
Esas No: 2021/12597
Karar No: 2022/931
Karar Tarihi: 19.01.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/12597 Esas 2022/931 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/12597 E. , 2022/931 K."İçtihat Metni"
Talebe konu daire kararı : Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 15.02.2017 tarih ve 2015/2546 - 2017/829 sayılı kararı
Talebe konu ilgili mahkeme kararı : Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.05.2009 tarih ve 2008/501 - 2009/560 sayılı kararı
Talebe konu hüküm : 1- Sanık ... hakkında; TCK’nın 142/1-e, 62, 53, 58/6 (2 kez),TCK’nın 220/6 maddesi delaletiyle TCK’nın 220/2, 62, 53, 58/6 maddeleri uyarınca mahkumiyet
2- Sanık ...’un TCK’nın 142/1-e, 62, 53, TCK’nın 142/1-e, 39/1,62, 53 ve TCK’nın 220/6 maddesi delaletiyle TCK’nın 220/2, 62, 53/2 maddeleri uyarınca mahkumiyet
3- Sanık ...’in TCK’nın 204/1, 39/1, 62, 53, 58/6 ve TCK’nın 220/6 maddesi delaletiyle TCK'nın 220/2, 62,53, 58/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Suç : Suç örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme
İtiraz yazısı ile dava dosyası incelenip gereği düşünüldü:
İTİRAZIN KONU VE KAPSAMI:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 15.09.2021 tarihli KD-2021/103308 sayılı yazısında;
"Yapılan itiraz incelemesinde Hırsızlık ve Resmi Belgede Sahtecilik suçlarını işlemek amacıyla kurulan suça konu örgütün silahlı olmadığı ve hükümlülerin TCK'nun 220/6 maddesinde yazılı örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan 08/05/2009 tarihinde yerel mahkemece cezalandırılmalarına karar verildiği, hüküm tarihinden sonra anılan yasa maddesi 11/4/2013 tarih ve 6459 sayılı Kanunun 11. maddesi ile "Bu fıkra hükmü sadece silahlı örgütler hakkında uygulanır." şeklinde değişikliğe gidildiği, açıklanan nedenle hükümlüler hakkında bu suç nedeniyle mahkumiyet verilemeyeceği cihetle Yargıtay onamasından geçmek suretiyle kesinleşen örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan sanıkların mahkumiyetine yönelik kararın bozulması yerine onanmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle itirazımızın kabulü ile 16. CD'nin 15/02/2017 gün ve 2008/501 esas, 2009/560 karar sayılı "Suç örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" suçuna ilişkin ONAMA kararının kaldırılarak, hükmün BOZULMASINA karar verilmesi, itirazımızın kabul edilmemesi halinde ise itirazımız hakkında karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi,"; gerektiği belirtilerek kararın düzeltilmesi için itirazda bulunduğu anlaşılmaktadır.
YARGILAMA SAFAHATI VE HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Hırsızlık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlemek amacıyla kurulan ve fakat silahlı olmadığı anlaşılan örgüt adına suç işlemek suçundan TCK'nun 220/6 maddesi gereğince mahkumiyetlerine ilişkin olarak verilen Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.05.2009 tarih 2008/501 Esas 2009/560 sayılı kararının, sanıklar ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 15.02.2017 tarih 2008/501 Esas 2009/560 Karar sayılı ilamı ile onandığı görülmektedir.
30.04.2013 tarih ve 28633 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 11.04.2013 gün ve 6459 sayılı Kanunun 11. maddesi ile, sanıkların mahkumiyetlerine esas teşkil eden TCK'nın 220. maddesinin 6. fıkrasına; "Bu fıkra hükmü sadece silahlı örgütler hakkında uygulanır." cümlesi eklenmiştir.
Şu hale göre, hükümden sonra yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 11. maddesi ile; "Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan da cezalandırılır. Örgüte üye olmak suçundan dolayı verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir.(Ek cümle: 11/4/2013-6459/11 md.) Bu fıkra hükmü sadece silahlı örgütler hakkında uygulanır." şekline dönüşen mer'i TCK'nın 220. maddesinin 6. fıkrasına göre, sanıkların eylemlerinin suç olmaktan çıkarılması nedeniyle hukuki durumlarının 5271 sayılı CMK'nın 223/2-a maddesi uyarınca "yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması sebebi ile" beraatlerine karar verileceğine dair hüküm bağlamında yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu gerekçesine dayalı olarak temyizen incelenen hükümlerin bozulmasına karar verilmesi gerekirken sehven onanmasında hukuki isabet bulunmadığına dair itiraznamedeki düşünce yerinde görülmüştür.
Diğer taraftan aynı yargılamada aynı suçtan hükümlü, temyize gelmeyen sanıklar ... ve ...'un hukuki durumlarının, “Hüküm, sanık lehine bozulmuşsa ve bu hususların temyiz isteminde bulunmamış olan diğer sanıklara da uygulanması olanağı varsa, bu sanıklar da temyiz isteminde bulunmuşçasına hükmün bozulmasından yararlanırlar.” hükmünü içeren 5271 sayılı CMK'nın “Hükmün bozulmasının diğer sanıklara etkisi” başlıklı 306. maddesi ile “Hüküm, cezanın tatbikatında kanuna muhalefet edilmesinden dolayı maznun lehine olarak bozulmuşsa ve bozulan cihetlerin temyiz talebinde bulunamamış olan diğer maznunlara da tatbiki kabil olursa bu maznunlar dahi temyiz talebinde bulunmuşcasına hükmün bozulmasından istifade ederler.” şeklindeki 1412 sayılı CMUK'nın “Hükmün bozulmasının diğer maznunlara sirayeti” başlıklı 325. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekir.
Somut olayda bozma sebebinin doğrudan hükümden sonra yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 11. maddesi ile sanıkların eylemlerinin suç olmaktan çıkarılması nedeniyle,
5271 sayılı CMK'nın 223/2-a maddesi uyarınca" yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması sebebi ile" beraatlerine karar verilmesi gerekçesine dayanması karşısında bozmanın, hükmü temyiz etmeyen sanıklar/hükümlüler ... ve ...'a da 1412 sayılı CMUK'nın 325. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nın 306. maddesi gereğince sirayet ettirilmesi gerekir.
KARAR: Açıklanan sebeplerle;
1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının karar düzeltme talebinin KABULÜNE,
2-Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 15.02.2017 gün ve 2015/2546 Esas, 2017/829 Karar sayılı ilamının I nolu ONAMA kararının, "TCK'nın 220/6. maddesi uyarıca örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan mahkumiyetlerine dair hükümlerin onanması" yönünden KALDIRILMASINA diğer bölümlerinin aynen muhafazasına.
İlk Derece Mahkemesince verilen hükümler sanıklar ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hükümden sonra 30.04.2013 tarih ve 28633 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 11.04.2013 gün ve 6459 sayılı Kanunun 11. maddesi ile, sanıkların mahkumiyetlerine esas teşkil eden TCK'nın 220. maddesinin 6. fıkrasına; "Bu fıkra hükmü sadece silahlı örgütler hakkında uygulanır." cümlesi eklenmesi nedeniyle sanıkların eylemlerinin suç olmaktan çıkarıldığı anlaşılmakla hukuki durumlarının 5271 sayılı CMK'nın 223/2-a maddesi kapsamında yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, itiraz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle ve bu suç yönünden 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'nın 325. maddesi gereğince bozmanın hükmü temyiz etmeyen sanıklar/hükümlüler ... ve ...'a da sirayet ettirilmesine dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.01.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
