Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1666
Karar No: 2021/1069
Karar Tarihi: 16.09.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1666 Esas 2021/1069 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1666
KARAR NO: 2021/1069
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/02/2020
NUMARASI: 2018/626 E. - 2020/243 K.
DAVANIN KONUSU:İtirazın İptali (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen hükme karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin ..., ..., ..., ... vs markalar ile boya ve ısı yalıtım malzemeleri üreticisi olduğunu, müvekkil şirketin toptancı bayisi olan davalı şirket ile girdiği ticari faaliyet kapsamında, sattığı ürünlerin bedelinin ödenmesini temin etmek üzere ipotek borçluları tarafından müvekkil şirket lehine ipotek tesis edildiğini, davalı ... adına kayıtlı Güngören İlçesi, ... Mahahllesi ... ada, ... parsel ... kat ... numaralı bağımsız bölümdeki dükkan üzerinde 600.000,00 TL bedelli birinci dereceden ve 320.000,00 TL bedelli ikinci derecede ipotek; Güngören İlçesi, ... Mahahllesi ... ada, ... parseldeki 3 numaralı bağımsız bölüm üzerinde 100.000,00 TL bedelli birinci derecede 70.000,00 TL bedelli ikinci derecede ipotek tesis edildiğini, davalı ... adına kayıtlı İstanbul ili Güngören İlçesi ... Mahallesi ... ada ... parsel ... numaralı bağımsız üzerinde 130.000,00 TL bedelli birinci derecede ipotek tesis edildiği; davalı ... adına Kırklareli İli, Babaeski İlçesi ... Mahallesi ... ada ... parsel numaralı taşınmaz üzerinde 100.000,00 TL bedelli birinci derecede ipotek tesis edildiğini, davalı şirketin satın aldığı emtia bedelini ödememesi üzerine, yaklaşık 7.259.323,58 TL alacağın ödenmesi, aksi takdirde ipoteğin paraya çevrileceği hususunda Beyoğlu ... Noterliğinin 28.03.2018 tarihli ... yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, borcun ihtara rağmen ödenmemesi üzerine İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip başlatıldığını, davalıların yapılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini, ipotek belgesindeki imzaya itiraz edilmesine rağmen hangi imzaya itiraz edildiğinin açıkça belirtilmediğini, alacağın likit olduğunu ileri sürerek, davalıların itirazlarının ayrı ayrı iptaline, takibin her biri yönünden devamına karar verilmesini, ... şirketi hakkında takipte sorumlu olduğu 1.320.000,00 TL lik ipotek limitinin %20'sinden az olmamak üzere, ... hakkında takipte sorumlu olduğu 1.090.000,00 TLlik ipotek limitinin %20'sinden az olmamak üzere, ... hakkında takipte sorumlu olduğu 130.000,00 TLlik ipotek limitinin %20sinden az olmamak üzere ... hakkında takipte sorumlu olduğu 100.000,00 TLlik ipotek limitinin %20sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Davalılar ipotek akit tablosundaki imzaya itiraz etmişler ise de bu resmî senetteki imzayı inkâr eden davalıların bu iddialarını, ancak ilgili evraka resmiyet kazandıran kişiyi taraf göstererek açacağı ayrı bir davada incelenip karara bağlanabileceği, böyle bir dava açılmamış olduğu anlaşılmıştır. Takipte asıl alacak yanında işlemiş faiz talebi bulunmamakta olup talep edilen faiz oranı da avans faiz oranı olmakla yerinde olduğu anlaşılmıştır. Tüm bu nedenlerle, teknik hesaplama ayrıntısı ... ve ... bilirkişi kurulunun raporunda anlaşıldığı üzere sonuçta aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Hüküm kurulurken her ne kadar davanın kısmen kabul edildiği ve ... şirketi açısından 1.090.000,00-TL üzerinden itirazın iptaline karar verildiği yazmış ise de ... şirketi ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte kendisi lehine ipotek verilen kişi konumunda olup, ödeme emrinde yer almasının nedeni zorunlu takip arkadaşlığı olduğu, sonuçta her ne kadar ... Limited Şirketi açısında davanın kısmen kabulüne, kabul edilen alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline..." karar verildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takibine yapılan itirazın, ... Limited Şirketi ve ... açısından 1.090.000,00 TL üzerinden, ... açısından 130.000,00 TL, ... açısından 100.000 TL üzerinden iptaline, iptal edilen alacak üzerinden icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline, takipten sonra asıl alacak üzerinden %9,75 oranından avans faizi uygulanmasına, icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline, takibin bu koşullarla devamına, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; İlk derece mahkemesince verilen kararın genel olarak yerinde olduğunu, ancak davalı asıl borçlu ... Ltd. Şti. yönünden "davanın kısmen kabulü ile takibin 1.090.000,00-TL üzerinden devamına" şeklinde hatalı bir karar verildiğini, davalı şirketin toplam borcunun 1.320.000,00 TL olduğunun bilirkişi raporu ve hüküm fıkrasında itirazların iptaline karar verilen ipotek borçlusu şahısların borçtan sorumluluk tutarlarının toplamı ile sabit olduğunu, yapılan bu maddi hesap hatası ile hüküm fıkrasının da kendi içinde çelişkili hale geldiğini, ilk derece mahkemesinin tavzih talebini yerinde görmediğini, tavzih talebinin reddine rağmen hüküm fıkrasının son kısmında davanın tamamen kabul edildiği belirtilerek yargılama giderlerinin takdir edildiğini, ilam harcı ile vekalet harcının da 1.320.000,00 TL üzerinden hesaplandığını, buna rağmen davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilin bu hatalı karar ile hak kaybı yaşamaması için kararın düzeltilerek davanın kabulü ile davalı asıl borçlu şirket yönünden itirazın iptali ile takibin 1.320.000,00 TL üzerinden devamına, hüküm altına alınan miktar değişeceğinden, %20 icra inkar tazminatın yeniden hesaplanarak 264.000,00 TL icra inkar tazminatının tahsiline, diğer kısımların hükümde tekrar edilmesine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince asıl borçlu yönünden davanın kısmen, ipotek borçluları yönünden ise tam kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı yasal süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı ile asıl borçlu şirket arasında düzenlenen 01.02.2014 tarihli bayilik sözleşmesi kapsamında tarafların ticari faaliyette bulunduğu, sözleme kapsamında davalı şirketin davacıya ait boya emtiasını belirli bölgelerde kendi nam ve hesabına sattığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin 13. maddesi uyarınca bayinin, satın aldığı ürünlerin bedelini yıllık sirkülerde belirlenen tarihlerde ödememesi halinde başkaca bir ihtara gerek olmaksızın temerrüde düşeceği belirlenmiştir. Sözleşmenin 24. maddesinde, uyumazlık halinde davacının kayıtlarının kesin delil olacağı benimsenmiştir. Taraflar arasındaki ticari ilişkinin teminatını oluşturmak üzere davalılar tarafından, davacı lehine ipotek tesis edilmiştir. Bu kapsamda, davalı ... adına kayıtlı ... ada ... parsel ... numaralı bağımsız bölüm üzerinde 600.000,00 TL bedelli birinci dereceden ve 320.000,00 TL bedelli ikinci derecede ipotek, 3 numaralı bağımsız bölüm üzerinde 100.000,00 TL bedelli birinci derecede 70.000,00 TL bedelli ikinci derecede ipotek tesis edildiği, davalı ... adına kayıtlı ... ada ... parsel 1 numaralı bağımsız üzerinde 130.000,00 TL bedelli birinci derecede ipotek ve davalı ... adına kayıtlı ... ada ... parsel numaralı taşınmaz üzerinde ise 100.000,00 TL bedelli birinci derecede ipotek tesis edildiği anlaşılmıştır. Davalı bayinin borcunu ödememesi üzerine asıl borçlu ve kefiller adına keşide edilen Beyoğlu ... Noterliğinin 28.03.2018 tarihli ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 7.259.323 TL cari hesap borcunun ödenmemesi halinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılacağı ihtar edilmiştir. İpotek akit tablolarının incelenmesinde, ipotek verenlerin davalı bayinin borçları karşılığında akit tablosunda gösterilen kadar üst limit ipoteği verdikleri anlaşılmıştır. İpotek borçlusu, akit tablosunda yazılı olan borç miktarı ile kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumludur. İlk derece mahkemesince yapılan bilirkişi incelemesinde, teslim edilen emtia bedelinden ödemelerin mahsubu sonrası davacının 7.289.586,45 TL alacağının bulunduğu belirlenmiştir. Borcun ödenmemesi üzerine davacı yanca İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılmıştır. Takip talebinde davalı ...'dan 1.090.000,00 TL, ...'dan 130.000,00 TL ve ...'dan 100.000,00 TL ipotek limiti talep edilmiştir. Asıl borçlunun verdiği ipoteğe yönelik bir takip bulunmamaktadır. Asıl borçlu, bayilik sözleşmesi kapsamında belirlenecek tüm borçtan sorumlu olup, asıl borçlu, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte ipotek limitini aşmamak üzere tüm borçtan sorumludur. Asıl borçlu lehine ipotek verenler ise kendi ipotek limitleriyle borçtan sorumludur. Davacı vekili de icra takibine girişirken bu ilkeye uygun talepte bulunmuştur. Bu nedenle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takiplerde, ipotek akit tabloları belirlenerek her bir takip borçlusu yönünden borcun belirlenerek talepte bulunulduğu dikkate alındığında, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama ve bilirkişi raporu içeriğine göre davacının icra takibindeki talebinin haklı olduğu anlaşılmaktadır. İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlıdır. İcra takip dosyasında alacaklı, takip talebinde ipotek veren her bir takip borçlusunun sorumlu olduğu tutarları ayrı ayrı göstermiştir. Bu miktarların ipotek limitleriyle uyumlu olduğu anlaşılmaktadır. Asıl borçlu takip talebinde, tüm ipotek limitleri toplamından sorumlu tutulmuştur. Mahkemenin vardığı sonuç, takip talebinde istenen alacağın mevcut olduğunu ortaya koymuştur. Zaten davalıların alacağın varlığına ve miktarına yönelik bir istinafı da yoktur. İlk derece mahkemesinin yaptığı hesaplama ve karar gerekçesi ve icra takibindeki talep dikkate alındığında, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması isabetsiz bulunmuştur. Davacı vekilinin bu konudaki istinaf nedeni yerinde görülmüştür. Davacının alacağı likit olup itiraz haksız olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesi isabetli ise de mahkemece icra inkar tazminatının da yanlış hesaplandığı anlaşılmaktadır. Davadaki toplam talep olan 1.320.000,00 TL üzerinden icra inkar tazminatının hesaplanması ve davalıların bu tutardan sorumluluklarının asıl borçtan sorumluluk oranlarına göre belirlenmesi gerekir. Davacı vekilinin bu konudaki istinaf başvurusu da yerinde görülmüştür. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK'nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün düzeltilmek üzere kaldırılarak davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle; HMK 353.1.b.2. maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak işin esası hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda; 1-Davanın kabulü ile davalıların İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı ilamsız icra takibine yönelttikleri itirazların İİK'nın 67/1. maddesi uyarınca iptaline, takip talebindeki koşullarla takibin devamına, 2- Likit alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle İİK'nın 67/2. maddesi uyarınca davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile takdiren %20 oranında hesaplanan 264.000,00 TL icra inkar tazminatının; davalı ...'un sorumluluğu 20.000,00 TL, davalı ...'un sorumluluğu 26.000 TL, davalı ...'un sorumluluğu 218.000,00 TL ile sınırlı olmak kaydıyla ve davalı Şirket tamamından sorumlu olmak kaydıyla, davalılardan müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, 3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 90.169,20 TL ilam harcından, peşin alınmış olan 15.942,30 TL'nin mahsubu ile bakiye 74.226,90 TL ilam harcının; davalılardan ...'un sorumluluğu 5.623,00 TL, ...'un sorumluluğu 7.310,00 TL, ...'un sorumluluğu 61.292,00 TL ile sınırlı olmak kaydıyla ve davalı Şirket tamamından sorumlu olmak kaydıyla, davalılardan müteselsilen tahsiline, Hazineye gelir kaydına, 4-Davacı tarafından yatırılan 15.942,30 TL peşin harç ile 35,90 TL başvuru harcının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, 5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 79.000,00 TL vekalet ücretinin; davalı ...'un sorumluluğu 5.984,00 TL, davalı ...'un sorumluluğu 7.780,00 TL, davalı ...'un sorumluluğu 65.234,00 TL ile sınırlı olmak kaydıyla ve davalı Şirket tamamından sorumlu olmak kaydıyla, davalılardan müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, 6-Davacı tarafından yapılan 2.573,50 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, 7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde iadesine, 8- İstinaf aşamasındaki harç ve yargılama giderleri yönünden; a-Davacı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına, b-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf peşin karar harcının, karar kesinleştikten sonra ve talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine, c-Davacı tarafından harcanan 148,60 TL istinaf başvuru harcı ile 88,80 TL istinaf posta giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, d-İstinaf yargılaması duruşmasız yapıldığından, istinaf yargılaması için ayrıca avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, e-Artan gider avansının, karar kesinleştiğinde iadesine, 9-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine, 10-Kararın kesinleşmesinden sonra dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 17.09.2021 tarihinde, oy birliğiyle ve temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU:HMK.'nın 361.maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi