
Esas No: 2019/1382
Karar No: 2021/1153
Karar Tarihi: 30.09.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1382 Esas 2021/1153 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1382
KARAR NO: 2021/1153
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ:05/11/2018
NUMARASI:2016/308 E. - 2018/965 K.
DAVANIN KONUSU: Ceza Koşulu Alacağı (Rekabet Yasağı Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen hükme karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 01.01.2014-31.12.2014 tarihlerini kapsayan iş sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmeyle davalının, müvekkili dershanesinde yabancı uyruklulara Türkçe dersi vermeye başladığını, sözleşmenin bitiş süresine kısa bir süre kala davalının, işyerindeki diğer öğretmenlerle birlikte, müvekkiline ait dershanedeki tüm ders notlarını, çalışma metodlarını alarak, Beyoğlu'nda kayıt dışı bir dershane açarak ve müvekkiline ait öğrencileri de bu dershaneye toplayarak sözleşmeye aykırı davrandığını, sözleşmenin 9. maddesinin (g) fıkrasında, işçinin ç,d,e,f fıkralarında belirtilen hususlara uymadığı takdirde işverene 75.000,00 TL tazminat ödemeyi kabul ettiğini ileri sürerek, davalının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle 75.000,00 TL tazminatın davalıdan tahbiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, işin türü bakımından müvekkilinin öğretmenlik faaliyetini rekabet yasağına konu edemeyeceğini, düzenlenen geçersiz sözleşmede müvekkilinin ekonomik geleceğinin hakkaniyete aykırı şekilde yer, zaman ve işin türü bakımından uygun olmayan şekilde sınırlandırıldığını, sözleşmede herhangi bir coğrafi sınır belirlenmediğini, işin türü bakımından da davalının öğretmenlik faaliyetlerinin rekabet yasağına konu edilemeyeceğini, müvekkilinin iş yerinden ayrıldıktan sonra da öğretmen olarak mesleğini icra etmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığını, rekabet yasağı sözleşmesinin uygulanması halinde müvekkilinin ekonomik geleceğinin tehlikeye gireceğini, davacının daha sonradan Türkçe kursu işletmeciliğini bırakması nedeniyle rekabet yasanığının sürdürülmesinde davacı açısından hukuki yarar bulunmadığını, müvekkilinin iş yerinden davacıdan kaynaklanan nedenlerle ayrıldığını, davacının içinde bulunduğu ekonomik güçlükler ve icra takipleri nedeniyle müvekkilinin maaşını ödeyemediğini, davacının ticari işletmesini terk ettikten sonra ... Ltd. Şti.'nde işçi olarak çalışmaya başladığını, kendi adına herhangi bir ticari işletmesinin bulunmadığının icra dosyalarındaki yazışmalarla tespit edildiğini, dolayısıyla davacının rekabet yasağına taraf olarak gerçek bir yararının artık kalmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Mahkememizce iddia, savunma toplanan tüm deliller ve yanlar arasındaki sözleşmede, yanların ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacının iddiası, davalının vermiş olduğu cevap dilekçeside göz önüne alındığında dava konusu vak'anın haksız rekabet teşkil edip etmediği, haksız rekabet teşkil ediyor ise bu eylemden dolayı davacının uğradığı maddi kaybın ve bu anlamda davacının davalılardan alacaklı olup olmadığının belirlenmesi hususunda bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi18/09/2018 tarihli raporunda: davalı fiillerinin kanundan doğan rekabet yasağına, hizmet sözleşmesi uyarınca işçinin sadakat ve bağlılık borçlarına aykırılık teşkil etmediğini, dava konusu uyuşmazlık tahtında rekabet yasağı kaydının geçerli olabilmesi için TBK m 444/2 hükmü uyarınca gereken koşulların mevcut olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmede, rekabet yasağı klozunda yer bakımından sınırlandırılma bulunmadığı, bunun geçersizlik nedeni teşkil ettiği, taraflar arasındaki sözleşmede sadece davalı işçi aleyhine cezai şart ön görüldüğünden, TBK m 420 uyarınca, söz konusu cezai şartın geçersiz olduğu, anılan nedenlerle, davalı aleyhine tazminata hükmedilemeyeceği tespit edlidiği anlaşılmakla, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın reddine..." gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı tarafnıdan istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dava dosyasına sunulan deliller ve fotoğraflardan anlaşılacağı üzere eski eşi ve ortağı ..., sekreter ... ve öğretmenlerden ..., ..., ... ile ...'ın birlikte hareket ederek, öğrencileri yeni açtıkları işletmeye götürdüklerini, okulun içinin 27.11.2014 tarihinde boşaltıldığını, davalı ...'nın kendi şirketini 08.01.2015 tarihinde açtığını, sözleşmedeki sürenin bitim tarihinden önce yeni mekanın kiralandığını, kendi işletmesinde 120 öğrenci sayısına beş yıl sonunda 500 bin TL'ye yakın para harcayarak ulaştığını, davacının ise kısa sürede aynı sayıya ulaşmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalının duruşmalara katılmaması nedeniyle bu soruların yanıtsız kaldığını, davalı ile birlikte hareket eden eski çalışanı Amerika vatandaşı ...'un nerede çalıştığının sorulmasına ilişkin talebinin dikkate alınmadığını, davalı tarafından yeni açılan işletmenin eşyalarının kimin adına hangi tarihte alındığına ilişkin taleplerinin araştırılmadığını, satın almanın sözleşmenin bitim tarihinden önce olduğunu, eski çalışanlarının halen nerede çalıştıklarına ve önceden hizmet verdiği ...'e 2014 yılından itibaren kimin Türkçe eğitimi hizmeti verdiğine ilişkin taleplerinin araştırılmadan karar verildiğini, eski çalışanlarının kendisini bir siyasi parti yetkilileriyle birlikte tehdit ettiğini, kendisini vekil ile temsil ettirmek için yeterli maddi gücü bulunmaması nedeniyle mahkemece eksik hususların dikkate alınması gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra işçinin rekabet yasağını ihlal ettiği iddiasına dayalı olarak TBK'nın 446. maddesi uyarınca ceza koşulu alacağının tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflar arasında düzenlenen 11.12.2013 tarihli "Belirli Süreli İş Mözleşmesi"nin incelenmesinde; taraflarının davacı ile davalı olduğu, davalının davacıya ait iş yerinde 11-31 aralık 2013 tarihleri arasında deneme süreli iş sözleşmesiyle çalışacağı, 01.01.2014 tarihinde sigorta girişinin yapılacağı, sözleşmenin 31.12.2014 tarihinde sona ereceği düzenlenmiştir. Sözleşmenin özel şartlar başlıklı 9/ç maddesinde işçi, iş sözleşmesi devam ettiği sürece özel de olsa başka bir işte çalışmamayı, aynı ticari faaliyeti yürüten bir işyeri açmamayı taahhüt eder. İş sözleşmesi feshedildiği takdirde de işçi, sözleşmenin başladığı tarihten sonraki bir yıl içinde yabancılara Türkçe öğreten herhangi bir okulda çalışamaz, aynı faaliyeti yürüten bir iş yeri açmamayı taahhüt eder. Türkçe Atölyesinin öğrencilerine yada yabancılara özel ders veremez. Maddenin (f) fıkrasında ise işçinin kendisine kullanılmak üzere teslim edilen malzeme, araç ve gereçleri iş yeri dışına çıkarmamayı ve amacı dışında kullanmamayı, bireysel veya grup halinde üretilen ders materyallerini iş yerinin dışına çıkaramayacağı ve başka bir amaçla kullanmayacağı düzenlenmiştir. Sözleşmenin 9/g maddesinde işçinin ç,d,e ve f maddelerinde belirtilen hususlara uymadığı takdirde 75.000 TL tazminat ödeyeceği düzenlenmiştir. Davalının, davacıya ait iş yerinde 20.02.2014 tarihinde sigorta girişinin yapıldığı, iş akdinin sigortalı tarafından 12.06.2014 tarihinde feshedildiği, davalının daha sonra davacının eski eşi ve ortağı olduğu belirlenen ... ve ortağı ünvanlı iş yerinde 13.06.2014 tarihinde çalışmaya başladığı, 30.11.2014 tarihinde deneme süreli iş sözleşmesinin işverence feshedilmesi nedeniyle işten ayrıldığı, davacının 08.01.2015 tarihinde Bağkur kapsamında prim ödeyerek kendine ait iş yeri açtığı anlaşılmıştır. Davacı tarafından tanık gösterilmiş ise de yargılama sırasında tanıkların dinlenilmesinden vazgeçildiğinden tanıkların dinlenmediği anlaşılmaktadır.Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin emsal nitelikteki 18.09.2019 tarih ve 2018/4038 Esas -2019/5529 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; TBK’nın 444/2. maddesi “Rekabet yasağı kaydı, ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerlidir.” hükmü haiz olup, anılan madde hükmü uyarınca rekabet yasağının işçinin yaptığı iş nedeniyle edindiği bilgileri, çalışmaya başladığı başka bir rakip işletmede kullanarak davacı işverene önemli ölçüde zarar verme ihtimalinin bulunması halinde geçerli olacaktır. Somut olayda dayanılan sözleşmenin 9/ç. maddesinde işçinin rekabetinin coğrafi alan olarak sınırlandırılmadığı, ancak hakimce sözleşmedeki bu eksikliğin giderilebileceği, sözleşmenin coğrafi alan olarak sınırlandırılması halinde hakimin sözleşmeye müdahale ederek coğrafi alanı sınırlandıra bileceği değerlendirilmiştir. İşçi ve işveren, rekabet yasağı anlaşmasına bir ceza koşulu koyabilir. Ancak, bu ceza koşulunun geçerliliği TBK'nın 420/1. maddesine bağlıdır. Yani, burada getirilecek bir ceza koşulunun sadece işçi aleyhine bir ceza koşulu olmaması, bunun karşılığında işverenin de bir edim üstlenmiş olması gerekir. Kanun'da bu yorumun aksinin kabulünü gerektirecek hiç bir hüküm yoktur. TBK'nın 393 ilâ 447. maddelerinin tamamı hizmet sözleşmelerini düzenleyen maddelerdir. Sözleşmedeki bir hükmün, sözleşme sona erdikten sonra hüküm ifade edecek olması, o hükmün sözleşmenin bir maddesi olmadığı, başka bir sözleşme olduğu anlamına gelmez. Taraflar arasındaki rekabet yasağı içeren sözleşme 446. maddedeki yasal sınırlar içinde geçerli bir anlaşma olsa bile, buna bağlanan tek taraflı ceza koşulu hükümsüz olur. Buradaki hükümsüzlük, TBK'nın 27/2. maddesi anlamında kısmî hükümsüzlüktür. Yani, hizmet sözleşmesi ve rekabet yasağı anlaşması geçerli olacak, sadece tek taraflı ceza koşulu içeren sözleşme maddeleri hükümsüz olacaktır. Bu durumda, işveren, rekabet yasağını ihlal eden işçiden ceza koşulunu isteyemeyecektir.Bu hukuki açıklamalara göre; ilk derece mahkemesince davacının cezai şart talebinin açıklanan gerekçelerle reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamıştır. Davacının eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm verildiği yönündeki istinaf nedenlerinin, yukarıdaki gerekçeye göre davanın sonucuna etkili olmaması nedeniyle değerlendirilmesine gerek görülmemiştir.
Açıklanan bu gerekçelerle HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, bakiye 14,90 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline. 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.30.09.2021
KANUN YOLU: HMK'nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
