
Esas No: 2019/4956
Karar No: 2021/695
Karar Tarihi: 24.02.2021
Danıştay 10. Daire 2019/4956 Esas 2021/695 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/4956
Karar No : 2021/695
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- …
2- …
3- …
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili, Kadıköy ilçesi, … Mahallesi, … Sokak, No:… sayılı ikamet ettikleri dairede 27/04/2009 tarihinde meydana gelen terör olayı sonrası davacıların uğradığı zararların 5233 sayılı Kanun hükümleri uyarınca tazmini istemiyle İstanbul Valiliği'ne yapılan başvurunun kısmen reddi üzerine 30.000,00 TL maddi, davacılardan her biri için 20.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 90.000,00 TL tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince; Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesinin 24/03/2015 tarih ve E:2012/4676, K:2015/1705 sayılı kararı ile Mahkemenin maddi tazminat isteminin kısmen kabul ile kısmen reddine ilişkin kısımlarının onanmasına, davacıların manevi tazminat istemlerinin reddine dair kısmının bozulması üzerine bozma kararına uyularak, sosyal risk ilkesi ile toplumun içinde bulunduğu koşullardan kaynaklanan, idarenin faaliyet alanında meydana gelmekle birlikte, yürütülen kamu hizmetinin doğrudan sonucu olmayan, toplumsal nitelikli riskin gerçekleşmesi sonucu oluşan, salt toplumun bireyi olunması nedeniyle uğranılan özel ve olağandışı zararların da topluma pay edilerek giderilmesinin amaçlandığı, genel bir ifade ile "terör olayları" olarak nitelenen eylemlerin, Devlete yönelik olduğu, Anayasal düzeni yıkmayı amaçladığı, bu tür olaylarda zarar gören kişi ve kuruluşlara karşı kişisel husumetten kaynaklanmadığının bilindiği, sözü edilen olaylar nedeniyle zarara uğrayan kişilerin, kendi kusur ve eylemleri sonucu değil, toplumun bir bireyi olmaları nedeniyle zarar gördükleri, belirtilen şekilde ortaya çıkan zararların ise, özel ve olağandışı nitelikleri dikkate alınıp, terör olaylarını önlemekle yükümlü olduğu halde önleyemeyen idarece, sosyal risk ilkesine göre, topluma pay edilmesi suretiyle tazmininin hakkaniyet gereği olduğu, sosyal devlet ilkesine de uygun düşeceği, bu durumda, terör olayları nedeniyle meydana gelen ve sosyal risk ilkesi kapsamında bulunup 5233 sayılı Kanun uyarınca karşılanmayan ilgililerin ileri sürdükleri manevi zarara bağlı tazminat taleplerine ilişkin uyuşmazlıklarda, idare hukukunun tazminata ilişkin ilke ve kuralları çerçevesinde 2577 sayılı Kanunun öngördüğü usullere tabi olarak yargısal değerlendirmeye tabi tutularak incelemenin yapılması gerektiği, tazminat istemine konu olan terör olayının meydana geliş şekli ve olayda davacıların olay nedeniyle duyduğu manevi üzüntü ve acı, idarenin sorumluluğu, zararın niteliği gözönünde bulundurulduğunda davacılardan … için 10.000,00 TL, diğer davacılar … ve … için ise 5.000,00'er TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı idareye başvuru tarihi olan 05/05/2009 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte hesaplanıp davacılara ödenmesine, manevi tazminat isteminin 40.000,00 TL'lık kısmının reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, olayın bir terör olayı olduğu, olayla idarenin işlem ve eylemi arasında illiyet bağı bulunmadığı, bu nedenle 5233 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, ilgili Kanunda manevi tazminata ilişkin düzenleme bulunmadığından manevi tazminat isteminin karşılanmasının mümkün olmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacılar tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2.Davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
