8. Hukuk Dairesi 2011/4510 E. , 2011/5450 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ...2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 27.05.2010 gün ve 259/268 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, dava konusu payın kayıt maliki ... tarafından şifahen bağışlanan taşınmazın vekil edeninin yirmi yılı aşkın süredir zilyetliğinde bulunduğunu açıklayarak, 646 ada 17 parselin ölü ... üzerindeki 1/8 payının iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, kayıt malikinin mirasçı bırakmadan öldüğünü, son mirasçı sıfatıyla Hazineye kalan payın zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne 5374 ada 14 (eski 646 ada 17) parselin ... üzerindeki 1/8 payının iptaliyle davacı adına tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu, 646 ada 4 numaralı kadastral parselden ifrazen 646 ada 17 parsel numarasını alan taşınmaz 24.8.1945 tarihinde ...adına kayıtlı bulunmakta iken, muhtelif devirler sonrası ... ... tarafından tapuda 24.2.1950 tarihinde yapılan satışla devralınmış, bilahare ½ payı 4.8.1952 tarihinde ...’e satış suretiyle devredilmiştir. ..., üzerinde bulunan ½ payı 6.9.1979 tarihinde 3.kişiye satmış; ne varki ½ paydaş- murisi ... ... üzerindeki payın adı geçenin 1970 yılında ölümü üzerine mirasçılarına 7.4.1987 tarihinde intikali ile ... 1/8 miras payı oranında taşınmazın yeniden paylı mülkiyet şeklinde maliki olmuştur. Yenileme çalışmalarında 5374 ada 14 parsel numarasını alan 122,92 m2 yüzölçümlü ev vasıflı nizalı taşınmazın 1/8 payı dava tarihi itibariyle ... adına kayıtlıdır.
Dosya arasındaki mevcut mirasçılık belgesine göre, ...’in 20.6.1987 tarihinde dul ve çocuksuz olarak ölümüyle, mirası Hazineye kalmıştır. Davacı taraf, uyuşmazlık konusu payın ... tarafından ölümünden önce kendisine bağışlandığı iddiası ve yirmi yılı aşkın zilyetliği nedeniyle iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Kayıt maliki ...’nin 1963 doğumlu davacıya şifahen bağışlama tarihi bildirilmemekle birlikte, halen ... üzerine kayıtlı payın miras bırakanı ...’in ölümü üzerine adı geçene intikal ettiği nazara alındığında, bir an için bağış iddiasına değer verilse dahi bunun ...’in ölümü tarihi 1970’den sonra olması gerektiği açıktır. Dava konusu taşınmaz 1945 yılından bu yana tapuda kayıtlı bulunan bir yerdir. Tapuda kayıtlı bulunan bir taşınmazın haricen bağışlanması Türk Medeni Kanununun 706, Borçlar Kanununun 213 ve Tapu Kanununun 26.maddesi hükümleri karşısında geçersizdir. Böyle bir bağış haricen satın ve devralan kişiye tapu kaydının iptali ve adına tescili yönünde bir hak bahşetmez. Davacının nizalı payın kayıt malikinin 20.6.1987 tarihinde ölümü nedeniyle TMK.nun 713/2 maddesinde düzenlenen ölüm nedenine dayandığı düşünülse dahi, yukarıda da açıklandığı üzere ... mirasçı bırakmadan ölmüştür. TMK.nun 501.maddesinde mirasçı bırakmaksızın ölen kimsenin mirasının Devlete geçeceği hükme bağlanmıştır. Her ne kadar dava tarihi itibariyle nizalı pay ... adına kayıtlı bulunmakta ise de, mirasçısız ölen kişinin terekesi kanun gereği ölüm ile Devlete intikal eder. Ölenin terekesine ait taşınmazda ilgili intikalin yapılmamış olması sonuca etkili değildir. Öyle ise, davacının Hazinenin mirasçı olduğu böyle bir yerde belirtilen maddeye dayalı olarak mülkiyet hakkını kazanması mümkün bulunmamaktadır. Davanın reddine karar verilmesi gerekirken, maddi olayın yanlış, hukuki nitelemenin hatalı yapılması nedeniyle yazılı olduğu şekilde kabul kararı verilmiş olması doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 27.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.