Abaküs Yazılım
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1487
Karar No: 2021/1088
Karar Tarihi: 30.09.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1487 Esas 2021/1088 Karar Sayılı İlamı

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ...
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

....


TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
....


İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/05/2019
NUMARASI .....
DAVA TARİHİ : 31/05/2017
KARAR TARİHİ : 30/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/10/2021

Taraflar arasındaki tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankaya dava dışı ... ... S.A firmasına ait olduğu bildirilen ... ... nezdinde bulunan hesabına 5.000,00 Euro gönderilmesi talimatı verdiğini, dava dışı şirket adına bildirilen ... numarasının firmanın maillerinin hacklendiğinden sahte olduğu bildirilerek mevcut talimatın iptal edilmesinin talep edildiğini, davalının müvekkilinin talimatının muhabir bankaya iletildiğini bildirdiğini, bankaların talimat üzerine dahi işlem yaparken talimatta yer alan tüm bilgilerin doğruluğunu teyit etmek, bilgilerin eşleşmemesi durumunda ise işlem yapmadan müşteriyi bilgilendirmek zorunda olduklarını, müvekkilinin zararından davalının sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 Euro'nun 24/02/2017 tarihinden itibaren 1 yıl vadeli döviz mevduatına uygulanan en yüksek banka faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin bankanın davacının talimatı doğrultusunda gerekli kontrolleri yaparak işlemi gerçekleştirdiğini, davacının iptal talimatı müvekkiline ulaşınca gerekli iptal işlemlerinin başlatıldığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, dava konusu para transfer işleminin davacının talimatı doğrultusunda gerçekleştirildiği, davalının ... alıcı eşleştirilmesi yapmasının teknik olarak mümkün olmadığı, davacının iptal talimatının aynı gün muhabir bankaya iletildiği, bu doğrultuda davalı bankaya atfedilecek bir kusur bulunmadığı, bilirkişi raporundaki tespitlere itibar olunamayacağı, muhabir banka tarafından davacı tarafından gönderilen paranın kime ödendiği belli olmamakla birlikte paranın yanlış kişiye ödenmesindeki sorumluluğun muhabir bankaya ait olduğu, muhabir bankanın davalı bankanın ifa yardımcısı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından döviz havale başvuru formu ile havale talimatı verdiğini, davalının ... ile alıcı eşleştirmesi yapmadan para transferini gerçekleştirdiğini,.....Alanında yer alan ülkelerdeki hesaba yapılan para transferlerinde alıcıya ait ...'ın doğrulanması ve kullanılmasının zorunlu olduğunu, yapılan kontrol sonrasında ...'ı yanlış olduğu tespit edilen transfer emirlerinin iade edileceğini, davalının müvekkili tarafından bildirilen alıcı firmaya ilişkin herhangi bir inceleme ve doğrulama yapmadan para transferini gerçekleştirdiğini, bilirkişi raporunda davalı bankanın kusurlu olduğu tespit edildiği halde davanın reddine karar verildiğini, paranın akıbetine ilişkin herhangi bir işlem yapılmadığını, davalının müvekkilinin zararından sorumlu olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; döviz havale işleminde bildirilen ... ile alıcı isim eşleştirmesi yapılmadan gerçekleştirilen havale işlemi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davacı tarafından dava konusu havale işleminin iptal edilmesi talebiyle davalı bankaya yaptığı başvuru, davalı banka tarafından başvuruya ilişkin davacıya verilen cevap, davacının imzasının yer aldığı döviz havale başvuru formu, davalı banka tarafından bilirkişiye gönderilen e-mail, proforma fatura, yargılama aşamasında bankacı bilirkişiden alınan 05/10/2018 tarihli rapor dosya içerisinde yer almaktadır.
Döviz havale talimatı, davacının 24/02/2017 tarihinde davalı bankadaki hesabından dava dışı ... ... S.A.'nın ... ... hesabına 5.000,00 Euro havale yapılması talebini içermektedir.
Davacı tarafından 27/02/2017 tarihinde davalı bankaya döviz havale talimatında yer alan karşı firmanın mailleri hacklendiğinden taraflarına sahte iban numarası gönderildiğini, ödemeyi sahte hesaba yapmış olduklarını belirterek firmaya ait doğru iban numarası yazılmak suretiyle gönderilen talimatın iptal edilip sahte ibana ait hesaba bloke konulması talep edilmiştir. Anılan talimat iptal yazısından sonra davacı vekilince 04/05/2017 tarihli dilekçe davalı bankaya ibraz edilerek gönderilen yazılara karşılık kendilerine herhangi bir bilgi verilmediği, iptali istenen ödeme talimatına istinaden herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise hangi tarihte ve hangi hesaba yapıldığı, alıcı hesap sahibinin kim olduğu, müvekkilinin taleplerine ilişkin muhabir banka nezdinde herhangi bir girişim yapılıp yapılmadığı hususlarında bilgi verilmesi talep edilmiştir.
Davacı vekilinin 04/05/2017 tarihli dilekçesi üzerine davalı vekilince iade talebinin banka tarafından swift üzerinden muhabir bankaya 27/02/2017 tarihinde iletildiği, bankaya bildirilen henüz gerçekleşmiş bir iade işlemi ya da hesap bankasından gelen bir iade onayı bulunmadığı bildirilmiştir.
Yargılama aşamasında alınan ve yerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, bankaların iban içindeki hesap numarasından hesap sahibinin kim olduğunu ancak havale alıcısının kendi müşterisi olması halinde tespit edebileceğini, bir başka banka müşterisine ait iban numarasının kontrolüyle ibanda yer alan hesabın kime ait olduğunu tespit etme olanağına sahip olmadığını, iban doğrulamasında hesap numarası ile alıcı şirket ... ... S.A. Firması eşleştirilmeden transfer işlemi yapılmasında davalının kusurlu olduğunun iddiasının yerinde olmadığı, davalının transfer ettiği paranın ... ... tarafından iban müşteri eşleştirmesi yapılarak hesaba alacak kaydedilmesi gerektiği, anılan bankanın bu yükümlülüğe uygun davranıp davranmadığının belirsiz olduğu, havale alıcısının ... yerleşik alıcı bankanın ise İngiltere'de bulunduğu, davacının sahte mail hakkında teyit almamasının kusurunu ortaya koyduğu, davalının yurt dışı muhabir banka ile yaptığı yazışmalara ilişkin swift mesajlarında paranın akıbetini belirlemeye ve davacının mağduriyetini gidermeye yönelik gerekli adımları atmadığı, iptal sebebine ilişkin davalı bankanın muhabir bankaya bildirimde bulunmadığı, bu nedenle davalı bankanın kusurlu bulunduğu yönünde kanaat bildirilmiştir.
Davalı banka tarafından bilirkişiye gönderilen e-mailde 03/10/2018 tarihi itibarıyla sorgulama yapıldığında işlem iadesi yapılmadığı belirtilmiştir.
Davacı yan döviz havale talimatında bildirdiği ibanın hatalı olduğunu, bankanın iban alıcı eşleştirmesi yapmadığını, uğranılan zarardan bankanın sorumlu olduğunu iddia etmiş, davalı banka ise davacının talimatlarına uygun olarak işlem yapıldığını savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davalı bankanın iban alıcı eşleştirmesi yapmasının mümkün olmadığı, paranın yanlış kişiye ödenmesinde davalının sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında davacının davalı bankada hesabı bulunduğu, bu hesabından dava dışı firmanın yurt dışında bulunan banka hesabına havale yapılmasına ilişkin döviz havale talimatı verdiği, talimat tarihinden 3 gün sonra havale talimatında yer alan iban numarasının hatalı olduğunun bankaya bildirilerek işlemin iptalinin talep edildiği, banka tarafından davacının iptal talebinin muhabir bankaya bildirildiği hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, davacının döviz havale talimatında yer alan iban alıcı eşleştirmesi yapmakla yükümlü olup olmadığı, davacının alıcının maillerinin hacklenmesi sonucu bildirilen iban numarasının sahte olduğunu bildirmesi üzerine davalı bankanın gerekli iptal taleplerini muhabir bankaya usulüne uygun şekilde iletip iletmediği, davacının zarara uğramasında davalının kusurunun bulunup bulunmadığı, kusuru var ise davacının davalıdan talep edebileceği tazminat miktarı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davacı vekilinin istinaf itirazlarına gelindiğinde; banka güven kuruluşu olup, hafif kusurlarından dahi sorumludur. Davacı ise tacir olup basiretli davranmakla yükümlüdür.
Dava konusu havale işlemi ile paranın gönderildiği hesap yurt dışı bankası olup, hesap alıcısı yabancı şirkettir. Bu durumda davalı bankanın davacı tarafından düzenlenen döviz havale talimatında yer alan havale alıcısı ile iban numarasını eşleştirmesinin mümkün olmadığı alınan bilirkişi raporu ile de tespit edilmiştir.
Davacı tarafından 24/02/2017 tarihli döviz havale talimatı verildikten sonra 27/02/2017 tarihinde havale alıcısı firmanın mailleri hacklendiğinden sahte iban numarası gönderildiği, ödemenin sahte hesaba yaptırıldığı, gönderilen talimatın iptal edilerek sahte ibana ait hesaba bloke konulması istenilmiştir. 27/02/2017 tarihine kadar yapılan iş ve işlemlere ilişkin davalı bankaya yüklenebilecek herhangi bir kusur bulunmamaktadır.
Davacı yanın 27/02/2017 tarihli iptal talebi üzerine davalı banka tarafından anılan tarihte muhabir bankaya davacının iptal talebine dayanak gerekçeleri bildirilmeden 27/02/2017 tarihinde davacının iade talebi muhabir bankaya iletilmiştir. Davalı banka tarafından davacının iptal talebinin dayanağının davacının müşterisi olan havale alıcısının mailinin hacklenmesi nedeniyle dolandırıcılığa maruz kalması olduğu bildirildiğinde anılan iddia kapsamında havale edilen paranın alacak kaydedildiği hesabın talimata uygun şekilde talimat alıcısı olan ... ... S.A. firmasına ait bir hesap olup olmadığı, iban hesabının anılan firmaya ait olmadığının tespiti halinde havale işleminin iptali ile hesap üzerine bloke konulmak suretiyle paranın hesaptan çekilmesi önlenebilecektir.
Öte yandan davalı banka tarafından davacının iptal talebi swift mesajı ile muhabir bankaya bildirilmiş ise de, devamında paranın akıbetinin tespitine yönelik herhangi bir iş ve işlem banka tarafından yapılmamıştır.
Nitekim yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda da davacının sahte mail ile ilgili yurt dışında yerleşik firmadan herhangi bir teyit almadan para transferi yapmakta kusurlu olduğu, davalı bankanın ise davacının iptal talebi muhatap bankaya bildirilirken iptal dayanağının dolandırıcılık olduğunun bildirilmemesi, paranın akıbeti ile ilgili hiçbir iş ve işlem yapılmaması nedeniyle kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi raporu ve dosya kapsamı gözetildiğinde davacının sahte mail ile ilgili yurt dışında yerleşik firmadan herhangi bir teyit almadan para transferi yapması nedeniyle %75, davalı bankanın ise davacının iptal talebi muhatap bankaya bildirilirken iptal dayanağının dolandırıcılık olduğunu bildirmemesi, paranın akıbeti ile ilgili hiçbir iş ve işlem yapmaması nedeniyle %25 oranında kusurlu bulunduğu Dairemizce kabul edilmiştir.
Hal böyle olunca mahkemece, davacının sahte mail ile ilgili yurt dışında yerleşik firmadan herhangi bir teyit almadan para transferi yapması nedeniyle, davalı bankanın ise davacının iptal talebi muhatap bankaya bildirilirken iptal dayanağının dolandırıcılık olduğunu bildirmemesi, paranın akıbeti ile ilgili hiçbir iş ve işlem yapmaması nedeniyle kusurlu bulunduğu, davacının ve davalı bankanın kusurlu eylemlerinin niteliği gözetildiğinde davacının % 75, davalı bankanın ise % 25 oranında kusurlu olarak kabul edilip, bu kabul çerçevesinde davacının uğradığı 5.000,00 Euro zararın 1.250,00 Euro'sundan davalının sorumlu olduğu kabul edilerek hüküm kurulması gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
Dairemizce yeniden kurulan hüküm sırasında kusur oranına göre davalıdan tahsili gereken tazminat miktarına ilişkin faiz başlangıç tarihi olarak davacının işlem iptal tarihi olan 27/02/2017 tarihi esas alınmıştır.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 27/05/2019 tarih ve.... Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
B)1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 1.250,00 Euro'nun 27/02/2017 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının bir yıl vadeli Euro mevduat hesabına ödediği döviz faizi işletilmek suretiyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
4-Alınması gereken 883,55 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 338,14 TL harcın mahsubu ile bakiye 545,41 TL harcın davalıdan tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 338,14 TL peşin harç ile 31,40 TL başvurma harcı toplamı 369,54 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 750,00 TL bilirkişi ücreti, 120,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 870,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranı gözetilerek 217,50 TL'sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranı gözetilerek 37,50 TL'sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Yargılama aşamasında kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına istinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Yargılama aşamasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına istinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca hesaplanan 5.820,45 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
B)1-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 40,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 161,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK'nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 30/09/2021

.....
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi