9. Hukuk Dairesi 2014/23701 E. , 2015/35120 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 26.06.2006 tarihinde bakım onarım elektrik teknikeri olarak çalışmaya başladığını, müvekkilinin davalı işyerinde 6 yılı aşkın bir süre boyunca çalıştığını, işine sadık ve işyeri genel kurallarına bağlı olarak işinde yararlı olmaya çalıştığını, hiçbir yasal ve etik olmayan tutum ve davranışta bulunmadığını, 19.11.2012 tarihinde yetkisi olmayan ve ayrıca işyerindeki konumu ve yetkisi müvekkilinden aşağı olan montaj işçisi ..."dan müvekkilinin üstünün aratılmak istendiğini ve müvekkilinin bu kişinin saldırı ve hakaretlerine maruz kaldığını, müvekkiline tazminatsız olarak işten ayrılması için sürekli baskı uygulandığını ve olay çıkarıldığını, iş arkadaşları karşısında küçük duruma düşürüldüğünü, 23.11.2012 tarihinde haksız bir şekilde iş akdinin feshedildiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatları ile fazla çalışma ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacı tarafın haksız ve afaki iddia ve taleplerine itiraz ettiklerini, davacının bakım onarım biriminde elektrik teknikeri olarak istihdam edildiğini, müvekkili firmanın mavi yaka olarak tabir edilen fabrika çalışanlarının işyerinden ayrılması esnasında üzerlerinde bulunan poşet ve benzeri çanta içerisinde bulunan eşyaları kontrol ederek işyerine ait malzemelerin işyeri dışına izinsiz olarak çıkışını engellemek ve işyerinde meydana gelen ve gelmesi muhtemel olan hırsızlık olaylarının önüne geçme gayesi içerisinde bulunduğunu, davacının işyeri düzeninin sağlanması amacıyla gerçekleştirilen uygulamalara karşı çıktığını, işyeri uygulamalarını yerine getirmeyerek işyerinin düzenini bozduğunu, bunun yanında tüm çalışanların huzurunda amir ve müdürlerine karşı hakaret boyutunda söylemlerde bulunduğunu, başka zamanlarda da aynı tavırları sergilediğini ve savunmasının istenmesi üzerine savunma vermekten imtina ettiğini, iş akdinin İş Kanunu"nun 25/II fıkrası uyarınca haklı sebeple ve bildirimsiz olarak sona erdirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, işverenin yönetim hakkı çerçevesinde mavi yakalı çalışanların iş çıkışında beraberinde bulundurdukları çantalarda arama yapılması yönünde bir uygulama getirdiği, olay günü davacının işyerinde sürekli uygulanan mesai çıkışındaki üst aramasını yaptırmak istemediği ve talimatı veren fabrika müdürüne "sen benim üstümü aratamazsın", "terbiyesizlik yaparsam döver misin", "sen kimsin bana araca bin diyorsun" gibi sözler sarf ederek 25/II-d bendinde belirtilen davranışlar sergilediği, olay sonrası davacının savunmasının alındığı ve 6 iş günü içerisinde iş akdine son verildiği, işverenin iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamadığı, fazla çalışmanın ispatlanamadığı, yıllık ücretli izinlerin kullandırıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İş sözleşmesinin, işveren tarafından feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta davacı, hizmet akdinin işveren tarafından haksız feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı talep etmiştir. Davalı işveren ise, davacının işyeri uygulamalarını yerine getirmeyerek işyerinin düzenini bozduğunu, bunun yanında tüm çalışanların huzurunda amir ve müdürlerine karşı hakaret boyutunda söylemlerde bulunduğunu, bu nedenle davacının hizmet akdinin İş Kanunu"nun 25/II maddesi uyarınca haklı olarak feshedildiğini savunmuştur.
İşçi iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürdüğünde, feshin haklı nedene dayandığını işveren kanıtlamak zorundadır.
Dosyadaki bilgi, belge ve tutanaklar ile hükme etkili olacak tanık beyanlarının tartışılması ve değerlendirilmesi sonucunda, feshe konu edilen olay günü işçilerin işyerinden çıkarken üst ve eşya aramalarının yapıldığı, davacı ile aramayı yapan çalışan arasında arama konusu nedeniyle tartışma yaşandığı, tartışma sırasında davacının “senin aramaya yetkin yok, beni arayamazsın” dediği, çalışanın da “arayacağım ulan, bu yetkiyi bana Aydoğan bey verdi, sen kimsin” şeklinde karşılık verdiği ve davacının üzerine yürüdüğü, araya diğer işçilerin girdiği, ardından işyeri yöneticilerinin davacının savunmasını aldıkları anlaşılmaktadır. Somut olayda, davacının haklı fesih gerektirecek bir eylemi söz konusu değildir. İşveren feshin haklı nedene dayandığını kanıtlayamamış olup, yapılan fesih haksızdır. Davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde reddi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.12.2015 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerektiğini düşündüğümden sayın çoğunluğun bozma düşüncesine katılmıyorum. 10.12.2015