9. Hukuk Dairesi 2014/24879 E. , 2015/35582 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile genel tatil ücreti, resmi ve dini bayram tatil ücreti, fazla mesai ücreti, ücret alacağı, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalılardan ... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle müvekkilinin davalı işyerinde 01/09/2006-01/11/2009 tarihleri arasında ustabaşı olarak kesintisiz çalıştığını, .. primlerinin kısmende olsa yatırıldığını, müvekkilinin diğer davalı taşeron ..."nin aracılığı ile işe alındığını, işe başladığı ilk zamanlarda ücretlerin zamanında ödendiğini, zamanla aksamaya başladığını, daha sonra hiç ödenmediğini, müvekkilinin alacaklarını sözlü olarak istemesi sonucunda işten çıkarıldığını, kalan hiç bir işçilik alacağının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, genel tatil alacağı, resmi ve dini bayram tatil çalışma alacağı, fazla mesai alacağı, Ücret alacağı, yıllık ücretli izin alacakları istemiştir.
B)Davalı Cevabınn Özeti
Davalı ..... cevap dilekçesinde özetle;müvekkilinin alt işverenlik, aracılık sıfatı olmadığı gibi, işveren sıfatı bulunmadığını, müvekkilinin diğer davalı ...."de halen çalıştığını, taşeronlukla ilgisinin bulunmadığını, bu nedenle davanın öncelikle husumetten reddini, dava konusu alacaklardan müvekkilinin sorumlu olmadığını savunarak ,davanın reddini istemiştir.
Davalı .... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili işyerinin ... tarafından onaylanan hastane inşaatını taşeron olarak yürüttüğünü, bu işlerin yürütülmesi işlerin yapımının yaklaşık 10 farklı firmaya verildiğini, inşaat, kalıp, demir işlerinde çalışmak üzere diğer davalı ..... ile anlaşmaya vardığını, bu kişi ile alt taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, diğer davalının vergi borcu bulunduğu için çalıştırılan işçileri müvvekkili şirketi üzerinden sigortalandığını, özellikle davacının davalı ....."nin akrabası olduğunu, davacının bu belirtilen kapsamda 03/09/2007-20/07/2009 tarihleri arasında çalıştığını, ....."nin çalıştığırdığı işçilerin hak ettiği tüm alacakların müvekkili şirket tarafından ödendiğini, ... tarafından denetlenen inşaatta resmi ve dini tatillerde çalışılmasının mümkün olmadığını, açılan davanın kötü niyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan deliller, tanık beyanları,bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; davacının davalı ....."nin işçisi olarak davalı ..."nin taşeronluğunda davalı .... İsimli işyerinde 03.09.2007 ile 20.07.2009 tarihleri arasındaki dönemde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile işçi olarak çalıştığı, toplam hizmet süresinin 1 yıl 10 ay 17 gün, fesih tarihindeki ücretinin ise brüt 957,00 TL olduğu, iş akdinin davalı işveren tarafından haklı bir neden olmaksızın tek taraflı olarak feshedilmesi nedeniyle davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı sonucuna varılmış, davalılar arasında akdedilen ve dosyaya sunulan "Taşeronluk Sözleşmesi"ndeki imza davalı ... tarafından inkar edilmiş olsa da yaptırılan imza incelemesi sonucu mahkememizin davalılara aynı olan 2010/429 E sayılı dosyada tanzim edilen 09.05.2001 havale tarihli bilirkişi raporunda sözleşmedeki imzanın davalı .."nin eli ürünü olduğu belirtilmiş olmakla davalı Fethi"nin taşeron olarak davalı ...."nin işlerini yaptığı anlaşıldığı,davalı ..."nin, diğer davalı .... tarafından üstlenilen hastane inşaatı işyerinde kaba inşaat ve kaba sıva ve alçı işlerini asıl işveren olan ..., işyerinde taşeron davalı .... İşçisi olarak prim ödemelerinin yapıldığı, fiili çalışmaya üstünlük tanınması gerektiği yönündeki Yargıtay uygulamaları gözönüne alındığında davacının ... bildirimlerinin asıl işveren konumundaki .... Tarafından yapılmasının hukuki değer taşımayacağı ve bu olgunun davacının alt işvereni ..... işçisi olduğu gerçeğini ortadan kaldırmayacağı sonucuna varıldığından davalılar arasında alt - üst işveren ilişkisinin mevcut olduğu, her ne kadar davalı ..."nin davalı .... İşçisi olarak gözükmekte ise de, aralarındaki taşeronluk sözleşmesi ve tanık anlatımları birlikte değerlendirildiğinde bunun davalı ..."nin ... ile yaşadığı sorunlar nedeniyle kendi isteği ile bu şekilde yapıldığı anlaşılmış olup, kimse kendi kusurundan yararlanamayacağından davalı ..."ye husumet yöneltilemeyeceğine dair savunmalara iştirak edilmediği,davacının iş akdinin haksız nedenle feshedildiğine bu nedenle kıdem-ihbar tazminatları ile ödenmeyen ücretleri, fazla çalışma ücretleri ve diğer tüm işçilik alacaklarının ödenmesi için ihtarname çektiği davalı işverenin ise buna karşılık muhataplarının diğer davalı ..... olduğuna dair cevabi ihtarname çektiği anlaşıldığı,bu konuda ispat yükü üzerine düşen işveren feshin haklı nedene dayandığını ispat edememiş olup, feshin haksız olduğu ve davacının kıdem-ihbar tazminatına hak kazandığı kabul edildiği, davacının çalıştığı döneme ait fazla çalışma ücretleri ile yıllık izin, ücret, fazla çalışma ve genel tatil ücretlerinin mevcut olduğu anlaşıldığı,bilirkişi raporu ile tespit edilen fazla mesai ücreti alacağından, yapılan işin niteliği ile davacının çalışmış olduğu süreler göz önüne alınarak takdiren % 30 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak, davalı işveren tarafından haklı bir neden olmaksızın feshedilen davacı işçinin kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, ücret alacağı, (hakkaniyet indirimi yapıldıktan sonra) fazla çalışma ücreti, genel tatil ücretleri alacaklarının davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı ... vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı .... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında ücret alacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davalı ... vekili 22.04.2014 tarihli dilekçesi ile ücret ödemesine ilişkin yemin teklifinde bulunmuş yemin metninde “çalıştığım sürede tarafıma hiçbir ayni ücret ödenmedi.1 yıl 7 ay 8 gün boyunca hiçbir ücret almadım.”şeklinde yemin teklif edilmiş ,yemin metni kendisine okunan davacı 30.04.2014 tarihli duruşmada yaptığı yemin sırasında ücret alacağına ilişkin olarak “Çalıştığım süre boyunca bazı ayların ödenmediğine”şeklinde yemin etmiştir.
Hiç ücret ödenmediğine ilişkin teklif edilen yemine karşı bazı aylar ücretinin ödenmediği şeklinde yemini karşısında davacının bir kısım ücretlerinin ödendiğinin kabulü gerekir.Davacı hiç ücret almadım şeklinde yeminde bulunmamıştır. Davacının bazı aylar ücretleri ödendiği şeklindeki yemini karşısında bunların hangi aylar olduğu davacıya açıklatırılmadan hiç ücret ödenmemiş gibi ücret alacağına hükmedilmesi hatalıdır.
Mahkemece davacıya hangi aylar ücretinin ödendiği açıklatırılıp sonucuna göre ücret alacağı hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
3-Zamanaşımı def"i mahkemece değerlendirilmesi gereken bir itiraz olup hakimlikçe önceki bilirkişi raponuna göre hesaplama yapılabilecek bir durumdur.
Mahkemenin kendi yapacağı değerlendirmeyi dosyanın bilirkişiye gönderilmek istenip,bilirkişi ek raporu ile çözmeye çalışması ve bilirkişi masrafı yatırılmadığı için zamanaşımı itirazının değerlendirilmemesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 15.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.