16. Hukuk Dairesi 2018/3679 E. , 2020/5024 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 1963 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescili istemiyle dava açmıştır.Mahkemece verilen önceki tarihli hüküm, Dairemizin 14.12.2017 tarih ve 2015/20533 Esas, 2017/8962 Karar sayılı ilamı ile "....tescil davasının Hazine yanında taşınmazın bulunduğu ... Büyükşehir Belediye Başkanlığına da yöneltilmesi" gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişisinin 28.03.2014 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 3392,54 metrekare yüzölçümlü yerin ve (B) harfi ile gösterilen 3622.31 metrekare yüzölçümlü yerin ayrı ayrı son parsel numarası verilerek davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, hükme esas alınan fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ve (B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümleri üzerinde, davacı yararına, Kadastro Kanun"un 14 ve 17. maddesinde belirtilen zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmaz bölümlerinin hangi nedenle tescil harici bırakıldığı araştırılmamış, taşınmaz bölümlerinin imar planı kapsamına alınıp alınmadığı, alınmış ise imar planının hangi tarihte onaylanarak kesinleştiği sorulup saptanılmamış, zilyetlik süresinin belirlenmesinde esaslı unsur olan hava fotoğraflarından yöntemine uygun şekilde faydalanılmamış, hava fotoğraflarının jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi tarafından stereoskopik aletle incelenmesi gerektiği halde, hava fotoğrafı incelemesi, bu konuda uzman olup olmadığı anlaşılamayan orman mühendisi bilirkişisi tarafından zilyetlik süresini tespitten uzak 1950, 1985 ve 1999 tarihlerine ait hava fotoğrafları üzerinde yapılmış ve taşınmaz bölümünün evveliyatı, kullanım süresi, niteliği ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlanıp tamamlanmadığı hususlarına ilişkin açıklama içermeyen, yetersiz bilirkişi (orman ve ziraat) raporuna dayanılarak hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin hangi nedenle tescil harici bırakıldığı Kadastro Müdürlüğünden, imar planı kapsamında kalıp kalmadıkları ilgili belediyelerden sorularak belirlenmeli, imar planı kapsamında kaldıklarının anlaşılması halinde imar planının onaylı bir örneği dosyaya getirtilmeli, taşınmaz bölümleri imar planı kapsamında ise imar planının onay tarihinden, değilse dava tarihinden 15, 20, 25 yıl öncesine ilişkin faklı devrelerde çekilmiş en az 3 adet stereoskopik hava fotoğrafı Harita Genel Müdürlüğü"nden getirtilmeli, ayrıca bulunabilecek en eski tarihli yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafları da celbedilerek dosya keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve jeodezi ve fotogrametri uzmanı ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte taşınmaz bölümünün önceki niteliği tespit edilerek, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olması halinde, taşınmaza ev yapmanın imar-ihya anlamına gelmeyeceği, ancak önceki keşifte dava konusu taşınmaz bölümünün ev ve bahçesi olarak kullanıldığının belirtildiği dikkate alınarak, dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandıkları, imar-ihyaya konu edilip edilmedikleri, edilmişlerse imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı ve kullanımın imar-ihyanın tamamlandığı tarihten itibaren 20 yıla ulaşıp ulaşmadığı, taşınmaz bölümlerinin kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, taşınmaz bölümleri üzerinde sürdürülen zilyetliğin mevcut olup olmadığı ve mevcut ise imar-ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; komşu parsellerin dayanak kayıtlarının çekişmeli taşınmaz bölümleri yönünü ne şekilde okuduğu belirlenmeli; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli, dava konusu taşınmaz bölümlerini komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor düzenlettirilmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmaz bölümlerinin toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, üzerlerindeki bitki örtüsünü, imar-ihyaya konu edilmişse imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş renkli fotoğraflarını içerir, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının ve eski tarihli uydu fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin sınırlarını ve niteliğini, imar-ihyaları tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor düzenlenmesi istenilmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.