12. Hukuk Dairesi 2015/31322 E. , 2016/7871 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 05.05.2015 olarak düzeltilmesini istediği, mahkemece tebligat usulüne uygun kabul edilerek şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Tebligat Kanunu"nun 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği"nin 30/1. maddeleri uyarınca; yapılacak tebliğ işleminde muhatap adreste bulunmaz ise, tebliğ memurunca, adreste bulunmama nedeninin komşu, kapıcı, yönetici gibi kişilerden araştırılarak beyanlarının alınması, beyanda bulunan kişinin mutlaka adı ve soyadının tebligat parçasına yazılması gerekir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/1. maddesinde; ""Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir"" hükmü yer almaktadır. Tebligat Kanunu"nun 10/2.maddesine göre ise; ""Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır."" Aynı Kanun"un 21/2.maddesi gereğince de; "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." Tebligat Kanunu"nun 23. maddesinin 1. fıkrasının 8. bendi uyarınca ise; ""Tebligatın adres kayıt sistemindeki adrese yapılması durumunda buna ilişkin kaydı...ihtiva etmesi lazımdır.""
Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesine göre de; ""Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir.""
Yukarıda açıklanan Yasa ve Yönetmelik hükümleri gözetildiğinde; 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 2l/2.maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğu belirtilerek bu adrese T.K."nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılacağına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunlu olup, tebligatı çıkaran mercii tarafından söz konusu şerh verilmeden dağıtıcı tarafından T.K."nun 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamayacağı açıktır.
Somut olayda, borçlu adına çıkarılan örnek 10 ödeme emri tebligatı 15.04.2015 tarihinde TK"nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmiş ise de; tebliğ mercinin, tebligat mazbatasında, tebliğin, TK"nun 21/2. maddesine göre yapılması yönünde düşülmüş bir şerhi bulunmadığından söz konusu tebligat usulsüzdür. TK"nun 21/2. maddesine göre yapılmış usulsüz tebligat zarfı üzerinde, her ne kadar TK"nun 21/1. maddesine göre yapıldığı yazılı ise de, anılan hükümde yazılı şartları da taşımayan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmıştır.
O halde mahkemece, ıttıla tarihine göre süresinde ileri sürülen tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu"nun 32. maddesi uyarınca, tebliğ tarihinin, tebligata muttali olunan tarihe göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.