Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1224
Karar No: 2021/1163
Karar Tarihi: 30.09.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1224 Esas 2021/1163 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1224
KARAR NO: 2021/1163
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: Kocaeli 1.Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI: 2016/824 Esas - 2018/288 Karar
TARİHİ: 24/05/2018
DAVA: Şirket ortağı olmadığının tespiti istemi
Taraflar arasındaki davacının davalı şirket ortağı olmadığının tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketteki ortaklık payının tamamını 25/05/2012 tarihinde noter kanalıyla limited şirket hisse devri sözleşmesi ile devrettiğini, buna rağmen müvekkilini halen davalı şirketin ortağı olarak göründüğünü, davalı şirketin problemli ilişkilerinden dolayı 3. Şahıslar ve kamuya ilişkin daireler tarafından müvekkilinin adına tebligat yapıldığını ve müvekkilinin banka hesaplarına haciz/tedbir konulma riskinin bulunduğunu belirterek; müvekkilinin davalı şirketin ortaklığından ayrılmasına izin verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; "...Dava, şirket ortaklığının sonlandırılmasına ilişkin davadır. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; TTK 551/2. Maddesinde şirketin fiilen faaliyetinin sona ermesi, şirketin borçlarını ödememe durumuna gelmesi gibi sebeplerin ortaklıktan çıkma sebebi olarak düzenlendiği, davacının ise sadece hisse devrine dayalı olarak ortaklıktan çıkma talep edildiği, başka bir haklı nedene dayanılmadığı, limited şirket pay devrinde noter huzurunda hisse devri konusunda ortakların alacakları karar ile hisse devri sözleşmesinin bulunması, hisse devri ile ortakların alacakları karararın ticaret sicilinde ilanı ve pay devrinin pay defterinde işlenmesi gerektiği, davacının hisse devri sözleşmesi ile hisse devri konusunda ortaklar kurulu kararını sunduğu, kesin sürede pay defterinin sunulmadığı, hisse devri ile hisse devrine ilişkin ortaklar kurulu kararının ticaret sicilinde ilan edilmediği, davalı şirkete ait ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde davacının şirket ortağı olduğu, davacının hisse devri yolu ile hissesini devretmesinin dava yolu ile haklı sebeple çıkmaya neden olmadığı, davacının hisse devri dışında haklı bir sebep ileri sürmediği nazara alınarak..." davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacının ... Ltd. Şti. unvanlı şirketteki ortaklık payımın tamamını, Kocaeli ... Noterliği nezdinde hazırlanan 25/05/2012 tarih ve ... yevmiye numaralı Limited Şirket Hisse Devri Sözleşmesi ile ... Ltd. Şti. adına vekaleten hareket eden ... aracılığıyla devrettiğini, ancak söz konusu şirketteki hisselerinin tamamını devretmiş olmasına rağmen ... Ltd. Şti. unvanlı şirketin halen ortağı olarak görüldüğünü, bu durumu 31/05/2016 tarihinde vergi dairesine kendi işleriyle ilgili bir konuyu görüşmek üzere gittiğinde öğrendiğini, bu nedenle yukarıda adı geçen şirketin problemli ilişkilerinden dolayı üçüncü şahıslar ve kamuya ilişkin daireler tarafından adına tebligatlar yapılıp, banka hesaplarına haciz ve tedbir koydurma riski bulunduğunu, Davalı şirketteki hisselerinin tamamını devretmiş olmasına, ilgili şirketle hiçbir hukuki ve organik bağı kalmamış olmasına rağmen, hâlâ şirket kayıtlarında ortak olarak gözükmesinde hukuka uyarlılık bulunmadığını, kendi kusurundan kaynaklanmayan bir nedenle bir başkasının yaptığı eylem veya ihmali sonucunda meydana gelen sorumluluğa ortak olmasının da adalet ve hakkaniyetle bağdaşmadığını, zira noterde yapılan Hisse Devri sözleşmesinden de anlaşılacağı üzere hisseyi devralan tarafın ilgili hisse devrinin tescil ve ilanını üstlenmiş bulunduğunu, hisse devir işlemlerinin ortaklar pay devrine kaydedilmesi işleminden şirketi yöneten ve belgeleri uhdesinde bulunduran şirkette devam eden ortağın, şirket müdürü ve hisseyi devralan ortak olduğunu, Mahkemenin, davacının ortaklar pay defterini getiremediğinden bahisle kanıt yetersizliği gerekçesiyle karar verdiğini, davacının kendi tasarrufunda bulunmayan bir evrakı mahkemeye sunamayacağını, böyle bir talebin hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, dolayısıyla görevde bulunmayan kanuni temsilcinin kendi kusurundan kaynaklanmayan bir sebeple, bir başkasının yaptığı eylem veya ihmali sonucunda oluşacak sorumluluğa ortak olmasının söz konusu olamayacağını, ortaklık payının noterde devir sözleşmesi ile devir edilmesi halinde genel kurul tarafından bu irade beyanı reddedilmediği takdirde bu durumun geçerli olacağını, böylece, ortaklık devir sözleşmesinin noter tarafından da vergi dairesine posta ile taahhütlü olarak yollandığı dikkate alındığında pay devrinin gerçekleştiğinin görüleceğini, ortaklar genel kurulunun bu pay devrini (3) ay içerisinde reddetmemesi halinde pay devrinin muteber olacağını, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davacının davalı şirketteki hisselerini devretmesi nedeniyle, davalı şirket ortağı olmadığının tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, davacı asil tarafından, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davanın görülüp sonuçlandırılabilmesi için öncelikle usulüne uygun şekilde taraf teşkilinin ve dilekçelerin teatisi işlemlerinin yapılmış olması gerekir. Bu işlemlerin yapılabilmesi için, davanın taraflarının taraf ehliyetine sahip olması gerekir. Taraf ehliyeti, HMK'nın 114/1.d maddesi uyarıca dava şartıdır. Davalı ... Limited Şirketi 'nin 6102 s. TTK'nın Geçici 7.maddesi uyarınca, dava tarihi 10.06.2016 tarihinden önce 14.07.2014 tarihinde ticaret sicilinden re'sen terkin edildiği anlaşılmaktadır. Buna göre dava tarihinde davalının taraf ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. HMK'nın 115/2. maddesi uyarınca, tamamlanabilir niteliktedi dava şartının tamamlanması için davacıya süre verilerek sonucuna göre işlem yapılmalıdır. Şu halde taraf teşkilinin sağlanması açısından davacı tarafa, terkin edilen davalı şirketin ihyası için dava açması yönünde süre verilerek, oluşacak sonuca göre değerlendirme yapılması gerekirken, taraf teşkili yapılmadan davanın reddi yoluna gidilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK'nın 353/1.a.4 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak dava dosyasının kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK'nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca, işin esası incelenmeksizin, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının KALDIRILMASINA, 2-Davanın, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, ilk derece mahkemesince, talep halinde iadesine, 4-Davacı tarafından istinaf kanun yolu aşamasında yapılan yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesi tarafından, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Gerekçeli kararın, İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine dair; HMK'nın 353/1.a.4 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 30.10.2021
KANUN YOLU: HMK'nın 353/1.a. maddesi uyarınca karar kesindir.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi