12. Hukuk Dairesi 2015/28429 E. , 2016/7045 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu tarafından takibin kesinleşmesinden sonra, İİK"nun 71/2 ve 33/a maddeleri uyarınca zamanaşımının gerçekleştiğinden bahisle icranın geri bırakılmasının istendiği, mahkemece takibin bonoya dayalı olduğu ve 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile istemin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği görülmektedir.
6762 sayılı TTK"nun 726. maddesinde, çek için düzenlenen zamanaşımı süresi 6 ay iken 03.02.2012 tarih ve 28193 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe giren 6273 sayılı Kanunun 7. maddesiyle bu süre üç yıla çıkarılmıştır. Yine 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK"nun 6273 sayılı Kanun"un 8. maddesi ile değişik 814. maddesine göre de çeklerde zamanaşımı süresi üç yıldır.
6763 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun Mer’iyet Ve Tatbik Şekli Hakkında Kanun’un 2. maddesinde Türk Ticaret Kanunu"nun mer"iyetinden önce işlemeye başlamış bulunan zamanaşımı sürelerinin eski kanun hükmüne tabi olacakları düzenlenmiştir. Yine, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6103 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 6/1. maddesinde; “Türk Ticaret Kanunu"nun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan zamanaşımı süreleri ile hak düşürücü süreler eski hukuka tâbidir.” düzenlemeleri yer almaktadır. Bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde çekler yönünden zamanaşımı süresinin başladığı tarihte hangi yasa yürürlükte ise o yasada öngörülen zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği kabul edilmelidir. Buna göre, çek hakkında zamanaşımı süresi ibraz süresinin bitmesi ile başlayacağına göre, çekin ibraz süresinin sona erdiği tarihte geçerli olan zamanaşımı süresinin nazara alınması zorunludur. Bu nedenle 6762 sayılı TTK."nun 726. maddesini değiştiren 6273 sayılı Kanun"un 7. maddesinin yürürlüğe girdiği 03.02.2012 tarihinden önce ibraz süresi dolan çeklerde zamanaşımı süresi 6 ay, ibraz süresi bu tarihten sonra dolan çeklerde ise 3 yıldır.
Somut olayda, takibe dayanak belge, kambiyo senedi niteliğini haiz çektir. Keşide tarihi 30.07.2002 olup, ibraz süresi 03.02.2012 tarihinden önce dolduğundan, altı aylık zamanaşımı süresine tabidir. İcra dosyasında, ödeme emrinin tebliği tarihi olan 03.09.2002 tarihinden ve takibin kesinleşmesinden sonra 09.12.2005 tarihi ile 09.12.2006 tarihi arasında ve yine 05.12.2006 ile 16.02.2015 arasında iki kez, 6 aydan fazla süre ile zamanaşımını kesen bir işlem yapılmadığı görülmektedir.
O halde, mahkemece; alacaklının yukarıda belirtilen tarihler arasında icra takibini sürdürme iradesini gösteren bir takip işlemine rastlanılmadığından ve 6762 sayılı TTK"nun 726/1. maddesinde yazılı 6 aylık zamanaşımı gerçekleştiği gerekçesi ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, bono olup 3 yıllık zamanaşımı süresine uygulanacağı gerekçesi ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesi isabetsiz ise de; sonuçta istem kabul edilip icranın geri bırakılmasına karar verildiğinden mahkeme kararı sonucu itibarı ile doğru olup onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK"nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 29,20 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.