MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : CMK"nın 223/2-e maddesi gereğince beraat

Dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan ... vekili, katılan ..., katılan ... ve ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, katılanlarla ayrı ayrı görüşerek kendisine Almanya"dan miras kaldığını, bu mirası alabilmek için vergi parası yatırması gerektiğini, bu nedenle kendisine çok acele para lazım olduğunu belirterek para istediği, bunun üzerine farklı zaman ve miktarlarda katılanlar ... ve ...’in 400.000 TL; katılan ...’in 65.000 TL"yi sanığa verdikleri; sanığın katılan ...’e de yazlık dairesini kendisine devretmesini, buna karşılık bankadan kredi çekeceğini ve çektiği krediyi kendisine vereceğini beyan ettiği, katılan ...’in dairesini sanığa devretmesine rağmen sanığın kredi çekmediği, bunun üzerine katılan ..."in 35.000 TL kredi çektiği, sanığın kredinin birkaç taksidini ödediği, kalanını ödemediği, sanığın bu şekilde haksız menfaat temin etmek suretiyle her bir katılana yönelik ayrı ayrı atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda;
1)Sanığın katılanlar ...’e yönelik eylemi nedeniyle verilen beraat hükmünün temyiz itirazlarının incelenmesinde
Sanık savunması, katılan beyanları ve tüm dosya kapsamından, sanığın yurtdışındaki mirasbırakanından miras kaldığı beyanı ile katılanlar ...’den farklı tarihlerde haksız menfaat temin ettiği, iddiaların baştan itibaren birbiriyle uyumlu olduğu sanığın da para alma olgusunu farklı gerekçe ile olsa da doğruladığı sanığın baştan itibaren dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği anlaşılmakla sanığın katılanlara karşı ayrı ayrı zincirleme şeklinde uzlaşma kapsamındaki dolandırıcılık suçunda mahkûmiyeti yerine (katılanlar ...’e bir kez, diğer katılan ..."e bir kez), delillerin takdirinde hataya düşülerek, yazılı şekilde beraatine hükmedilmesi,
2)Sanığın, katılan ...’e yönelik eylemi nedeniyle verilen beraat hükmünün temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Katılanın sanığa taşınmaz devri karşılığı bankadan kredi çekeceğini söylemesine rağmen çekmediği, bunun üzerine Ziraat Bankasından 60 ay vadeli 35.000 TL krediyi kendisinin çektiği, sanığın taksidin bir kısmını ödediği, 22.000 TL kredi borcunun bulunduğu iddiası, sanığın da katılanın paraya ihtiyacı sebebiyle eşiyle arabasını satıp katılan ...’e 15.000 TL" yi elden nakit alarak ve 4.500 TL’lik çek verdiği, katılan borcunu ödemeyince taşınmazın kendisine devredildiği, katılanın bankaya olan 20.000 TL borcunu da ödediğini savunması karşısında maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, suça konu taşınmaz bilgilerinin katılandan sorularak ilgili tapu müdürlüğünden devre ilişkin kayıtların, katılanın çektiği krediye ilişkin sözleşme ve banka kayıtlarının getirtilmesi, sözkonusu kredi ödemesinin hangi tarihte, ne şekilde ve kim tarafından yapıldığının getirtilip incelenmesi, sanığın katılana verdiğini iddia ettiği borç yönünden belge sunmasına imkan tanınmasından sonra, toplanan bütün deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan ... vekili, katılan ..., katılan ... ve ...’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.