8. Hukuk Dairesi 2018/3338 E. , 2019/4143 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVACI-K.DAVALI: ...
DAVALI-K.DAVACI: ... vs.
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Yıkım
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı-karşı davalı vekili, davalılar-karşı davacılar ... ve müşterekleri ile davalılar-karşı davacılar ... ve müşterekleri vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı-karşı davalı ... vekili, davacının 15/16 hisse ile malik olduğu 498 ada 62 parsel sayılı taşınmazın toplam 466,69 m2 bölümüne davalıların tecavüzü olduğunu, davalıların bağımsız villalarından oluşan Köşkevler Sitesinin davacıya ait taşınmazı işgal ettiğini, davalılara 15/04/2011 tarihinde el atmanın önlenmesi için ihtarname gönderildiğini belirterek, davalıların davacıya ait taşınmaza el atmasının önlenmesini ve müdahaleli kısmın kal"ini talep etmiş, davacı-karşı davalının aynı taşınmaza ilişkin .... aleyhine aynı taleple açtığı dava İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/271 Esas sayısına kaydedilerek mahkemenin temyize konu dosyası ile birleştirilmiştir.
Davalı-karşı davacılar ..., ..., ADM Gayrimenkul Tic. Ltd. Şti. vekili, davalıların taşınmazı bugünkü hali ile satın almış olup tecavüzlü olduğu iddia edilen yapıları yapmadıklarını, tecavüzden bilgi sahibi olmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuş, karşı davasında ise davalı-karşı davacıların paydaş maliki olduğu 498 ada 68 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacı-karşı davalı ..."un duvar ve bina yapmak suretiyle tecavüzü olduğunu belirterek el atmanın önlenmesini ve tecavüzlü bölümün kal"ini talep etmiştir.
Davalı-karşı davacılar ... ve ... vekili, davalı-karşı davacıların komşuluk hukukundan kaynaklanan geçit hakkını kullandıklarını, davaya konu edilen istinat duvarının ise davacı-karşı davalının kullanmadığı bölümde olup komşuluğun olağan hoşgörü sınırlarını aşmadığını, davacı-karşı davalının somut zararının da bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, karşı davasında ise davalı-karşı davacıların paydaş maliki olduğu 498 ada 68 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacı-karşı davalı ..."un tecavüzü olduğunu belirterek el atmanın önlenmesini ve tecavüzlü bölümün kal"ini talep etmiştir.
Birleşen dosya davalısı .... vekili, davalı şirketin taşınmazı dosya üzerinde seçerek almış olduğunu, fiili durumun şirketçe bilinmediğini, şirketin iyiniyetli olduğunu bildirerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, asıl davanın davalı ... ve dahili davalı olduğu belirtilen .... yönünden reddine, davalılar ...,...Ltd. Şti., ... mirasçıları ve birleşen dosya davalısı .... yönünden kabulü ile el atmanın önlenmesine ve 27.11.2013 tarihli bilirkişi raporu ekindeki krokide (B) ve (H) harfleri gösterilen bölümlerin kaline, karşı davaların kabulü ile el atmanın önlenmesine ve 27.11.2013 tarihli bilirkişi raporu ekindeki krokide (F) harfi ile gösterilen bölümün kaline karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı-karşı davalı ... vekili, davalı-karşı davacılar ..., ...vekili, davalı-karşı davacılar ..., Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava ve karşı davalar, el atmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir.
1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yazılı şekilde hüküm verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığından tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-a. Davacı-karşı davalı ... vekilinin davalı .... lehine hükmedilmiş olan vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazı yönünden, davalı .... asıl davada mahkemece dahili davalı olarak gösterildiğinden ve dahili davalı lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinden, birleşen davada ise davalı .... aleyhinde açılan davanın kabulle sonuçlanmasından dolayı davalı .... lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru değildir.
b) Davalı-karşı davacı ..."in 27.11.2013 tarihli bilirkişi raporu ekindeki krokide (F) harfi ile gösterilen bölüm için açtığı davanın kabulüne karar verilmiş ise de, adı geçen kişinin tapudaki payını dava açılmadan önceki tarihte satıp devretmiş olması nedeniyle aktif dava ehliyeti bulunmadığından davacı-karşı davalı ... aleyhine açtığı davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
c) Ayrıca davacı-karşı davalı ..."un açtığı asıl davanın kabulüne karar verildiği halde, davalılardan ... hakkında hüküm kurulmamış olması doğru değildir.
3.Karşı davacılar ..., Şti., ..., ... mirasçıları ...tarafından 27.11.2013 tarihli bilirkişi raporu ekindeki krokide (F) harfi ile gösterilen 4,40 m2 yüzölçümlü bölümün yıkılması istenmiş olup, karşı dava konusu 62 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde paylı mülkiyete tabi olduğu ve davacı-karşı davalı ... dışında dava dışı paydaş malikleri bulunduğu anlaşılmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 13.6.1984 tarihli ve 1982/358 Esas, 1984/710 Karar sayılı; yine 26.10.2005 tarihli ve 2005/14-587 Esas, 2005/609 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere el atmanın yanı sıra yıkım isteminin de söz konusu olduğu hallerde paydaş maliklerin tamamına karşı husumet yöneltilmesi, tüm müşterek maliklerin davada yer almaları gerektiği gözetilmeksizin mahkemece sadece davacı-karşı davalı ..."a yöneltilmiş olan kal taleplerinin kabul edilmiş olması yerinde değildir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davacı-karşı davalı ... vekilinin ve davalı-karşı davacılar ..., Şti. vekilinin yukarıda belirtilen temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı-karşı davacılar ..., ...vekilinin temyiz itirazlarının reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 3.510,00 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 10.516,97 TL"nin davalılar-karşı davacılar ... ve müştereklerinden alınmasına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı-karşı davalı ile davalılar-karşı davacılar ... ve müştereklerine ayrı ayrı iadesine 15.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.