Abaküs Yazılım
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/482
Karar No: 2021/1098
Karar Tarihi: 30.09.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/482 Esas 2021/1098 Karar Sayılı İlamı

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ




TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/02/2021
NUMARASI ...
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 13/04/2020
KARAR TARİHİ : 30/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/09/2021


Davacı tarafından açılan zayi belgesi verilmesi istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacılar vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Şirketlere ait sunuculara 28.03.2020 tarihinde yetkisiz kişi veya kişilerce hukuka aykırı olarak girilerek verilerin hukuka aykırı şekilde ele geçirildiğini ve sisteme erişiminin engellendiğini, müvekkili şirketin bilişim sistemine hukuka aykırı olarak girilmesi sonucunda ... tiger paket programında kayıtlı, alış irsaliye ve faturaları, satış irsaliye ve faturaları, stok kartları, cari hesap kartları, kasa kayıtları, bunlara ait muhasebe fişleri, ithalat ve ihracat ait tüm mali veriler, üretim modülüne ait üretim fişleri, stok hareketleri, personel bordro programında kayıtlı tüm eski ve yeni personel kartları ve puantajlar, personele ait tüm arşiv bilgileri; ... paket programında kayıtlı..., bilanço, gelir tablosu, e-beyannameler ve ekleri, excel ve World dosyaları, arşivlenmiş mali verileri ve mali tabloları ve bunlara ait tüm yedekleri ile birlikte v.s kayıtların zayi olduğunu, izinsiz girilen sistemdeki kayıtlar ile TTK madde 82/7 hükmü bakımından 2019-2020 yıllarına ilişkin e-defter olarak tutulan defteri kebir ve yevmiye defterleri, belirtilen yıllardaki tüm e-fatura, e-arşiv kayıtları, aynca belirttikleri bu e-defterlerin Aralık 2019 ve sonrası aylara ilişkin beratlarının, zayi olduğunu beyan ederek öncelikle mahkeme aracılığıyla seçilecek bir uzman bilirkişi tarafından belge içeriklerine ulaşılmaya çalışılması, bunun mümkün olmaması halinde anılan e-defter ve beratların yeniden çıkartılabilmesi için... uyarınca taraflarına zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, bilirkişi raporuna ve toplanan tüm delillere göre; 6102 sayılı TTK'nun 82. maddesi uyarınca hasımsız olarak açılan zayi belgesi verilmesi talebine ilişkin olarak açılan davada, dava dilekçesinde davacı şirketler arasında gösterilen ...... hakkında Mahkemece... esas sayılı dosyasına kayden 02/09/2020 tarih saat 09:42 itibariyle iflas kararı verilmesi nedeniyle, 17/09/2020 tarihli celse 1 nolu ara karar gereğince ... ve ... Şirketi yönünden davanın iş bu dosyadan tefrikine karar verildiği, davacı tarafça, 2019-2020 yıllarına ait e-defter ve beratlarının bulunduğu klasörün kullanılamaz ve içindeki dökümanlara da ulaşılamaz hale geldiğinin ileri sürüldüğü, somut olayda davacı şirketin,... (Sıra No: 1)'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin 4.4.1-e maddesinde öngörülen yükümlülüğü yerine getirmediği, basiretli bir tacir gibi davranmayarak e-Defter dosyaları ile bunlara ilişkin berat dosyalarının ikincil kopyalarının muhafazası hususunda özel entegratör bir firmadan destek almadığının anlaşılması ve e-Defter dosyaları ile bunlara ilişkin berat dosyalarının kaybolması olayında davacıya kusur atfedilemeyeceğinin ileri sürülemeyecek olması gözetildiğinde davanın reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; 3 sıra no'lu Elektronik Defter Genel Tebliği'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin 4.4.1.e maddesine aykırı davranmanın zayi belgesi almama sonucunu doğurmayacağını, müvekkilinin ticari defter ve belgelerinin siber saldırı sonucu zayi olduğunu ve süresinde işbu davanın açıldığını, ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda "28.03.2020 tarihinde kendilerine gelen bir e-posta ile sunucularının fidye saldırısına uğrayarak kullanım dışı bırakıldığı, bu sebeple mali belgelerin silindiği iddia edilen olayın adli bilişim teknikleriyle incelendiği, davaya konu bilgisayarın 6 bölümden oluştuğunu, 2 bölümde yer alan ... ve ... programlarıyla oluşturulan e-defter, e-fatura(.... verisi) ve diğer mali kayıtların izlerine ulaşıldığı, ulaşılan kayıtlar incelendiğinde şifrelenmesinden kaynaklı olarak kullanılabilir olmadıkları, olayın zararlı yazılım kaynaklı oluşan zafiyetten sunucuya ulaşan 3. Kişiler tarafından şifreleme yöntemleri kullanılarak veri bütünlüğünün bozulması sebebiyle kullanılmaz hale getirilmesi olayı olduğunu, kullanılamaz hale getirilen ve veri bütünlüğü bozulan verilere, sunucunun olaydan sonra kullanılmasıyla üzerine yeni verilerin yazılması sebebiyle günümüz veri kurtarma yöntemleri kullanılarak ulaşılamayacağının anlaşıldığının belirtildiğini, bilirkişi raporundan ve mahkemenin gerekçeli kararından da anlaşıldığı üzere müvekkili şirketin ticari defter ve belgelerinin siber saldırı sonucunda zayi olduğunu, kanunda hangi şartlarda zayi belgesinin alınacağının düzenlendiğini, bu şartlar arasında ise özel entegratör firmadan danışmanlık desteği alınmasının yer almadığını, bu yükümlülük tacirlere yüklenmiş olmakla birlikte zayi belgesi alınması hususunda bir mutlak zorunluluk olarak belirtilmediğini, kaldı ki gerekçede belirtilen tebliğde ya da herhangi bir başka mevzuat hükmünde entegratör firmadan danışmanlık desteği alınmamasının zayi belgesi düzenlenmesine engel olacağına dair bir düzenleme bulunmadığını, ileri sürerek açıklanan bu ve resen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, TTK'nın 82/7. Maddesi gereği zayi belgesi verilmesi istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
TTK nın 82/ 7 maddesinde; " Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. " hükmüne yer verilmiştir.
Davacı tarafça, 2019-2020 yıllarına ait e-defter ve beratlarının bulunduğu klasörün kullanılamaz ve içindeki dökümanlara da ulaşılamaz hale geldiği beyan edilmekte, talebin dayanağı olarak 19/10/2019 tarihli ve .... yayımlanan 3 Sıra No'lu Elektronik Defter Genel Tebliği (Sıra No: 1)'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin 7. maddesinin 1 nolu bendi gösterilmektedir. "Diğer Hususlar" başlıklı 7. maddenin 1. bendi "e-Defter tutanlar, Vergi Usul Kanununda belirtilen “Mücbir Sebep” halleri nedeniyle e-Defter veya beratlarına ait kayıtlarının bozulması, silinmesi, zarar görmesi veya işlem görememesi ve e-Defter ve berat dosyalarının muhafaza edildiği e-Defter saklama hizmeti veren özel entegratör kuruluşlardan veya Başkanlıktan ikincil örneklerinin temin edilemediği hallerde, söz konusu durumların öğrenilmesinden itibaren tevsik edici bilgi ve belgeleri ile birlikte 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yetkili mahkemesine başvurarak kendisine bir zayi belgesi verilmesini istemelidir. Mahkemeden zayi belgesinin temin edilmesini müteakip, zayi belgesi ile birlikte durumun Başkanlığa yazılı olarak bildirilmesi ve Başkanlık tarafından istenilen bilgi ve belgelerin (talep edilecek bilgi ve belgeler e-Defter Uygulama Kılavuzunda açıklanır) ibraz edilmesi halinde, mükelleflerin zayi olan e-Defter kayıtlarının yeniden oluşturulması ve bunlara ait yeni oluşturulan e-Defter ve berat dosyalarının e-Defter uygulaması aracılığı ile Başkanlık sistemine yeniden yüklenmesi için Başkanlık tarafından yazılı izin verilir." şeklindedir.
Aynı Tebliğin "e-Defter Dosyaları, Berat Dosyaları ve Muhasebe Fişlerinin Muhafaza ve İbrazı" başlıklı 4.4. Maddesinin 1-e bendinde ise" e-Defter dosyaları ile bunlara ilişkin berat dosyalarının ikincil kopyalarının, gizliliği ve güvenliği sağlanacak şekilde e-Defter saklama hizmeti yönünden teknik yeterliliğe sahip ve Başkanlıktan bu hususta izin alan özel entegratörlerin bilgi işlem sistemlerinde ya da Başkanlığın bilgi işlem sistemlerinde 1/1/2020 tarihinden itibaren asgari 10 yıl süre ile muhafaza edilmesi zorunludur. e-Defter ve beratların teknik yeterliğe sahip ve Başkanlıktan bu hususta saklama izni verilen özel entegratörlerin bilgi işlem sistemlerinde muhafaza usulü ile muhafaza edilmesi sürecinde e-Defter uygulamasına dâhil olan mükellefler ve özel entegratörler tarafından uyulması gereken genel, gizlilik ve güvenliğe ilişkin usul ve esaslar, Başkanlık tarafından hazırlanarak edefter.gov.tr adresinde yayımlanan “e-Defter Saklama Kılavuzu”nda açıklanır. e-Defter ve berat dosyalarına ait ikincil kopyalarının bu fıkra uyarınca muhafazası için gerekli yükleme işlemlerinde bu Tebliğin (4.3.4) numaralı fıkrasında belirtilen süreler dikkate alınır." düzenlemesi yer almaktadır.
Mahkemece adli bilişim uzmanından alınan 13.11.2020 tarihli raporda; davaya konu elektronik defter ve beratlarına, elektronik fatura, irsaliye ve diğer mali verilere ilişkin dosyaların zararlı yazılım kaynaklı 3. Kişilerin şifreleme yöntemleriyle veri bütünlüğü bozularak kullanılmaz hale getirilmiş olduğunun tespit edildiği, bilgi işlem yöneticilerinin aldıkları yedeklerin kullanılmadığı, entegratör kuruluşlardan bir yedekleme hizmetinin alınmaması sebebiyle de elektronik kayıtların yerine koyulmasının mümkün olmayacağı, olayın 26.03.2020 tarihinde başladığı fakat ne kadar sürdüğü ve ne zaman sonuçlandığının tespit edilemediği, adli bilişim teknikleri ve veri kurtarma yöntemleriyle geri getirilen dosyaların veri bütünlüğünün bozulmuş olması sebebiyle kullanılabilir olmadıkları, bu sebeple davacı firma elektronik belge ve beratlarına adli bilişim yöntemleriyle ulaşılamadığı belirtilmiştir.
Davacı şirketlerin muhasebecisi Mali Müşavir ... 01.07.2020 tarihli yazısında davacı şirketlerin elektronik ortamdaki kullanmış olduğu ... .... paket programındaki tüm verilerin 28.03.2020 tarihinde yedek alma sırasında siber saldırı olduğu ve yedek dahil tüm elektronik ortamdaki defter ve belgelerin zayi olduğu bildirilmiştir.
... Müdürlüğü 22.04.2020 tarihli cevabi yazısında; ... AŞnin e-defter uygulama başlangıç tarihinin 01.01.2018,... dönemi Kurum geçici vergisi, 12/2013 dönemi gelir stopajı yönünden incelendiği, ... AŞ nin 01-12/2015 vergilendirme dönemi kurumlar vergisi yönünden incelendiği, diğer davacılar hakkında vergi soruşturması bulunmadığı bildirilmiştir.
Dairemizce HMK'nın 353/1-b-3. Maddesine göre yukarıda yer verilen Tebliğ hükümleri doğrultusunda..... davacı şirketlerin dava konusu e-Defterlerinin ve beratlarının ikincil örneklerinin muhafaza edilip edilmediği sorulmuş olup alınan yazı cevabında 01.01.2020 tarihinden itibaren söz konusu e-Defterlerin ve beratların kayıtlarının yedeklendiği bildirilmiş olmakla anılan kurumdan davacı şirketlerin 2020 yılına ait davacı şirketlerin e-Defter olarak tutulan defteri kebir ve yevmiye defterleri, tüm e-fatura, e-arşiv kayıtları ile beratları temin edilebileceğinden bu istem yönünden davacı şirketlerin davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır.
Öte yandan, ilk derece mahkemesince yargılama sırasında alınan bilişim uzmanı raporuyla zararlı yazılım sebebiyle kullanılmaz hale geldiği belirlenen dava konusu davacı şirketlerin 2019 yılına ait e-Defter olarak tutulan defteri kebir ve yevmiye defterleri, tüm e-fatura, e-arşiv kayıtları, ile beratları yönünden ise Tebliğ'in 7/1 maddesi gereği 2019 yılı itibarıyla e-Defter tutan davacı şirketlerin talep konusu bu yıla ait e-Defter ve berat dosyalarının e-Defter saklama hizmeti veren özel entegratör kuruluşlarında saklanması için hizmet alınmadığı gözetildiğinde davacı şirketlerin basiretli tacir gibi davranma yükümlülüklerini ihlal ettikleri anlaşılmış olmakla bu talep yönünden davanın reddine dair ilk derece mahkemesince verilen kararda herhangi bir isabetsizlik görülmemiş, davacı vekilinin istinaf sebeplerine itibar edilmemiştir.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunda yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre duruşma açılmasına gerek görülmeksizin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK'nın 353/1-b-3. Maddesinde yapılan atıfla HMK'nın 353/1-b-1. Maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu'nun karar tarihinde yürürlükte bulunan ilgili Tarifesi hükümleri gereği alınması gereken 59,30 TL istinaf maktu karar harcı başlangıçta peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin başvuran taraf üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK'nın 362/1-ç. maddesi gereği kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 30/09/2021




Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi