Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/16785
Karar No: 2015/4490
Karar Tarihi: 19.03.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/16785 Esas 2015/4490 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2013/16785 E.  ,  2015/4490 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın sebep olduğu kazada desteğin öldüğünü belirterek, ıslah ile artırılan 25.560,76 TL destekten yoksun kalma tazminatının ve eş için 150.000,00 TL, çocuklar için 100.000,00"er TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar vekili, gerçekleşen kazada müvekkillerinin kastı bulunmadığını, taleplerin fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 25,560,76 TL maddi, 15.000,00 TL manevi, diğer davacılar için 10.000,00"er TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin ve davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.
    1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Bir insanın ölümü hukukî anlamda bir zarar olmamakla beraber, bu yüzden yine de bazı zararlar meydana gelmiş olabilir. İşte BK"nın 45/II. maddesinin (6098 sayılı TBK m. 53) öngörmüş olduğu hal, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlamaktadır. Bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Buna “destekten yoksun (muinden mahrum) kalma tazminatı” denir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK"nın 45/II. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
    Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Somut olayda mahkemece alınan bilirkişi raporunda müteveffanın (destek) geliri hesaplanırken, asgari ücret miktarı kadar gelir elde ettiği değerlendirilerek bu miktar üzerinden tazminat hesabı yapılmış ise de, yargılama aşamasında dinlenen tanık beyanlarına göre müteveffanın son yaptığı işin pazarcılık olduğu belirtilmiş, davacılar vekili müteveffanın yaptığı işler nedeni ile daha fazla geliri bulunduğunu iddia etmiş ve bu hususa ilişkin delillerini dosyaya ibraz etmiştir. Buna göre pazarcılık işi yaptığı iddia edilen müteveffanın elde edebileceği gerçek gelirin ilgili meslek odasından, pazarcılar odasından araştırılması, ayrıca o bölgede pazarcıların ne kadar gelir elde ettiği konularının araştırılarak hesaplama yapılması gerekirken herhangi bir emsal ücret araştırması yapılmaksızın asgari ücrete göre hesaplama yapılmış olması doğru olmayıp bozma sebebidir. Mahkemece desteğin gerçek gelirinin belirlenmesi ile uzman aktüer bilirkişiden yeniden bilirkişi raporu alınması gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    3-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı
    ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatların düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun manevi tazminatlara hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    4-Davalılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    Borçlar Kanunu"nun 44/1. maddesi hükmüne göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim, tazminat miktarını hafifletebilir.
    Davaya konu olan olayda, davacıların desteğinin kullandığı motosikletin davalıya ait araca çarpması neticesinde kafa travmasına bağlı solunum ve dolaşım durması sonucu vefat ettiği, dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
    Desteğin motosiklete kasksız olarak binmiş olması halinde Borçlar Kanunu"nun 44. maddesi uyarınca zarar görenin müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının araştırılması ve bu nedenle de belirlenecek kusur oranında bir indirim yapılıp yapılmayacağının tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    5-Bozma neden ve şekline göre davacılar vekilinin vekalet ücreti ve harca yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin ve davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin, 4 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 5 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalılara geri verilmesine 19/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi