Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1048
Karar No: 2021/1211
Karar Tarihi: 07.10.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1048 Esas 2021/1211 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1048
KARAR NO : 2021/1211
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI: 2017/393 Esas - 2019/156Karar
TARİHİ: 14/02/2019
DAVA: Tazminat - İtirazın İptali
Taraflar arasındaki asıl davada tazminat - birleşen davada itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne dair verilen hükme karşı, her iki taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalıdan sözleşme yapılarak aldığı ipliklerin ayıplı olduğunu, bu ipleklerle üretilen ve satılan kumaşların boyamaya gönderildiğini ve gizli ayıbın ortaya çıktığını, müvekkil şirketin bu zararının yegane sorumlusunun davalı şirket olduğunu, ayıplı iplik satılarak müvekkili şirketin zararına sebep olduğunu, bu durumun piyasadaki saygınlığının azalmasına sebep olduğunu belirterek, müvekkil şirketin uğramış olduğu 471.900,96 TL maddi tazminatın ve davacının piyasadaki prestijine sebep olunan kayba karşılık sembolik anlamda 5.000,00 TL manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren hesaplanacak ticari faizi ili birlikte, davalıdan alınıp davacıya verilmesine, yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili savunmasında özetle; davacı tarafa sözlü anlaşma ile toplamda 7.342 kg iplik sattıklarını, davacı tarafın dayandığı sipariş belgelerinde herhangi bir imzalarının bulunmadığını, davacı tarafın bedelini ödememek için malın ayıplı olduğu iddiasını sürdüğünü, İTÜ'den alınan raporda bir ayıbın bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan alacağı olan 41.952,70 USD bedelin tahsili için Bakırköy ...İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasında ilamsız takip başlattıklarını, borçlunun borca ve takibe itiraz ettiğini, itiraz dilekçesinin kendilerine tebliğ ettirmediklerini, takibe konu borcun müvekkil şirket tarafından satılan ipliklerin bedellerine ilişkin faturalardan ve buna bağlı olarak oluşturulan bakiye cari hesap ilişkisinden kaynaklandığını, borcun davalı şirket tarafından söz konusu mutabakat yazısının onaylanarak mutabık ibaresinin düşüldükten sonra imza ve kaşe atıldığını, yapılan tüm uyarılara rağmen davalının borcunu ödemediğini belirterek; Bakırköy ...İcra Müdürlüğünün ... E sayılı dosyasında yapılan haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalının temerrüde düştüğü takip tarihinden itibarin işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsiline, %20 'den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.Birleşen davada davalı vekili, savunmasında özetle; müvekkili şirketin bir müşterisine kumaş satmak üzere anlaştığını, kumaşta kullanmak üzere davacı şirketten iplik satın almaya karar verdiğini, bu hususta davacı şirkete iplik siparişi verdiğini, satış sözleşmesi yapıldığını, müvekkilinin kumaşları ördürdüğünü, daha sonra boyattığını, boyamadan çıkan kumaşlarda davacıdan alınan 70/20 pes-Gide iplik kaynaklı boya sonrası Iycra erimesi hataları olduğunun görüldüğünü, hatanın derhal davalı şirket satın alma yetkilisi ve sorumlusu ... tarafından davacı şirkete 28/10/2016 tarihinde saat 15:35 te mail ile bildirildiğini, müvekkili tarafından yaptırılan analizlerde ipliklerin aynı lottan olmaması, ürünün raf ömrünün dolduğunu, ham halindeki kumaşta fark edilmeyen ancak boyama sonrası ortaya çıkan gizli nitelikli ayıp olduğunun ortaya çıktığını, bu tarihten sonra karşılıklı mailler ile yazışmaların devam ettiğini, davacının boyama hatası olduğu hususunda ısrar ettiğini, müvekkili ile davacı tarafından ayrı ayrı rapor alındığını, ancak iki rapor arasında çelişki olduğunu, davacının sattığı ayıplı iplik sebebiyle müvekkili şirketin kumaş haline getirip satamadığı ve ancak hurda olarak değerlendirebileceği durumda ve kalitede olan ürünlerle, müşterisinden gönderilen reklamasyon faturası ile toplam 471.900,96 TL maddi zararının meydana geldiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince, asıl ve birleşen davaların yapılan yargılaması sonucunda; "...asıl davada iş sahibi olan davacı kumaşların hatalı olduğundan bahisle ayıptan kaynaklı maddi ve manevi zararını talep etmektedir. Mahkememizce sözleşmeye konu iplikler üzerinde gerek keşfen ve gerekse laboratuvar ortamında teknik bilirkişiler eliyle incelendiği, 29.01.2019 tarihli ve laboratuvar sonuçlarına dayalı 3 kişilik tekstil mühendisi heyet raporu uyarınca sözleşmeye konu ipliklerin ayıplı olmadığı, dolayısıyla iş sahibinin ayıba dayalı taleplerinin yerinde olmadığı takdir ve sonucuna varılarak asıl davanın reddine dair karar vermek gerekmiştir.Birleşen davanın ise sözleşme bedeline ilişkin olduğu, takibe konu bedelin ödenmediğinin iki tarafın da kabulünde olduğu anlaşılmakla, birleşen davanın kabulüne ve haksız itirazın iptali ile takibin aynen devamına dair karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar birleşen davada davacı taraf icra inkar tazminatı talebinde bulunmuş ise de, alacağın likit olmadığı, yargılama kapsamında alacağın sabit olduğu anlaşılmakla icra inkar tazminatı talebinin reddine ..." gerekçesiyle; asıl davanın reddine, birleşe davanın kabulü ile itirazın iptaline, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, karar verilmiştir.Bu karara karşı, her iki taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Asıl davada davalı - birleşen davada davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Genel olarak hukuka uygun olan ilk derece Mahkemesinin 14.02.2019 tarihli kararının sadece icra inkar tazminatının reddine ilişkin kısmının usul ve yasaya aykırı olduğunu, faturalara bağlı alacak tutarının likit ve belirli olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin birleşen davada verdiği hükmün icra inkar tazminatı yönünden düzeltilmesine ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Asıl davada davacı - birleşen davada davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle;Dosyada biri birinden tamamen farklı iki bilirkişi raporu bulunduğunu, uyuşmazlığın aydınlatılabilmesi için üçüncü bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmesi gerektiğini,Karara dayanak yapılan 29.01.2019 tarihli bilirkişi raporunun ekinde bulunan ve 10.01.2019 tarihli İTÜ Tekstil Teknolojileri ve Tasarımı Fakültesi Laboratuvarından alınan raporun altında, incelemeyi yapan öğretim üyesinin isminin ... olduğu görüldüğünü, bu öğretim görevlisinin yanlar arasında uyuşmazlığın başında 30.01.2015 tarihli bir rapor vererek iplikte elastan probleminin varlığından söz ettiğini, yani mahkemece atanan ... ten oluşan bilirkişi heyetinin, dosyayı layıkı ile okumadan ve incelemeden, daha önce dosyada raporu olan ve aynı üniversitede görev yaptıkları ...’den aynı uyuşmazlıkla ilgili yeni rapor aldıklarını ve bu raporu kendi raporlarına dayanak yaparak, iplikteki sorunun boya işlemlerinden kaynaklandığını mahkemeye bilimsel görüş olarak sunduklarını, bu hatanın usul işlemlerine aykırı ve vahim bir hata olduğunu, İddialarının, davalı-karşı davacı tarafından müvekkili şirkete satılan ipliklerin raf ömrünün geçtiği, ayrı lotlardan olduğu bu sebeple mukavemetinin ve elastikiyetinin azaldığı, bu olumsuzluğun da ipliklerden örülen kumaşlara yansıdığı şeklinde olduğunu, bu durumda yapılması gereken şeyin ham kumaş üzerinde inceleme yapılarak, ham kumaşta ilk anda fark edilmeyen hataların nelerden kaynaklandığının tespit edilmesi gerektiğini, çünkü ham iplikte görünmeyen ancak boyama işlemine tabi tutulan kumaş, içindeki ipliğin zayıflığı sebebiyle çizgi vermekte ve bu haliyle kumaşın kullanılması mümkün olmadığını, bu durumda ancak ham kumaş üzerinde inceleme yapılarak sorunun çözümünün tespit edilebileceğini, oysa mahkeme tarafından tayin edilen bilirkişi heyetinin doğrunun ve adil olanın tespit edilmesi hususunda çaba göstermediğini, doğrudan boyanmış kumaşlar üzerinde inceleme yaparak kumaştaki hatanın kumaşa uygulanan boya işleminden kaynaklandığını ileri sürdüğünü, boyama sonra kumaşta hata olduğunun herkesin kabulünde olduğunu, önemli olanın bu hatanın kaynağını tespit etmek olduğunu, karara dayanak son rapor bu konuda yargılamaya hiç bir ışık tutmadığını, sorunun çözümüne katkı yapmadığını, halbuki dosya içindeki ilk rapor ham kumaş üzerinde inceleme yaparak, ham kumaştaki bulunan ve davalı-karşı davacı tarafından müvekkili şirkete satılan 70/20 Pes-Gipe ipliğin, kullanma süresinin geçmiş olması sebebiyle ısıya karşı mukavemetini kaybettiği tespitini yaptığını,Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin asıl ve birleşen dava hakkında verdiği istinafa konu hükmün kaldırılmasına ve yeniden bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Asıl dava ayıp nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemli tazminat davası, birleşen dava ise faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın İİK 'nın 67. maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yazılı gerekçe ile asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne, ancak inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş; bu karara karşı, her iki taraf vekillerince, istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Öncelikle taraflar arasındaki ticari ilişki satımdan kaynaklıdır. ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararında taraflar arasındaki ticari ilişkiyi eser ilişkisi olarak nitelendirmesi yanlış olmakla birlikte bu husus istinaf sebeplerinin incelenmesinde sonucu etkileyecek nitelikte olmadığından, gerekçedeki bu husus istinaf yargılamasında düzeltilmiştir.Asıl davada davacı- birleşen davada davalı vekilinin istinaf başvurusununu incelenmesinde; asıl davada davacı- birleşen davada davalı vekili, davalıdan satın alınan ipliklerle ördürülüp boyanan kumaşların gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek, ayıplı satış nedeniyle uğradığı zararın tazminini istemiştir. Birleşen davada ise davalının sattığı iplikler nedeniyle faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali talep edilmiştir. Asıl davada davacı vekili, asıl davadaki iddiaları kapsamında ticari ilişkide zarara uğradığını, buna göre davalının satım bedeline ilişin alacak isteminin yerinde olmadığını ileri sürmüştür. Mahkemece davalı tarafından davacıya satılıp teslim edildiği ihtilafsız olan ipliklerden üretilen kumaşlar üzerinde yargılama sürecinde uzmanlarından oluşturulan üç kişilik bilirkişi kurulandan, yerinde inceleme yaptırılarak ve alınan kumaş numuneleri İTÜ laboratuvarında inceletilerek rapor alınmış, rapor kapsamında, ihtilaf konusu ipliklerde ayıp bulunmadığı tespiti ile karar verilmiştir. HMK'nın 282. maddesi uyarınca, hâkim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer deliller ile birlikte serbestçe değerlendirir. Mahkemece, az yukarıda belirtildiği şekilde, iplikler üzerinde teknik ve labaratuvar incelemesi de yaptırılarak alınan bilirkişi raporu içeriğindeki teknik tespitler ile tarafların sunduğu deliller ışığında ve gerekçesi yazılmak suretiyle hüküm kurulduğu anlaşıldığından, asıl davada davacı birleşen davada davalı vekilinin yetersiz, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmayan rapora göre karar verildiği yönündeki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.Asıl davada davalı- birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusununu incelenmesinde; Mahkemece birleşen itirazın iptali davasının kabulüne karar verilmiş, ancak inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Birleşen davada davacı vekili hükmün inkar tazminatı verilmemesi bölümü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.Birleşen dava faturaya dayalı açık hesap alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacı alacağının faturaya dayalı, likit alacak olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre kabul edilen asıl alacak tutarı üzerinde davacı lehine inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile alacağın yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle inkar tazminatı talebinin reddi isabetsiz olmuştur. Bu nedenle birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmüştür.Yukarıdaki açıklamalar ışığında asıl davada davacı birleşen davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca reddine, asıl davada davalı birleşen davada davacı vekilinin birleşen davadaki icra inkar tazminatı talebine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile birleşen davada verilen hükmün HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca kaldırılarak Dairemizce yeniden hüküm verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle; A)Asıl davada davacı- birleşen davada davalı vekilinin istinaf başvurusu yönünden:1-Asıl davada davacı- birleşen davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine, 2-Asıl davada davacı birleşen davada davalı vekili tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye gelir kaydına; birleşen dava yönünden bakiye 7.823,25 TL istinaf karar harcının birleşen davanın davalısından tahsiline, 3-Asıl davada davacı- birleşen davada davalı vekili tarafından sarfedilen istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakıymasına,B- Asıl davada davalı- birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusu yönünden:Asıl davada davalı- birleşen davada davacı vekilinin birleşen davaya yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesince birleşen davya ilişkin olarak verilen hükmün icra inkar tazminatı yönünden düzeltilmek üzere HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca kandırılarak davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda; Asıl Davada:1-Asıl davanın REDDİNE,2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 54,40 TL karar harcından mahkeme veznesine yatırılan 8.144,28 TL peşin harcın mahsubu ile fazla yatan 8.089,88 TL harcın, karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-Davalı tarafından yapılan 1.830,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 33.026,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, 6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,Birleşen Davada:1-Birleşen davanın kabulü ile Bakırköy ....İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına, 2-Likit alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle İİK'nın 67/ 2. maddesi uyarınca takdiren %20 oranında belirlenen 30.541,56 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-Alınması gereken 10.431,00 TL karar ve ilam harcından, 2.607,87 TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 763,54 TL'nin mahsubu suretiyle hesaplanan bakiye 7.059,59 TL karar ve harcının birleşen davada davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,4-Birleşen davada davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı ve 3.371,41 TL peşin harç giderinin birleşen davada davalıdan alınıp birleşen davada davacı tarafa verilmesine,5-Birlen davada davacı tarafından dosyada yapılan 28,00 TL posta giderinin, birleşen davada davalıdan tahsili ile birleşen davada davacıya verilmesine,6-Birleşen davada davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 14.966,63 TL nispi vekalet ücretinin birleşen davada davalıdan tahsili ile birleşen davada davacı tarafa verilmesine,7- İstinaf aşamasındaki harç ve yargılama yargılama giderleri yönünden;a)Birleşen davada davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; peşin istinaf karar harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,b)Birleşen davada davacı tarafından sarfedilen 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı giderinin, birleşen davada davalıdan alınıp birleşen davada davacıya verilmesine, 8-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine,9-Dosyanın, karar kesinleştikten sonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 07.10.2021 tarihinde, oybirliğiyle ve temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi