9. Hukuk Dairesi 2014/24163 E. , 2015/35159 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile 30 günlük ücret, 3 yıllık ikramiye alacağı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, milli bayram ücreti, asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekilinin; davacının davalı işyerinde 15.07.1990 tarihinden itibaren davalı işyerinde usta makineci olarak çalışmaya başladığı, 09.03.1995-01.09.1996 arası askerlik dönüşü 01.10.1996 tarihinden itibaren tekrar çalışmaya başladığı, en son net 1.100,00 TL ücret aldığını, 31.05.2011 tarihinde iş akdinin haksız feshedildiğini iddia ederek,kıdem tazminatı,ihbar tazminatı, 30 günlük ücret, 3 yıllık ikramiye, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, milli bayram ücretleri, asgari geçim indirimi alacaklarını istemiştir.
B)Davalı Cevabının Özeti:
Davalı şirket, davacının kendi isteği ile işten ayrıldığını, kıdem tazminatının heba olmaması için işten çıkış yapıldığına ilişkin belge verildiğini, davacıya makbuz karşılığı 4.500,00 TL. makbuzsuz ise 2.200,00 TL. ödeme yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda;davacının, 09/03/1995 - 01/09/1996 tarihli arasındaki süreleri dışında, 01/09/1991 - 31/05/2011 tarihleri döneminde Davalı İşverenlik nezdinde hizmet akdiyle, 17 yıl 11 ay 27 gün kıdem süresiyle çalıştığı, 31/05/2011 tarihinde davalı İşveren tarafından haklı neden bildirilmeksizin iş akdine son verildiği, işten ayrılış bildirgesindeki çıkış kodunun da ""(04) 4- Belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep bildirilmeden feshi"" olarak bildirildiği, kıdem tazminatına mahsuben de 4.500_TL ödendiği, davalının, istifa savunmasına itibar edilmeyeceği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanadığı, davalı işverenin ücret bordrolarını ibraz etmediği ve davacının çalıştığı son aya ait ücretlerinin ödendiğini imzasını içeren yazılı belgeyle kanıtlayamadığı, davacının günlük 3 saat fazla mesai yaptığı sabit olduğu, ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı def"i de dikkate alınmak suretiyle, hizmet süresi ve hesaplanan miktar dikkate alınarak 1/3 oranında hakkaniyet indirimi yapıldığı, davacının taleple bağlı kalınarak, son 5 yıllık izinlerinin kullandırıldığı davalı tarafça ispatlanamadığı, davacı tarafından asgari geçim indirimine ilişkin bildirimin Davalı İşverene yapıldığı, bordrolarda tahakkuku bulunmasına rağmen ödemelerin Davacıya yapılmadığının anlaşıldığı, davacının genel tatil günlerinde çalışıldığını ve ikramiye uygulaması olduğunu ispat edemediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İş hukukunda çalışma olgusunu, bu kapsamda fazla mesai yaptığını, tatillerde çalıştığını iddia eden işçi, karşılığı ücretin ödendiğini de işveren kanıtlamalıdır.
Fazla ve tatillerde çalışma her türlü delille kanıtlanabilir. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir.
İşçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerinde çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin tanıklığına güveni etkileyebilecek bir durumun olup olmadığı da araştırılmalıdır.
Diğer taraftan 6100 HMK.’un tanıkla ilgili hükümleri incelendiğinde, 240/1 maddesinde “Davada taraf olmayan kişiler tanık olarak gösterilebilir”, 250. Maddesinde “Tanığın davada yararı bulunmak gibi tanıklığının doğruluğu konusunda kuşkuyu gerektiren sebepler varsa, bunu iki taraftan biri iddia ve ispat edebilir” ve 254. Maddesinde ise “Dinleme sırasında öncelikle tanıktan adı, soyadı, doğum tarihi, mesleği, adresi, taraflarla akrabalığının veya başka bir yakınlığının bulunup bulunmadığı, tanıklığına duyulacak güveni etkileyebilecek bir durumu olup olmadığı sorulur” kurallarına yer verilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta davacı fazla çalışma yaptığını tanık deliline dayandırmıştır. Davacının davalı işyerinde 09/03/1995-01/09/1996 tarihleri arası askerlik hizmeti haricinde 01/09/1991-31/05/2011 tarihleri arasında çalıştığı kabul edilerek işçilik alacakları hesap edilmiştir.
Davacı tanıkları Bayram Karagöz davalı ile aynı işyerinde 1998-2005 arası birlikte çalıştığını, 2005 yılında işten ayrıldığını, diğer davacı tanığı ... ise aynı binada başka bir işyerinde çalıştığını, çay saatlerinde görüştüklerini beyan etmiştir. 22.01.2013 tarihili celsede dinlenen davalı tanığı ... ise son dört senedir fazla çalışma olmadığını, ondan önce 2-3 saat fazla mesai yapıldığını beyan etmiştir.
Bilirkişi raporunda davacı tanıklarının birbirleri ile örtüşmediği davalı tanık beyanına göre fazla çalışmanın haftada 48-45=3 saat olduğu tespit edilmiş ise de; davalı tanığının beyanında son 4 senedir fazla mesai yapılmadığını açıkça belirtmesi karşısında bu tanığın beyanından hareketle fazla mesai hesabı yapılması tanığın beyanı ile örtüşmemektedir.
Davacı tanıklarından sadece ..."ün davalı ile aynı işyerinde çalıştığı ve bu tanığın 2005 yılında işten ayrılması dolayısıyla davacının 2005-2011 arası çalışmasına ilişkin bilgi ve görgüsünün olmaması, davalı tanığın ise son dört senedir fazla çalışma yapılmadığı beyanı dikkate alındığında, bilirkişi ek raporu ile davacının ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı değerlendirilmesi neticesinde ilk kısmi miktar ile birlikte 02.04.2008 tarihi ile davalı tanığının beyanını alındığı tarihten 4 yıl geriye gidildiğinde tespit edilen 22.01.2009 tarihleri arası hesaplanacak fazla mesai ücretinin hüküm altına alınması gerekirken, 22.01.2009 tarihinden sonra fazla mesai yapılmadığı kanıtlanmadığı halde bu tarihten sonra içinde fazla mesai ücretinin tahsiline karar verilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 11.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.