17. Ceza Dairesi 2018/8329 E. , 2019/3128 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi (Değişen suç vasfı sebebiyle hırsızlık)
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAMEDEKİ İSTEK : Düzeltilerek onama
Yerel mahkemece sanık hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanığın UYAP"tan alınan güncel adli sicil kaydına göre,.... . Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/49 Esas ve 2007/220 Karar numaralı, 12.06.2007 tarihinde kesinleşen ilamının tekerrüre esas olabileceği fakat söz konusu ilamdaki mahkumiyetin 51237 sayılı TCK"nun 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçuna ilişkin olması ve 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nun 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nun 141/1. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının ve sanığın başka da tekerrüre esas alınabilecek sabıkası olmadığının anlaşılması karşısında, tekerrüre esas olabilcek bu ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosya kapsamına göre diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/06/2014 günlü, 2013/13-203 Esas ve 2014/308 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; müştekinin olay günü saat 10:00 sıralarında sokağa park ettiği ve hava alması için camını açık bıraktığı aracının içerisinden cep telefonunun çalındığı, olaydan bir gün sonra çalınan telefonun sanığa ait GSM hattı ile kullanıldığı, sanığın ise alınan savunmalarında, .... isimli bir şahıstan 80,00 TL karşılığında satın aldığını belirttiği ve satın aldığını iddia ettiği kişiye ait kimlik ve adres bilgilerini vermekten kaçındığı ve sabıkalı geçmişi de dikkate alındığında hırsızlık suçlamasıyla muhatap olan sanığın sadece hayali bir kurgu oluşturup suça konu eşyayı aldığı şahsın açık kimlik ve adres bilgilerini açıklamadan suçlamadan kurtulmayacağını bilecek yaşam ve adli tecrübeye sahip olduğu ve gerçekte var olan bir kişiden suça konu eşyayı alması durumunda suçlamadan kurtulmaya yönelik olarak bahsettiği
kişinin bulunması için daha etkin bir çaba göstermesi gerektiği hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın eyleminin suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunu değil 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nun 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yapılan değişiklikle birlikte uzlaşma kapsamına alınan 5237 sayılı TCK"nun 141. maddesinde düzenlenen gündüz vakti, basit hırsızlık suçuna uyduğu gözetilmeden, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek 5237 sayılı TCK"nun 165. maddesinde düzenlenen suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan hüküm kurulması,
2-Sanık hakkında bozma ilamından önce kurulan 20/10/2014 günlü hükümde hükmolunan hapis cezasının 5237 sayılı TCK’nun 50/1-a ve 52/2. maddeleri gereğince adli para cezasına çevrilmesine karar verildiği, anılan hükmün sadece sanık tarafından temyiz edildiği ve aleyhe temyizin bulunmadığı, bu hususun sanık yararına kazanılmış hak oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurularak 1412 sayılı CMK"nun 326/son maddesine aykırı davranılması,
3-18/06/2014 tarihinde kabul edilip 28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun"un 106/3. maddesinin “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet Savcısı"nın kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün, hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” şeklinde düzenlenmesi karşısında; adli para cezasının ödenmemesi durumunda, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine dair sanığa ihtarda bulunulması suretiyle anılan Kanun hükmüne aykırı davranılması,
Kabule göre de;
4-Sanık hakkında hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK"nun 53/1. maddesinde belirtilen hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5-Önceki hüküm sanık tarafından temyiz edilmiş olduğundan, sanığın lehine olan bozma ilamı sonrasında yapılan yargılama giderlerinin sanığa yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 12/03/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.