
Esas No: 2019/1180
Karar No: 2021/1161
Karar Tarihi: 30.09.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1180 Esas 2021/1161 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1180
KARAR NO: 2021/1161
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI: 2014/1055 Esas - 2018/1287 Karar
TARİHİ: 28/11/2018
DAVA: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar aleyhine Gaziosmanpaşa ... İcra müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapıldığı ,borçlu tarafın borca , ferilerine ve takibe itiraz edildiği , borçlu tarafından yapılmış olan itirazların haksız olduğunu davacı şirket ile borçlu şirket aralarında ticari faaliyetlerin bulunduğunu, bu faaliyetler neticesinde borçlu şirket tarafından davacı şirket lehine ipotek tesis edildiği, davacı şirket davalı şirkete yüklü miktarda mal vermiş ve bunların karşılığında çeklerin karşılıksız çıktığını davacı şirket bir çok kez çekleri ödeme yapmasını istemesine rağmen davalı şirket tarafından ödeme yapılmadığından dolayı haksız ver yersiz yapılmış olan itirazın iptaline, alacağın tahsiline, % 40 icra inkar tazminatına yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamış, 04/03/2015 tarihli celsede; önceki tüm beyanlarını tekrar ettiğini, görevsiz mahkemede alınan bilirkişi raporunda haklılıklarının ortaya çıktığını, icra dosyasındaki itirazlarını da aynen tekrar etiklerini bildirerek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; "...Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; taraflar arasında mal alışverişinden kaynaklanan ticari ilişki bulunduğu, bu ticari ilişkiden kaynaklanan borca karşılık davacı şirket lehine 20.000,00-TL bedelli ipotek tesis edildiği anlaşılmıştır. Davalı şirket, takip dosyasına yaptığı itirazda bu ticari ilişki nedeni ile tüm hak ve borçlar ödendiği, aralarında cari hesaptan kaynaklanan her hangi bir borç ve alacak ilişkisi kalmadığını iddia etmiş ise de; davacı şirketten alınan mallara karşılık davalı şirket tarafından verilen ve dosyaya ibraz edilen 55.000,00- TL bedelli çeklerin bir kısmının bedelsiz kalması ve bir kısmı hakkında ödemeden men talimatı bulunması nedeni ile çek bedellerinin ödenmemiş olduğu, davacının takip talebinde belirtilen asıl alacak miktarı üzerinden alacaklı olduğu anlaşılmakla, davalının takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına,..." karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Dava konusu ihtilafın, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklandığını, her ne kadar davaya konu edilen mallara ilişkin faturaların dosya kapsamında mevcut ise de emsal yargı kararları uyarınca faturanın tek başına hükme esas alınacak bir delil olmadığını, dolayısıyla, tarafların mevcut ticari ilişkideki edimlerinin tümünü yerine getirdiği düşünülemeyeceğinden, ticari ilişkinin sonucu olarak müvekkilinin davacı tarafa borcu bulunduğunun kabulünün mümkün olmadığını, devamında ise, hayatın olağan akışına uygun olarak düşünülürse, davalı şirketin ticari ilişki içerisinde bulunduğu karşısındaki davacı şirkete hiçbir bedel karşılığı olmaksızın elindeki çekleri vermesinin ve bu noktada mahkemece davacının almış olduğu çeklere karşılık olarak ne verildiğinin araştırılmamasının, usul ve yasaya aykırı olduğunu, çünkü, huzurdaki davanın kambiyo senedine dayalı bir icra takibine istinaden açılmış bir dava olmayıp, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla müvekkili aleyhine yapılan takibe itiraz üzerine açılan bir itirazın iptali davası olduğunu ve bu nedenle mahkemece taraflar arasında, ipotek konusu alacağın karşılığın bulunması halinde ticari ilişki neticesinde müvekkilinin borçlu olup olmadığının araştırılması gerektiğini, Dosya kapsamına davalı müvekkili tarafından davacı şirkete teslim edilen çeklerin sunulduğunu ve söz konusu çek bedellerinin ödenip ödenmediği ile ilgili mahkemece araştırma yapıldığını, burada eksik olarak incelenen en önemli noktanın, davalının teslim etmiş olduğu çeklere karşılık davacı şirketten herhangi bir mal alıp almadığı hususu olduğunu, söz konusu ticari ilişki kapsamında davacı şirkete çekler teslim edildiğini, ancak çeklerin mal alımına ilişkin olarak verildiğini, buna karşılık, davacı şirket tarafından çeklere konu malların davalı müvekkiline teslim edildiği yönünde hiçbir delil sunulamadığını ve dolayısıyla iş bu husus davacı şirket tarafından ispat edilemediğini, hal böyle olunca da, teslim edilmeyen mallara ilişkin davalı şirketin çek bedellerini ödemek zorunda olduğu düşüncesinin de hatalı olacağını ve bu nedenle de mahkemenin vermiş olduğu davanın kabulüne ilişkin kararın kaldırılması gerektiğini, Mahkemece açılan itirazın iptali davasının kabulüne dair karar verilen ilamında, yukarıda anlatılan hususlar yönünden mahkemece eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmiş olmasının, davaya konu çeklere karşılık olarak davacının verdiğini iddia ettiği malları müvekkiline teslim ettiğine dair dosya kapsamında hiçbir delil sunamaması ve en önemlisi de huzurdaki davanın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe karşı açılmış bulunan itirazın iptali davası olduğundan taraflar arasındaki ticari ilişkinin, dosya kapsamında bulunulan iddialar yönünden araştırma yapılması gerekliliğiyle mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına ve talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılacaktır. Dava, davalı hakkında başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. Dosya içindeki ipotek belgesinde ipotek tesis edilen taşınmazın ... ile ...'in maliki olduğu anlaşılmaktadır.TMK'nın 887. maddesi geregince ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçilebilmesi için öncelikle ipotekli taşınmaz maliklerine borç muacceliyet ihtarının gönderilmesi gerekir. Böyle bir ihtar yoksa mesmu bir icra takibinin varlığından da söz edilemeyeceğinden itirazın iptali davasının da dava şartı yokluğundan reddi gerekir. Mahkemece, bu husus araştırılmadan eksik inceleme ile itirazın iptali davasının esasına girilerek karar verilmesi doğru olmamıştır. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2014/1738 E 2014/11505 K sayılı 16.06.2014 tarihli emsal kararı) Mahkemece bu husus ve bunun yanında zorunlu takip arkadaşlığı dikkate alınarak ipotek veren gerçek kişilere ödeme emri tebligatı yapılıp yapılmadığı da denetlenmelidir. Mahkemece öncelikle hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında bu hususun araştırılması, taraflardan izahat istemesi, yapılacak açıklama ve sunulacak belgeler değerlendirilerek ve icra dosya aslı da celb edilip incelenerek sonuca gidilmesi gerekir. Bu hususta bir değerlendirme yapılmadan ve davada verilecek kararı etkiyecek bu husus araştırılmadan karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının HMK'nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK'nın 353/1.a.6.maddesi uyarınca, işin esası incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinaf konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyasının, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davalı tarafça yatırılan istinaf peşin istinaf karar harcının, talep halinde iadesine, 4-Davalı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına dair; HMK'nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 30.09.2021
KANUN YOLU: HMK'nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
