
Esas No: 2018/2953
Karar No: 2021/1357
Karar Tarihi: 16.09.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/2953 Esas 2021/1357 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
....
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : ... (...)
ÜYE : ... (...)
ÜYE : ... (...)
KATİP : ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/02/2018
ESAS NO : ....
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 16/09/2021
YAZILDIĞI TARİH : 16/09/2021
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Kısıtlı Davacının vasi; kardeşi ...'a Eskişehir 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 28/11/2013 tarih .... Karar sayılı ilamı ile vasi olarak atandığını, kardeşinin Eskişehir ... Bankasında çalışmakta iken rahatsızlığı nedeni ile malulen emekli olduğunu, davalının Eskişehir 3. İcra Müdürlüğü'nün... Esas sayılı dosyası ile kısıtlı kardeşi adına kendisi hakkında takibe geçtiğini ve emekli maaşına haciz geldiğini, emekli maaşındaki haczin kaldırılması için icra hukuk mahkemesinde dava açtığını ve dava neticesinde haczin kaldırıldığını, daha sonra davalı hakkında tefecilik yapmak suçundan dolayı.....şikayette bulunduğunu, savcılığın soruşturma numarasının ... olduğunu, her ne kadar davalının hayvan sattığını beyan etmekte ise de yalan olduğunu, savcılıktaki soruşturmanın halen devam ettiğini, icra dosyasından tarafına gönderilen ödeme emrindeki senetlerden, ilk önce 10/02/2014 tanzim tarihli 15/01/2015 ödeme tarihli 5.000 TL, keşidecisi davacı ..., lehtarı ... olan senedi vermiş ise de, bu senet karşılığı parça parça 3.000 TL bile almadığını ve işlemiş faiz olduğu söylenerek senedin 5.000 TL üzerinden düzenlendiğini, daha sonra davalının, kendisini ve kardeşini silahla tehdit ederek kardeşine yeniden, işlemiş faiz alacaklarının olduğu söylenerek 10/02/2014 tanzim tarihli 05/01/2015 ödeme tarihli 4.000 TL., keşidecisi davacı ..., lehtarı ... olan senedi aldığın belirterek böyle bir borcun kesinle olmadığını, senetlerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; davacı ...'un dava konusu senetlere 10/02/2014 tarihini yazmış ise de bu tarihin gerçek bir tarih olmayıp, senedin gerçek tarihinden bir yıl sonraki tarihin yazıldığını, oysaki dava konusu senetlerin müvekkiline verildiği tarihin 10/02/2013 tarihi olup, bu tarihte borçlu ...'un daha vesayet altına alınmadığını, öte yandan her ne kadar borçlu ...'un Eskişehir 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 28/11/2013 tarih .... Karar sayılı kararı ile vesayet altına alınmış ise de mahkemece Adli Tıp Kurumundan rapor aldırılmadan borçlu ...'un vesayet altına alınmasına karar verildiğini, şayet Adli Tıp Kurumundan rapor aldırılmış olunsaydı borçlu ...'un yaptığı hukuki işlemlerin anlam ve sonuçlarını bilebilecek durumda olduğunun ortaya çıkacağını, anılan nedenlerle borçlu ...'un yaptığı hukuki işlemlerin anlam ve sonuçlarını bilip bilmediği hususunda...... rapor aldırılmasını talep ettiklerini, davacının haksız ve kötü niyetli olarak iş bu davayı açtığını bildirerek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddine, kötün niyetli davacının % 20 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; dosyanın bütün olarak ..... Başkanlığına gönderilerek, dosyadaki tedavi evrakları ve gerektiğinde davacının incelemesi yapılmak suretiyle dava konusu 5.000 ve 4.000 TL. tutarlı senetlerin düzenleme tarihi 10/02/2014 tarihi itibariyle davacının senetlerin düzenlenme sebep ve mahiyetini bilebilecek fiil ehliyetine sahip olup olmadığı hususunda rapor alındığı, ... Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı 18/01/2018 tarih ve 81 sayılı raporunda gerekçelerini açıklandığı sonuç olarak; davacı kısıtlı ... ile ilgili yapılan ruhsal değerlendirmede konuşma içeriğinin sığ ve dağınık olduğu, kendisini ifade edemediği, konuşmasının düzgün ve anlaşılır olmadığı, anksiyete bipolar depresyon ruhsal davranış bozukluğu hastalığı bulunduğu, 2013 yılında mahkeme kararıyla vasi tayin edildiği, dolayısıyla 10/02/2014 tarihi itibariyle fiil ehliyetine sahip olmadığının bildirdiği, davacı kısıtlının senet tanzim tarihi olan 10/02/2014 tarihinde fiil ehliyetinin olmadığı, senetlerin davacı kısıtlı yönünden geçersiz olduğu, ancak davacının davalıdan 3.000 TL borç aldığı ve senetlerin bu miktarı aşan kısmı yönünden davalıya borçsuz olduğunun tespiti talep edilmiş olmakla; davanın kabulüne, Eskişehir 3. İcra Müdürlüğü'nün...Esas sayılı takip dosyasına konu 5.000 TL.'lik senedin 2.000 TL.'lik bölümü ve diğer takip konusu 4.000 TL.'lik senet nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, takip konusu senetlerin bu miktarlar yönünden iptaline karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili; mahkemece bilirkişi kurulunun raporuna itiraz etmelerine rağmen Adli Tıp Kurumundan rapor alınmadığını, davanın kısmen kabul edildiğini davacının davayı 9.000,00 TL üzerinden açtığını buna rağmen lehe vekalet ücreti takdir edilmediği gibi yargılama giderlerinin de kabul ve ret oranına göre belirlenmediğini, bildirerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak yeniden inceleme ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davacının senetlerin tanzim tarihinde fiili ehliyetinin bulunup bulunmadığı, senetlerin geçersiz olup olmadığının tespitiyle davacının menfi tespit talebinin yerinde bulunup bulunmadığı hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; Yavuz Kurt 'un vasisi olarak ... tarafından kardeşi adına vasi sıfatı ile fiil ehliyeti bulunmayan kardeşi tarafından keşide edilen senetler nedeniyle borçsuzluğun tespiti istemiyle açılmıştır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Öncelikli olarak irdelenmesi gereken konu davacı kısıtlı adına davayı açan vasinin dava açabilmesi için (TMK’nın 462/8. maddesi uyarınca) vesayet makamından izin almasına gerek olup olmadığı hususu üzerinde durulması gerekmektedir.
TMK. nun 462/8. maddesi uyarınca; vasinin, vesayet altındaki kişiyi temsilen dava açabilmesi için vesayet makamından izin alınması gerekmektedir.
Somut olayda; vasinin, vesayet makamından izin almadan bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Dosyada mevcut Eskişehir 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 28.11.2013 tarihli .... Karar sayılı kararı ile ...'un ehliyetsizliğinden bahisle vesayet altına alındığı ve davacının vasi tayin edildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere vesayet altına alınan kişiler vasileri tarafından temsil edilirler. 4721 Sayılı TMK.nun 462/8. maddesi gereğince vasinin vesayeti altındaki kişi adına dava açabilmesi vesayet makamının iznine tabi kılınmış, böylelikle konusu ve türü ne olursa olsun, vasinin vesayeti altındaki kişi adına herhangi bir davayı açabilmesi, her halükarda, bu konuda izin almış olması koşuluna bağlanmıştır. Dolayısıyla bu konu kamu düzenine ilişkindir ve o nedenle de herhangi bir davada vasinin bu yönde izin alıp almadığı hususu mahkemece ve Yargıtay'ca re'sen gözetilmelidir.
Somut olay bu açıklamalar çerçevesinde değerlendirildiğinde, görülmekte olan davayı vesayet altındaki davacıyı temsilen açmış olan vasinin, böyle bir davayı açma konusunda TMK.nun 462/8.maddesi uyarınca vesayet makamından izin almış olduğuna dair bir mahkeme kararı dosyaya sunulmamıştır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, vasiye eldeki davayı açması konusunda vesayet makamından izin alması ve buna dair kararı dosyaya sunması için uygun bir sürenin verilmesi, bu nitelikte bir karar alınıp dosyaya sunulduğu takdirde davaya devamla esas hakkında hüküm kurulması, aksi takdirde, esasa girişilmeksizin davanın salt bu nedenle reddine karar verilmesidir. Mahkemenin kamu düzenine ilişkin bu gerekliliği gözardı ederek, yargılama yapmak suretiyle esas hakkında karar vermiş olması doğru görülmemiştir.
Bu durumda mahkemece; dava ve usul ekonomisi ilkesi gözetilerek, vasinin izin alması için yeterli süre verilerek bu dava bekletici mesele yapılmalı, vesayet makamınca izin verilmesi halinde yargılamaya devamla nihai karar verilmeli aksi takdirde sıfat yokluğundan istem reddedilmelidir.
Bu aşamada kaldırma nedenine göre istinaf itirazları değerlendirilmemiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK'nın 355.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının esası incelenmeden KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-Kaldırma nedenine göre istinafa başvuranın istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde istinaf edene iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
5-Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
HMK'nin 353/(1).a. Maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 16/09/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.
Başkan...
e-imzalıdır
Üye...
e-imzalıdır
Üye...
e-imzalıdır
Katip...
e-imzalıdır
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
