Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2016/3528
Karar No: 2021/716
Karar Tarihi: 24.02.2021

Danıştay 10. Daire 2016/3528 Esas 2021/716 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/3528
Karar No : 2021/716

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü / …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMLERİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki kararının, taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Çorum İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazda yer alan davacıya ait … nolu bağımsız bölümün, Çorum-Osmancık Köprülü Kavşak yapımı sonucu değer kaybettiğinden bahisle, uğranılan zarar karşılığı 15.000,00 TL maddi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 06/05/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Mahkemenin kesin hüküm nedeniyle davanın incelenmeksizin reddi yolunda verilen … tarih ve E:… K:… sayılı kararının Dairemizin 28/06/2013 tarih ve E:2010/2049 K:2013/5683 sayılı kararıyla bozulması üzerine bozma kararına uyularak, 19/11/2015 tarihli ara kararı gereğince dava konusu taşınmazın cins ve nevi, yüzölçümü, kıymetini etkileyecek bütün nitelik ve unsurları, taşınmazın konumu dikkate alınarak söz konusu köprülü kavşağın inşa edilmesinden sonra davacının taşınmazında herhangi bir değer kaybı veya değer artışı oluşup oluşmayacağı hususunun teknik ve piyasa koşulları açısından açıklamaları yapıldıktan sonra şayet taşınmazda değer kaybı oluştuğu yönünde bir tespit ortaya konulması halinde değer kaybının taşınmaz açısından ne kadar olduğunun belirlenmesi amacıyla keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, konunun uzmanı olan bilirkişi ile yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan raporda özetle; köprülü kavşak istinat duvarının dava konusu ana taşınmazın 1. kat seviyesini ortasına ( 5,00 m. yüksekliğe ) kadar kapattığının tespit edildiği, köprülü kavşağın mevcut haliyle dava konusu taşınmazı görüntü, gürültü, emniyetli geçiş, park sorunu ve benzeri nedenlerden dolayı olumsuz yönde etkilediği, Osmancık Köprülü Kavşağı'nın mevcut haliyle meskenin piyasa değeri ve kirasında değer azalması yaratacağı, davacı aleyhine negatif kazanç oluşturacağı, değer bakımından dava konusu … bağımsız bölüm numaralı mesken nitelikli taşınmazın köprü yapılmadan önceki değeri ile, dava tarihinde köprü yapıldıktan sonraki değeri arasında 9.250,00 TL değer kaybı olduğu görüş ve kanaatine varıldığının belirtildiği, teknik yönden yeterli ve kapsamlı incelemeye dayalı olduğu anlaşılan raporun verilecek hükme esas alınabilecek yeterlikte görüldüğü, dava konusu Çorum ili, … ilçesi, … mahallesi, … Pafta, … ada, … parsel üzerinde yer alan … bağımsız bölüm numaralı mesken nitelikli taşınmaz ile ilgili gayrimenkul değer hesapları bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere değer bakımından dava konusu mesken nitelikli taşınmazın 03/07/2006 tarihindeki köprü yapılmadan önceki değeri ile dava tarihinde 09/06/2009 köprü yapıldıktan sonraki değeri arasında 9.250,00-TL değer kaybı olduğu, davacının taşınmazındaki değer kaybının davalı idarenin kusurlu eyleminden kaynaklandığı, eylem ile zarar arasında nedensellik bağı da bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, tazminat isteminin 9.250,00-TL'lik kısmının davalı idareye başvuru tarihi olan 06/05/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacı tarafından; İdare Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunun emlakçı bilirkişisi bulunmadan düzenlendiği, kendisinin Asliye Hukuk Mahkemesi'nden aldığı bilirkişi raporu ile İdare Mahkemesi'nce alınan rapor arasında fahiş miktar farkı bulunduğu, bu çelişkinin giderilmesi suretiyle ya da kendisinin Asliye Hukuk Mahkemesinden aldığı bilirkişi raporuna göre karar verilmesi gerektiği, ayrıca aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin de hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından; zarar ile idari eylem arasında illiyet bağının bulunmadığı, olayda kendilerine yükletilebilecek hizmet kusurunun bulunmadığı, trafik güvenliğinin artırılması, ana yoldaki trafiğin kesintisiz devamının sağlanması için köprülü kavşak yapılması kararı alındığı ve inşaatın tamamlanarak trafiğe açıldığı, davacının taşınmazına zarar verilmediği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı ve davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :
Çorum İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazda yer alan davacıya ait … nolu bağımsız bölümün, Çorum-Osmancık Köprülü Kavşak yapımı sonucu değer kaybettiğinden bahisle, uğranılan zarar karşılığı olarak 15.000,00 TL maddi tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Dava konusu eylem tarihinde yürürlükte olan adıyla 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un yine eylem tarihinde yürürlükte olan "görev ve yetkiler" başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde "Otoyol, Devlet ve il yolları ağına giren karayolları güzergâhları ile bunların değişikliklerine ilişkin planları hazırlamak veya hazırlatmak" Karayolları Genel Müdürlüğü'nün görevleri arasında sayılmıştır.
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmış; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.
İdare kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları ödemekle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
Ancak, idarenin kusursuz sorumluluğu, kamu hizmetinin görülmesi sırasında kişilerin uğradıkları özel ve olağan dışı zararların idarece tazmini esasına dayanmakta olup; kusur sorumluluğuna oranla ikincil derecede bir sorumluluk türüdür. Başka bir anlatımla idare, yürüttüğü hizmetin doğrudan sonucu olan, idari faaliyet ile nedensellik bağı kurulabilen, özel ve olağan dışı zararları kusursuz sorumluluk ilkesi gereği tazminle yükümlüdür.
Kusursuz sorumluluk sebeplerinden olan “kamu külfetleri karşısında eşitlik” ya da diğer adıyla “fedakârlığın denkleştirilmesi” ilkesi, nimetlerinden tüm toplum tarafından yararlanılan idarenin eylem ve işlemlerinden doğan külfetlerin, sadece belli kişi veya kişilerin üstünde kalması durumunda, bu kişi veya kişilerin uğradığı zararların, kusuru olmasa dahi idarece tazminini öngörmektedir. Risk sorumluluğundan farklı olarak burada, kazalardan kaynaklanmayan, diğer bir deyişle arızi nitelikte olmayan, önceden öngörülebilen zararların tazmini söz konusudur. İdari faaliyetin doğal sonucu olan bu zarar, etki alanı bakımından sınırlı, özel ve olağan dışı nitelik arz etmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin atıfta bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 266. maddesinde ise, "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir." kuralına yer verilmiştir.
Bilirkişiye başvurulmasındaki amacın, hukuka uygun karar verebilmek için gerekli verilere ulaşmak olduğu göz önünde tutulduğunda, bilirkişilerin uyuşmazlık konusunda özel ve teknik bilgiye sahip olan kişiler arasından seçilmesi gerektiği kuşkusuz olup, bilirkişi veya bilirkişilerce düzenlenen raporda, sorulara verilen cevapların şüpheye yer vermeyecek şekilde açık, rapor içeriğinin ise hükme esas alınabilecek nitelikte olması gerekmektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 282. maddesinde; "Hakim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir." hükmü yer aldığından; sunulan bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek yeterlikte olmaması veya taraflarca yapılan itirazları karşılamaması halinde bilirkişilerden ek rapor istenilebileceği veya yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılabileceği gibi verilen rapor dikkate alınmadan uyuşmazlığın çözümüne engel bir düzenlemenin bulunmadığı açıktır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; Çorum ili, … ilçesi, … mahallesi … pafta, … ada, … parselde bulunan taşınmazın … numaralı bağımsız bölümünün maliki olan davacı tarafından, Osmancık Kavşağı’nda yapılan köprülü kavşak inşaatı nedeniyle bağımsız bölümünde değer kaybı meydana geldiğinden bahisle bakılmakta olan davanın açıldığı, … İdare Mahkemesinin, davanın kesin hüküm sebebiyle incelenmeksizin reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının Dairemizin 28/06/2013 tarih ve E:2010/2049 K:2013/5683 sayılı kararı ile bozulması üzerine bozma kararına uyulmak suretiyle dosyanın esasının incelendiği, yaptırılan keşif-bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda, taşınmazın köprü yapılmadan önceki değeri ile dava tarihinde köprü yapıldıktan sonraki değeri arasında 9.250,00 TL değer kaybı olduğu kanaatine varıldığının belirtilmesi üzerine İdare Mahkemesince söz konusu rapor hükme esas alınarak davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile anılan raporda belirtilen 9.250,00 TL maddi tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verildiği görülmektedir.
İdare mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda; ana gayrimenkulün 250,54 m² alana sahip … ada … parsel üzerinde, 3B yapı sınıfında, betonarme karkas yapı tarzında bodrum kat + zemin kat + 4 normal kat olarak inşa edildiği, … tarihli yapı ruhsatına sahip olduğu, davaya konu … nolu bağımsız bölümün ana binanın 1. normal katında bina girişinin sağında yer alan doğu ve batı cepheli mesken niteliğini haiz olduğu, 81 m² brüt alana sahip olduğu, … tarih ve … numaralı yapı kullanma izin belgesinin bulunduğu, köprülü kavşak istinat duvarının ana taşınmazın 1. kat seviyesini ortasına ( 5,00 m. yüksekliğe ) kadar kapattığının tespit edildiği, köprülü kavşağın mevcut haliyle dava konusu taşınmazı görüntü, gürültü, emniyetli geçiş, park sorunu ve benzeri nedenlerden dolayı olumsuz yönde etkilediği, Osmancık Köprülü Kavşağı'nın mevcut haliyle meskenin piyasa değeri ve kirasında değer azalması yaratacağı, davacı aleyhine negatif kazanç oluşturacağı, köprülü kavşak yapımı sonrasında dava konusu bağımsız bölümün uğradığı değer kaybı miktarının; arsa+maliyet yöntemine göre 9.233,00 TL, karşılaştırma(emsal) yöntemine göre 10.125,00 TL, 20 yıllık kira gelirinin konutun değerini amorti ettiği saptamasıyla kira geliri yöntemine göre 9.600,00 TL ve aynı bölgede bulunan başka bir taşınmazın söz konusu köprülü kavşak nedeniyle değer kaybettiğinden bahisle oluşan zarara karşılık maddi tazminat ödenmesi istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu dikkate alınarak emsale göre dava konusu taşınmazın değer kaybı farkının 8.059,20 TL olduğunun belirtildiği, yukarıda sayılan dört yönteme göre elde edilen değer kaybı miktarlarının ortalaması alınarak meskende oluşan değer kaybının 9.250,00 TL olduğu kanaatine varıldığı görülmektedir.
Söz konusu bilirkişi raporunda; dava konusu meskenin değer kaybı hesabında … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dava dosyasındaki emsal taşınmazın veri olarak kullanıldığı, … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:… K:… sayılı kararının, Dairemizin E:2014/5034 K:2017/2518 sayılı kararıyla yapının değeri tespit edilirken köprülü kavşak yapımı öncesi olan 2006 yılı emsal satışları ile köprülü kavşak sonrası yapılan emsal satışların mukayesesinin yapılmadığı, emsal alınan satışların dava veya köprülü kavşak yapımı öncesine ait olmadığı, yapının değeri tespit edilirken binanın yıpranma payının düşülmediği, belediye, emlakçılar odası, ticaret odası gibi kuruluşlardan fiyat araştırması yapılarak ortalama satış fiyatları tespit edilmediği, köprülü kavşak yapımı öncesi ile sonrasında yapının değerinde ulaşım, görünüm ve estetik, çevre emniyeti, doğal afetler, gürültü kirliliği gibi hususlar ile bölgedeki taşınmazların satış arz ve talep dengesi, satış süresi gibi hususlarda ayrıntılı olarak hangi oranlarda değer azalışı olduğu hususunun gerçek ve bilimsel verilerle saptanmadığı gerekçesiyle bozulduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu taşınmazın değer kaybının belirlenmesinde dikkate alınan dört yöntemden biri olan, yukarıda yer verilen … İdare Mahkemesi kararında hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplama yönteminin belirtilen gerekçeyle hukuka uygun olmaması nedeniyle kararın bozulduğu, dolayısıyla dosyada mevcut bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek niteliğe haiz olmadığı görülmektedir.
Bu durumda, dava konusu yapının değeri tespit edilirken köprülü kavşak yapımı öncesi olan 2006 yılı emsal satışları ile köprülü kavşak sonrası yapılan emsal satışların mukayesesinin yapılması, yapının değeri tespit edilirken binanın yıpranma payının düşülmesi, belediye, emlakçılar odası, ticaret odası gibi kuruluşlardan fiyat araştırması yapılarak ortalama satış fiyatları tespit edilmesi, köprülü kavşak yapımı öncesi ile sonrasında yapının değerinde ulaşım, görünüm ve estetik, çevre emniyeti, doğal afetler, gürültü kirliliği gibi hususlar ile bölgedeki taşınmazların satış arz ve talep dengesi, satış süresi gibi hususlarda ayrıntılı olarak hangi oranlarda değer azalışı olduğu hususunun gerçek ve bilimsel verilerle saptanması gerekirken hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazın değer kaybı hesabında, arsa+maliyet yöntemi, karşılaştırma(emsal) yöntemi, kira geliri yöntemi ve … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunda kullanılan emsal taşınmazın göz önünde bulundurulduğu, bu dört yöntemden elde edilen değer kaybı miktarlarının ortalaması alınmak suretiyle dava konusu taşınmazda oluşan değer kaybının bulunduğu bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulü kısmen reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Bu itibarla, aralarında inşaat mühendisi ve emlak değerleme uzmanın da olduğu alanında uzman yeni bir bilirkişi heyetine yaptırılacak inceleme sonucunda, yukarıda değinilen hususlar dikkate alınarak dava konusu yapının gerçek değer kaybı belirlendikten sonra bedelinin tazminine karar verilmesi gerekirken, bu hususlar yönünden eksik incelemeye dayalı olarak verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, aynı bölgede bulunan başka bir yapının maliki tarafından, Osmancık Kavşağına yapılan üst geçit nedeniyle yapının değer kaybına uğradığından bahisle oluşan zararın tazmini istemiyle açılan davada … İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:… K:… sayılı kararın, Dairemizin E:2014/5034 K:2017/2518 sayılı kararıyla bozulması üzerine İdare Mahkemesince mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldığı ve düzenlenen bilirkişi raporu hükme esas alınarak oluşan değer kaybının tazmini istemi yönünden davanın kabulüne karar verildiği, anılan Mahkeme kararının, değer kaybının tazmini istemi yönünden davanın kabulüne ilişkin kısmının Dairemizin iş bu dava dosyası ile aynı tarihli heyet toplantısında görüşülerek verilen 24/02/2021 tarih ve E:2019/369 K:2021/718 sayılı kararıyla onanmasına karar verildiği dikkate alındığında bakılan davada, alanında uzman yeni bir bilirkişi heyetine yaptırılacak incelemede … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında hükme esas alınan bilirkişi raporunun göz önünde bulundurulması gerektiği de açıktır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin kabulüne,
2. Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi