Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/192
Karar No: 2021/1708
Karar Tarihi: 22.09.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/192 Esas 2021/1708 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/192
KARAR NO: 2021/1708
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/09/2018
NUMARASI: 2016/549 Esas, 2018/946 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 22/09/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında yapılan 03/11/2015 tarihli sözleşme uyarınca, müvekkilinin yapmış olduğu ... Mah. ... Cad. No:... Bayrampaşa İstanbul adresindeki inşaatın dış cephe prekast işini davalının üstlendiğini, sözleşmede işin süresinin 60 gün olarak belirlendiğini, davalının üstlenmiş olduğu işi 03/01/2016 tarihinde bitirmesi gerektiğini, sözleşmede işin zamanında teslim edilmemesi halinde günlük 250,00-TL cezai şartın davalı tarafından ödeneceğinin hükme bağlandığını, müvekkilinin sözleşmede belirlenen ödeme edimini zamanında yerine getirdiğini, davalının 03/01/2016 tarihinde bitirilmesi gereken işi aradan 4 ayı aşkın süre geçmesine rağmen hala bitmediğini belirterek, sözleşmede öngörülen 03/01/2016 tarihinden dava tarihi olan 13/05/2016 tarihine kadar geçen 130 günlük gecikme için toplamda 32.500,00-TL cezai şart tazminatının davalıdan reeskont faiziyle birlikte tahsiline, dava tarihinden yargılama sonuna kadarki süreçte işleyecek cezai şartın da ayrıca hesaplanarak taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafça, cevap dilekçesi sunulmamıştır. Mahkemece, alınan bilirkişi raporunun usul ve yasaya, dosya içeriğine uygun olduğu, taraflar arasındaki sözleşme gereğince gecikmiş gün karşılığı davacının cezai şart talebinin haklı olduğu, alınan bilirkişi raporuyla dava tarihi itibariyle davacının talep edebileceği cezai şart miktarının belirlendiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile 32.500,00-TL cezai şart alacağının davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Davalı vekili istinafında, müvekkilinin dava dilekçesinde belirtilen adresine çıkartılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi üzerine, müvekkilin mernis adresi olan "... Mahallesi ... Sokak No... İç Kapı No.... Beykoz/İstanbul" adresine tebligat yapılması gerekirken, tebliğ imkansızlığından dolayı Tebligat Kanunu madde 21/1'e göre tebligat yapılmasının usule aykırı olduğunu, müvekkiline tebligatın, tebligat hükümlerine aykırı bir şekilde yapılmasından dolayı davaya ilişkin beyan ve itirazlarını sunamadıklarını, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 2012 / 32459 E.–2013 / 3328 K.s. ve 11.02.2013 T.li kararına göre, bilinen en son adresin mernis adresi ile aynı olması durumunda, tebligatın önce normal yolla gönderilmesi gerektiğini ve ancak iade edilmesi halinde mernis adresine Teb.K.md.21/2 hükmüne göre ve açık mavi zarfla tebligat çıkartılabileceğini, davacı yanın iddiasının aksine müvekkilinin gecikmişliğinin söz konusu olmadığını, davacının benzer iddialarını İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/530 esas sayılı dosyasında da dile getirdiğini ve müvekkiline borçlu olmadığının tespitini istediğini, anılan dosyada, davacı yanın kötüniyetinin bilirkişilerce tespit edildiğini, bu bilirkişi raporunda, müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirdiğinin, esere ilişkin ve sözleşmede belirtilen tüm işleri yapmış olduğunun, yaklaşık olarak 143.000,00 TL'lik iş yaptığının tespit edildiğini, o dosyadan da anlaşılacağı üzere, asıl edimini yerine getirmeyenin davacı yan olduğunu, keza, borçlarını ödemediğinden de aleyhlerine Bakırköy İcra Müdürlüklerince icra takibi yapıldığını, bu takibin teminat yatırılması üzerine durdurulduğunu, tüm bu bilgi ve belgelerin, tebligatın usulsüz yapılması ve taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesi nedeniyle ileri sürülemediğini belirterek, kararın kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevabında, iddia olunanın aksine davalı tarafın yargılama sırasındaki mernis adresinin dava dilekçesinde belirtilen "... mh. ... cd. No:... Beykoz - İST." adresi olup, tebligatların usulüne uygun olarak bu adrese yapıldığını, istinaf dilekçesinde belirtilen "... mh. ... sk. No:... Beykoz -İST." adresinin ise yargılama bittikten sonra davalının taşındığı yeni adresi olduğunu, verilen hükmün usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek, davalı tarafın tüm istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Dava, 6100 sayılı HMK'nın yürürlükte olduğu 20/01/2017 tarihinde açılmıştır. 6100 sayılı HMK'da ilk derece yargılamasında yazılı yargılama usulü beş aşamadan oluşacak şekilde düzenlenmiştir. Bunlar; 1-Davanın açılması ve dilekçeler aşaması (Madde 118,126-136), 2-Ön inceleme (Madde 137-142), 3-Tahkikat (Madde 143-293), 4-Sözlü Yargılama (Madde 184-186) ve 5-Hükümdür (madde 294). 1086 sayılı HUMK zamanında yazılı yargılama usulü 4 aşama (ön inceleme aşaması hariç) olarak düzenlenmiş ve bu aşamaların her biri bir diğerinin içine geçmiş şekilde olduğundan gereksiz işlem yapılmasına ve yargılamaların uzun sürmesine sebebiyet vermekte iken kanun koyucu bu sakıncaların önüne geçmek için bu aşamaları sıkı kurallara bağlamış ve bir aşama bitirilmeden diğer aşamaya geçmeyi engellemek istemiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 137. maddesinde, ön incelemenin kapsamı; 138. maddesinde ön inceleme aşamasında dosya üzerinden dava şartları ve ilk itirazlar hakkında verilecek kararlar; 139. maddesinde ön inceleme duruşmasına davet ve 140. maddesinde yapılması zorunlu olan ön inceleme duruşması düzenlenmiştir. Ön inceleme aşamasında yapılacak işlemelere bakıldığında; ön incelemenin efektif bir tahkikatın ön şartı olarak kabul edildiği söylenebilir (Ermenek, s. 146). Nitekim, HMK m.137/2’de “ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemeyeceği ve tahkikat için duruşma günü verilemeyeceği” düzenlenmiştir. Bu düzenleme emredici nitelikte bir düzenlemedir. Gereksiz duruşmalara ilişkin uygulamadaki eski alışkanlıkların devam etmesinin kesin olarak önüne geçilmesi amacıyla Kanun koyucu, ön inceleme aşaması tamamlanmadan ve bu aşamada alınması gereken kararlar alınmadan tahkikat aşamasına geçilmesini ve tahkikat için duruşma günü belirlenmesini kesin bir ifade ile yasaklamıştır (Pekcanıtez/ Atalay/Özekes, s.375-376). Bu açıklamalar nazara alındığında; dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlandıktan sonra ise tarafların ön inceleme duruşmasına davet edilmesi, 6100 sayılı HMK. 137 ve 140. maddelerine göre ön inceleme duruşmasında gerekli usul işlemleri yapıldıktan sonra, tahkikat duruşmasına geçilmesi gerekir. Somut olay incelendiğinde; Davalıya ilk olarak dava dilekçesinde yazılı olan "... Mah. ... Cad. No: ... ...-Beykoz/İstanbul" adresi itibariyle çıkartılan tebligat 04/08/2016 bila tebliğ iade olunmuş, sonrasında ise yine aynı adres itibariyle bu sefer Tebligat Kanununun 21/2 maddesi uyarınca dava dilekçesi, tensip zaptı ve 13/06/2017 tarihli ön inceleme duruşma günü davalıya tebliğe çıkarılmış ve bu tebligatın parçası 13/02/2017 tarihinde TK'nın 21/2 maddesi usulüne göre tebliğ edildiği şerhi düşülerek dosyaya dönmüştür. Uyap sisteminden alınan kayıtlara göre, davalıya bu tebligatın yapıldığı 13/02/2017 tarihi itibariyle davalının kayıtlı mernis adresi bu adres değildir. Davalının o tarihteki mernis adresi "... Mah. ... Cad. No: ... Beykoz/İstanbul" adersidir. Buna göre dava dilekçesi, tensip zaptı ve ön önceleme duruşma günü davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmeden, dilekçe teatisi tamamlanmadan ön inceleme duruşması yapılarak yukarıda belirtilen usulüne aykırı bir yargılama yapılmıştır. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde belirtmiş olduğu "... Mah. ... Sokak No:... (Uyap'ta No:... yazıyor) Beykoz/İstanbul" adresi 21/11/2018 tarihinde kaydedilmiş bir mernis adresi ise de, davalıya 13/02/2017 tarihinde yapılan tebligat itibariyle davalının mernis adresi yukarıda belirtildiği şekilde yine de farklı bir adrestir. Davalıya daha sonradan yapılan bilirkişi raporu tebligatını 02/06/2018 tarihinde o tarih itibariyle geçerli olan başkaca bir mernis adresi itibariyle yapılmış olması, yukarıda yapılan usul hükümleri göz önünde bulundurulduğunda, dilekçe teatisi ve ön inceleme aşamasının HMK'ya aykırı bir şekilde geçirilmiş olduğu gerçeğini değiştirmemektedir. Mahkemece, yukarıda usul hükümleri göz önünde bulundurularak, dilekçe teatisi, ön inceleme ve tahkikata geçiş aşamalarının usulüne uygun bir şeklide yerine getirilmesi, davalının sunacağı cevap ve delil dilekçesindeki delillerin değerlendirilmesi, ayrıca istinaf delikçesinde bahsi geçen İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/530 Esas sayılı dosyası da dosya arasında getirtilip incelenmesi gerekirken, adil yargılama hakkının en önemli unsuru olan ve HMK 27. madde de düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına aykırı şekilde savunma hakkı kısıtlanarak yazılı olduğu şekilde uygulamaya gidilmiş olması doğru olmamıştır (Yargıtay 15.Hukuk Dairesi’nin 26/11/2018 tarih 2018/4262 E., 2018/4682 K. sayılı kararı). Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 355.maddesi uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davalı vekilinin diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin, istinaf talebinin usul yönünden kabulü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının HMK'nın 353/1-a-6. bendi gereğince kaldırılarak, yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınarak bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 18/09/2018 tarih, 2016/549 Esas, 2018/946 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 22/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi