Teknik bilirkişi haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle davacı Hazineye, davasını dava konusu 110 ada 34 parsel sayılı taşınmazın maliki olan ...’e de yöneltmesi için süre ve imkan tanınmalı, bu şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için belirtilen eksik belgeler de ilgili yerlerden getirtilerek dosya ikmal edilmeli ve akabinde, harita mühendisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi sıfatına sahip üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle, yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak denetime elverişli rapor alınmalı ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ile hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi