Abaküs Yazılım
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2915
Karar No: 2021/1356
Karar Tarihi: 16.09.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/2915 Esas 2021/1356 Karar Sayılı İlamı

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

....

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ... (...)
ÜYE : ... (...)
ÜYE : ... (...)
KATİP : ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/07/2018
ESAS-KARAR NO ...
DAVANIN KONUSU : İstirdat -|Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 16/09/2021
YAZILDIĞI TARİH : 16/09/2021


Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Asıl davada davacı vekili; müvekkilinin davalılardan ... ...…Ltd.Ş. ile yıllara dayanan ticari ilişkisinin bulunduğunu verilen mal siparişi karşılığında anılan davalıya avans olarak keşide edilerek 31.12.2015 tarihi 25.000,00 TL bedelli ve 16.01.2016 tarihli 30.000,00 TL bedelli çeklerin verildiğini çekler karşılığında mal tesliminin gerçekleştirilmediğini, bedelsiz kalan çeklerin iade edilmediğini belirterek müvekkili tarafından iyiniyetle ödenen çek bedeli olan 25.000,00 TL’nin istirdadına, diğer çek bedeli yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili; müvekkii tarafından çek lehtarına avans olarak verilen çekin karşılığında mal tesliminin gerçekleştirilmediğini, kötüniyetli olarak davalı bankaya teminat olarak verildiğini ileri sürerek 16.01.2016 keşide tarihl,i 30.000,00 TL bedelli çek nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitiyle çekin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı .... vekili ; çekin müvekkilinin iyiniyetli ... yoluyla hamil olduğunu keşidecei ve lehtar arasındaki ilişkiyi çekin bedelsiz olup olmadığını bilebilecek durumda olmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... ... ....'ye dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen, davalının yargılamaya katılmadığı gibi cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
Birleşen davada davalı banka vekili; Davalılardan ... ... ....'nin müvekkili bankadan kullanmış olduğu kredi borcundan mahsup edilmesi amacıyla 16/01/2016 tarihli keşidecisi davacı ... olan ..... şubesinden verilme ... numaralı 30.000,00 TL bedelli çekin teslim edildiğini, çek tahsil edildiğinde davalı ... ... Ltd. Şti.'nin kredi borçlarına mahsup edileceğini, müvekkili bankaya davanın yöneltilmesinin yasa ve usule aykırı olduğunu, bildirerek davanın reddine, karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, davanın kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit ve istirdat davası olması nedeniyle ispat yükünün davacı tarafta olduğu, davacının da dava konusu edilen çeklerle ilgili olarak dava dilekçesinde taraflar arasında ticari ilişki kapsamında çek bedeli olarak belirlenen malların teslim edilmediğini beyan ettiği, davacının kendi ticari defter ve kayıtlarına göre davalı ... ...... bir mal alışverişinin olmamasının tespit edilmesinin davacının üzerindeki ispat yükünü yerine getirecek nitelikte olmadığı, yani davacı ticari defter ve kayıtlarının tek başına davacının davasının ispatla elverişli olmadığı, davacının çekler karşılığı mal teslimini yapmadığını iddia ettiği davalı ... ...... de ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediği bu nedenle de anılan davalı yönünden bir inceleme de yapılamadığı, diğer davalı ...'nin ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede davacının iddialarını destekleyici bir kayıt bulunmadığının anlaşıldığı, davacının asıl ve birleşen dava yönünden davasında kendi ticari defter ve kayıtları dışında ispata yarar herhangi bir delil sunamadığı, davacı vekilinin mal teslimine ilişkin iddiasını kanıtlayamadığı, kambiyo senedi niteliğindeki dava konusu çeklerin sebepten mücerret olması da dikkate alınarak davacının kendi ticari defter ve kayıtlarının da tek başına davacı üzerindeki ispat yükünü yerine getirecek kudrette olmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; müvekkili tarafından davalılardan lehtar ... ... ile aralarındaki ticari ilişki kapsamında avans olarak verildiği çeklerin karşılığında mal tesliminin yapılmadığını, 25.000,00 TL bedelli çekin ... yoluyla hamili olan davalın iyiniyetli hamil olmadığını çekin bedelsiz olduğunu bildiğini, kötüniyetli hamile karşı her türlü definin ileri sürülebileceğini, mahkemece taraflara arasındaki ticari ilişki irdelenmeden ticari defter ve kayıtları incelenmeden eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiği, dava konusu diğer çekin de kötüniyetli olarak bankaya ... edildiğini, davalı bankanın çeki teminat amacıyla aldığını bu cironun ise geçerli bir ... olmadığını mahkemece bu hususta da hiçbir araştırma ve inceleme yapılmadığını davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davaya konu çekin ve senedin avans olarak verildiği ve karşılığında mal tesliminin gerçekleştirilmeyerek bedelsiz kaldığı iddiasının usulüne uygun delillerle kanıtlanıp kanıtlanamadığı, buradan varılacak sonuca göre davacının borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekilinin asıl ve birleşen davada: İstinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık davada: Satım sözleşmesi nedeniyle avans olarak verilen çek ve senedin bedelsizliği iddiasına dayalı birleşen davada ise davalı bankaya ... edilen çekin teminat amaçlı verildiği gerçerli bir cironun bulunmadığı iddiasına dayalı menfi tespit davasına ilişkindir.
Asıl ve birleşen dava İİK'nın 72. maddesi gereği, avans olarak verilen çekelerin karşılığı davalının mal teslimini konu alan edimini yapmaması nedeniyle bedelsizlik birleşen davada ilave olarak geçerli bir cironun bulunmadığı iddiasına dayalı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Asıl davada:6100 sayılı HMK’nun 201.maddesi uyarınca senede karşı ileri sürülen her türlü iddianın senetle ispatı gerekmektedir. Somut olayda, davacı çeklerin aslında avans olarak verildiğini, mal tesliminin yapılmadığını iddia ettiğine göre, ispat külfeti davacı da olup, bu yöndeki iddialarını yazılı delille kanıtlamak zorundadır.
Davacı tarafından imzalanan iki adet çekin bedelsizliği iddiasının yazılı delille ispat edilmesi zorunlu olduğundan, dava konusu çeke davacının bedelsiz kaldığına dair yazılı delil sunmadığı görülmektedir.
Birleşen davada ise;
6102 sayılı TTK’nin 818.maddesi çekler hakkında uygulanacak poliçe hükümlerine ilişkin atıf maddesi olup TTK’nun 689. maddesinde yer alan poliçe ile ilgili rehin cirosuna atıf yapılmadığından çeklerde rehin cirosunun uygulanması mümkün olmayıp, böyle bir ... yapılsa bile yok hükmündedir. Ancak somut olayda dava konusu çek üzerinde teminata dair bir ibare bulunmadığı gibi çeki elinde bulunduran davalı bankaya yapılan ... TTK'nun 689.maddesinde açıkça yazıldığı şekilde bir rehin cirosu değildir. Çek metninde böyle bir ibare olmadığı için davalı bankanın cevap dilekçesinde bu çeki kredi müşterisinin borçlarının teminatı olarak aldığı şeklindeki beyanı çekteki ciroyu rehin cirosu haline getirmez. ... temlik cirosu olup 6102 sayılı TTK'nın 687(6762 sayılı TTK'nın no 599) maddesi uyarınca keşideci ile lehtar arasındaki hukuki ilişkiden kaynaklanan şahsi def'ilerin ... yolu ile hamil olan davalı bankaya karşı ileri sürülebilmesinin çekin iktisabında bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olması şartına bağlıdır.
Somut olayda, davalı bankanın bile bile borçlunun zararına hareket ettiği davacı tarafından kanıtlanamamıştır. İlk derece mahkemesi tarafından verilen karar usul ve esas yönünden hukuka uygun olup, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nin 353/1.b.1.maddesi uyarınca esastan reddi gerekmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK'da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacının asıl ve birleşen dava yönünden ayrı ayrı istinaf başvurusunun HMK'nin 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-a)Asıl dava yönünden Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
b)Birleşen dava yönünden Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30TL istinaf karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK'nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
HMK'nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 16/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.Başkan...
e-imzalıdır


Üye...
e-imzalıdır


Üye...
e-imzalıdır


Katip...
e-imzalıdır







Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi