
Esas No: 2020/6878
Karar No: 2021/1184
Karar Tarihi: 25.02.2021
Danıştay 8. Daire 2020/6878 Esas 2021/1184 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/6878
Karar No : 2021/1184
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Müdürlüğü - …
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bitlis Polis Meslek Eğitim Merkezi öğrencisi olan davacının, Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği Ek-3-7-A maddesine uymadığından bahisle "Polis Meslek Eğitim Merkezi Öğrencisi Olamaz" kararı verilerek eğitim merkezinden ilişiğinin kesilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali istemidir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:...., K:... sayılı kararında; davacının, 26/11/2019 tarihli ara kararı ile Ankara Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevkine karar verilerek (15) gün içerisinde iki adet fotoğraf ve ilgili belgelerle anılan hastaneye müraacat etmesi gerektiğinin belirtildiği, ara kararının davacıya 09/12/2019 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, anılan hastanenin … tarih ve … sayılı yazısından davacının sağlık kuruluna raporu almak için herhangi bir başvurusu bulunmadığının bildirildiği anlaşıldığından, davacının Yönetmelikte belirtilen sağlık şartlarını taşıdığı iddiası olmasına rağmen ara kararı ile belirlenen hakem hastaneye sağlık kurulu raporu almak için başvuruda bulunmadığı, dolayısıyla bu konuda iddiasını ispat yükümlülüğünü yerine getirmediği, dosyada mevcut bilgi ve belge ve sağlık raporlarına göre Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği'nin EK-3-7-A maddesinde belirtilen sağlık şartlarını sağlamadığı anlaşıldığından, davacının "Polis Meslek Eğitim Merkezi Öğrencisi Olamaz" kararı verilerek eğitim merkezinden ilişiğinin kesilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu ... İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı vekili tarafından, ... İdare Mahkemesince verilen karar da karar numarası bulunmaması hususunun İdari Yargılama Usulü Kanunun 24/ı maddesine aykırı olduğu ve tek başına bozma nedeni olduğu, 29/09/2019 tarih ve 30903 sayılı Emniyet Teşkilat Sağlık Şartları Yönetmeliğinde yapılan değişiklik sonucu müvekkilinin de bulunan sağlık sorunun Polis Meslek Eğitim Merkezi öğrencisi olmasına engel olmaktan çıkarıldığı, yine; müvekkilinin polis olarak atandığı dolayısıyla statüsünün değiştiği ve öğrenci olarak değerlendirilemeyeceği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare vekili tarafından, istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan … Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Usul ekonomisi ilkesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141/4. maddesinde; “Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir” şeklinde düzenlenmiştir. Yine HMK'nın 30 uncu maddesinde bu ilke “Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür” şeklinde düzenlemiştir. Usul ekonomisi ilkesi, yasalarda öngörülen düzenleme çerçevesinde yargılamanın kolaylaştırılmasını, yargılamada öngörülen olağan zaman süresinin aşılmamasını ve gereksiz gider yapılmamasını amaçlamaktadır.
Davacı vekilince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 'Kararlarda bulunacak hususlar' başlıklı 24. maddesinin (ı) fıkrasında bulunan; "Kararı veren dairenin veya mahkemenin adı ve dosyanın esas ve karar numarası, belirtilir" hükmü gereği ... İdare Mahkemesince, verilen kararda karar numarası bulunmadığı bu nedenle kararın bozulması gerektiği ileri sürülmüş ise de; dosya da yer alan görüşme tutanağında, esas ve karar numarasının yer aldığı ve kararın içeriği incelendiğinde, içeriğin dosya ile uyumlu olduğu görülmüştür.
Bu durumda usul ekonomisi ilkesi gereği yargılamanın makul sürede ve gereksiz gider yapılmadan tamamlanması gerektiği Anayasa'nın emredici bir hükmü olduğundan ve davacının ileri sürdüğü nedenin davanın esasını etkilemeyeceği anlaşıldığından, öne sürülen nedenin bozmayı gerektirecek nitelikte olmadığı görülmüştür.
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen açıklamayla ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un 31. maddesinin göndermede bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca davacının adli yardım istemi kabul edilmesine karşın, temyiz isteminin reddine karar verildiğinden aşağıda dökümü yapılan … TL yargılama giderinin davacıdan tahsili için mahkemesince ilgili Vergi Dairesi'ne müzekkere yazılmasına
4. Kesin olarak, 25/02/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
