
Esas No: 2019/1485
Karar No: 2021/1081
Karar Tarihi: 30.09.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1485 Esas 2021/1081 Karar Sayılı İlamı
T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ....
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
...
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
BAŞKAN : ... ...
ÜYE : ... ...
ÜYE : ... ...
KATİP : ... ...
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE ... MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/05/2019
NUMARASI :...
DAVA : Ticari Şirket (..... yayınlanmış olan şirketi bölme ve devir işlemlerine karşı itiraz)
DAVA TARİHİ : 01/06/2018
KARAR TARİHİ : 30/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/09/2021
Taraflar arasındaki şirket kısmi bölünme işlemine karşı itiraz istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;... İnş. ...,... şirketleri ile davacı şirket arasında 12/06/2017 tarihli sözleşmenin imzalandığını, sözleşme kapsamında müvekkili şirketin yüklenici sıfatı ile fotovoltaik ... enerjisi santrali tesisini anahtar teslim tesis etmesi, detaş geçici kabulünü teknik anlamda yaptırması ile sistemin çalışır hale gelmesini üstlendiğini, sözleşme gereği davalı şirketin diğer sekiz şirket ile birlikte müteselsil olarak sorumlu olduğunu, sözleşme kapsamındaki 27 adet ... santralinin mevzuata ve sözleşmeye uygun olarak inşa edildiğini ve ... tarafından geçici kabulü yapılarak devreye alındığını, ... üretiminden de gelir elde edildiğini, müvekkili şirketin sözleşme ile üstlendiği tüm işleri yaptığını, herhangi bir edim yükümlülüğü kalmamış olmasına rağmen karşı tarafın sözleşme ile üstlendikleri 1.158.561 Amerikan Dolarını ödemediklerini, alacaklarının tahsili amacıyla Ankara 1. İcra Müdürlüğü'nün ..... Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine, davalı taraf ve diğer şirketlerin haksız olarak itiraz ettiklerini, sözleşmenin diğer tarafı olan davalı şirket ve diğer şirketlerin davacı şirketten mal kaçırmak amacıyla şirketlerin devir ve bölünmesi yoluna başvurulduğunun öğrenilmesi üzerine davalı şirkete davacı şirketin alacaklı olduğu, bölünme ve devrin yapılmaması gerektiğinin bildirilmesine rağmen davalı şirketin devrinin yapıldığını ileri sürerek davalı şirketin davacıya olan borçlarından dolayı bölünme ve devir işlemine itirazlarının kabulü ile hak kaybı yaşanmaması için tedbiren bölünme ve devrin önüne geçilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; TTK'da alacaklıların bölünme işlemlerine karşı itiraz yolu ile dava açmasına ilişkin bir hukuki müessese düzenlenmediğini, davacının alacak iddiasının taraflar arasında ihtilaflı olduğunu, uyuşmazlık konusu ile alakalı olarak Ankara 9. ATM'nin... esası ile itirazın iptali davası açıldığını, mezkur davada davacının alacaklı olup olmadığının belirlenmeden davanın görülebilmesinin mümkün olmadığını, alacaklının alacağının tehlikeye düşmediğini, müvekkili şirketin mal kaçırma amacının olmadığını, bölünme işleminin kısmi bir bölünme olduğunu, bu işlem sonrasında daha müvekkili şirketin hisse sahibi olduğu ... ... Santrallerinin davacının alacağını karşılamaya yeteceğini, müvekkili şirket nezdinde davacının herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını, davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, müvekkili şirketin TTK hükümleri çerçevesinde kısmi bölünme işlemini gerçekleştirdiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve toplanan tüm delillere göre; davalı şirketin kısmi bölünme işleminin yukarıda anılan TTK hükümleri uyarınca usulüne uygun gerçekleştirildiği, ... Siciline tescil ve ilan ile kısmi bölünmenin geçerlilik kazandığı, davacı taraf davalı şirketin kısmi bölünme işleminin muvazalı olduğunu, alacaklılarından mal kaçırma amacıyla yapıldığını iddia etmiş ise de iddialarını ispat edecek herhangi bir delil ve bilginin dosyaya kazandırılmadığı gibi davalı şirketçe kısmi bölünme işlemleri sırasında ... ... Müdürlüğüne sunulan 16/05/2018 tarihli beyanlarında da bölünme dolayısıyla alacaklıların haklarını teminat altına alındığı belirtilmiş olduğu gerekçesiyle yerinde görülmeyen davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davada konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmadan karar verildiğini, davalı yanın yasal ve mer'i prosedüre uymadığını, mülga olan hükümlere sanki yürürlükte imiş gibi hareket edilerek hazırlanan SMM raporuna itimat edilerek şirket bölünmesinin gerçekleştiğini, bu durumda bölünme kararının yok hükmünde olduğu gözetilmeksizin ilk derece mahkemesince davanın reddedildiğini, davacı ile aralarında davalı şirket ile birlikte 8 şirket arasında imzalanan sözleşme hükümlerinin gereği müvekkili yüklenici tarafından yerine getirildiği halde ile sözleşme gereği müteselsil sorumlu olan davalı ile diğer şirketlerin ödemelerini yapmadıklarını, ödemelerin tahsili amacıyla Ankara 12. Asliye ... Mahkemesi'nde .... Esas sayılı dosya ile 1.256.382,11 TL ile Ankara 9. Asliye ... Mahkemesi'nin... Esas sayılı dosyasında 1.158,561 ABD Dolarının tahsili için davalar açıldığını, sözleşme konusu müvekkili şirketçe inşası ve kurulumu yapılan 27 adet ... şu an elektrik enerjisi üretip ...'a ... satarak borcu fazlasıyla ödeyecek durumda iken davalı şirketin ve diğer müşterek şirketlerin ... ... santrallerinin (...) gelirlerinin tamamını ...'a temlik ederek müvekkili şirketin alacağının ödenmesinin önüne geçmeye çalıştıklarını, 27 adet ...'in geçici kabullerinden; 3 adedinin geçici kabulünün 02.02.2018 tarihinde, 13 adedinin geçici kabulünün 14.02.2018 tarihinde, 11 adedinin geçici kabulünün ise 27.02.2018 tarihinde müvekkili şirketçe yaptırıldığını, borcun sözleşmenin 6.1.g. Hüküm gereği 06.03.2018 tarihinde muaccel hale geldiğini, ödenmemesi üzerine noter ihtarnamesi ile borçluların temerrüde düştüklerini, davalı şirketlerce açılan hukuk davalarını etkisiz kılmak amacıyla TTK'nın 174. Ve 175. Maddelerine aykırı hareket edilerek bir kısım beyan belgesi ile gerçekleri yansıtmayan mali rapor tanzim ederek Ankara ... ... Müdürlüğü'ne ibraz yolu ile aralarında davalının da bulunduğu 3 şirketin kısmi bölünme gerçekleştirmek suretiyle aynı zamanda suç sayılan fiil ve eylemlerde bulunduklarını, 6335 sayılı Kanunun 41/2. Fıkrasında yer alan "bir işlem denetçisinin raporuyla" ibaresinin madde metninden çıkarıldığını, TTK'nın 175/2. Maddesindeki düzenleme gereği SMM ... tarafından düzenlenen raporun yok hükmünde olduğundan şirket bölünmesine dayanak teşkil edemeyeceğini, bu hususun ilk derece mahkemesince gözetilmediğini, davalı şirket yetkililerinin ve SMM'nin tanzim ettiği belgelerin şirketlerin gerçek mali durumlarını yansıtmadığını, sözleşme gereği tüm malzeme ve ekipmanları ile birlikte A'dan Z'ye müvekkili şirketçe kurulumu yapılan ...'lerin her birinin değeri yaklaşık 1.500.000,00 ABD Doları olmasına rağmen şirketlerin mali tablolarında 218.286,18 TL gösterilmek suretiyle ... müdürlüğüne sunulduğunu, davalı şirketin mali durumuna ilişkin olarak SMM raporunda şirketin özkaynaklar toplamının 129.314,76 TL olarak belirtilip belirtilen bu özkaynaklar meblağı ile müvekkilinin alacaklarının teminat altına alındığının bildirildiğini, bu belgelere istinaden Ankara ... Odasının şirket bölünmelerini tescil ve ilan ederek zarara uğrattıklarını, TTK'nın 174. Ve 175. Maddeleri gereği alacaklıların alacağını teminat altına alma yükümlüğünün bölünmeye giden şirketler tarafından bu hükme uyulup uyulmadığının denetlenmesi görevinin ...'ya verildiğini, anılan kurumun bu koşul yerine getirilmeden kısmi bölünmeye izin vererek müvekkilinin mali zarara uğramasına yol açtığı gibi suç da işlediğini, TTK'nın 174. Maddesi gereği kısmi bölünmeye ilişkin Ankara ... Odası tarafından yedişer gün aralıklarla 3 defa yapılacak ilanla ve sermaye şirketlerinde ayrıca internet sitesine de konulacak ilanla alacaklarını bildirmeye ve teminat verilmesi için istemde bulunmaya çağrılacağına ilişkin hüküm gereği müvekkili şirketin ihtarlarla yedişer günlük ilandan sonra alacağını istediğini ancak müvekkiline ödeme yapılmadığı gibi alacaklarının teminat altına da alınmadığını, Ankara ... ... Müdürlüğü ilanları yapmasına rağmen ayrıca internet sitesine de konulacak ilanla hükmünü görmezden gelerek yasal prosedüre uymadan ilan yaparak borçlu şirketlerin bölünme işlemini gerçekleştirerek hukuka aykırılığa iştirak ettiklerini, sözleşme imzalandığında ... ... kayıtları ve alacağın muaccel hale gelmesinden sonraki ... ... kayıtları arasındaki farkın bilirkişi tarafından incelenmesi ile haklı olduklarının anlaşılacağını ileri sürerek açıklanan bu ve re'sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili, TTK'nın 192. Maddesi gereği kısmi bölünme işleminin iptali için karşı ancak bölünme işlemine oy vermeyen ve bunu tutanağa geçirten bölünmeye katılan şirket ortağı açabileceğinden davacının bu davayı açma hakkının bulunmadığını, davacının müvekkili şirket nezdinde herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığı gibi alacağı bulunsa bile şirket aktifleri ile teminat altına alındığını, alacağın ihtilaflı olduğunu, davacı şirketçe sözleşme ile üstlenilen edimlerin eksik ve ayıplı ifa edildiğini ileri sürerek davacı vekilinin istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, alacaklı olan davacıdan mal kaçırmak amacıyla gerçekleştirdiği iddiasıyla davalı şirketin kısmi bölünme işlemine itiraza ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından; davalı şirketin 01.03.2018 tarihinde gerçekleştirilen yönetim kurulu toplantısında kısmi bölünme kararı alındığı, bu kararın Türkiye ... ... Gazetesi'nde yedişer gün arayla 3 defa 06.03.2018, 13.03.2018 ve 20.03.2018 tarihlerinde olmak üzere 3 kez ilan edildiği, 23.05.2018 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kısmi bölünme kararının onaylandığı, davalı şirketin ... ve ... isimli iki ortaktan oluştuğu, karar tarihinde ...'in şirketin yönetim kurulu başkanı olduğu, davalı şirketin kısmi bölünme kararına konu taşınmaz, taşıtının veya fikri mülkiyet hakkının bulunmadığı, SMM Mali Müşavir ... tarafından kısmi bölünmeye ilişkin 02.05.2018 tarihli mali rapor düzenlendiği, Ankara ... ... Memurluğuna davalı şirketin iki ortağı tarafından 16.05.2018 tarihli imzalı beyanda bulunularak bölünme dolayısıyla alacaklıların haklarının teminat altına alındığı ve her halükarda teminat altında bulunduğunun beyan edildiği, bölünme kararının onaylanmasına ilişkin 23.05.2018 tarihli genel kurul kararının Ankara ... ... Müdürlüğü tarafından 30.05.2018 tarihinde ... siciline tescil edildiği, davalı şirketin sermayesinin 225.000,00 TL olduğu ve tamamının ödenmiş olduğu, kısmi bölünme sebebiyle sermaye azaltılması yoluna gidilmeyeceğinin kararlaştırıldığı, davacı tarafından aralarında davalı şirketin de bulunduğu .....Ankara 63. Noterliği'nin 16.05.2018 tarihli 1.158,561 ABD Doları alacağın teminata bağlanması için ihtarname keşide edildiği, anlaşılmıştır.
Şirketlerin tam veya kısmi bölünebilirlikleri Türk ... Kanunu'nun 159-174.maddelerinde düzenlenmiş, aynı Yasa'nın 192. Maddesinde ise 134 ila 190. Maddelerin ihlali halinde, bölünme kararına olumlu oy vermemiş ve bunu tutanağa geçirmiş bulunan bölünmeye katılan şirketlerin ortaklarının; bu kararın Türkiye ... ... Gazetesi'nde ilanından itibaren iki ay içinde iptal davası açabilecekleri hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, davalı anonim şirketten alacaklı olduğu iddiasıyla davalı şirketin kısmi bölünme işlemine itiraz istemiyle işbu dava açılmış olup davalı anonim şirketten alacaklı olduğunu iddia eden davacının TTK'nın 192. Maddesinin açık hükmü karşısında işbu davayı açmakta aktif husumeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin ilk derece mahkemesince işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. (Bkz. Doç. Dr. Şafak Narbay-Arş Gör. Buğra Kesici "... Ortaklıklarında Yapısal Değişiklik Kararına karşı Öngörülen İptal Davası Üzerine Karşılaştırmalı Bir İnceleme"-1. ... Hukuku Uluslararası Sempozyumu Tebliği-TFM 2015/1)
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile duruşma açılmasına gerek görülmeksizin ilk derece mahkemesince verilen karar HMK'nın 353/1-b-2. Maddesi gereği kaldırılarak davacının aktif husumet yokluğu sebebiyle davanın reddine dair davanın esası hakkında yeniden aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A) 1-İstinafa başvuran davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE,
2-Ankara 5. Asliye ... Mahkemesi'nin ....karar sayılı kararının HMK'nın 353/1-b-2. Maddesi gereği KALDIRILMASINA,
B) 1-Davanın aktif husumet yokluğu sebebiyle REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu'nun karar tarihinde yürürlükte bulunan ilgili Tarifesi hükümleri gereği alınması gereken 59,30 TL karar harcından başlangıçta alınan 35,90 TL'nin mahsubu ile bakiye 23,4 TL'nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Yargılamada vekili ile temsil olunan davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 7/2. maddesine göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-HMK'nın 333. Maddesi gereği varsa kullanılmayan gider avansı, karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
C) 1-İstinafa başvuran davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf maktu karar harcının kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
2-İstinafa başvuran tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda HMK'nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay'da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 30.09.2021
Başkan- ... Üye - ... Üye - ... Zabıt Katibi -...
... ... ... ...
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
