Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/22814
Karar No: 2015/34097
Karar Tarihi: 01.12.2015

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/22814 Esas 2015/34097 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2014/22814 E.  ,  2015/34097 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, ücret alacağı, asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Şirkette Takip ve Büro Elemanı olarak çalıştığını, 28/09/2010 tarihinde ...’ne dilekçe ile başvurarak prim ödeme günlerinin tespitini talep ettiğini, kurumun 28/09/2010 tarihli yazı cevabında davacının 01/10/1990 tarihi itibarı ile sigortalı olarak tescilli olduğu ve dilekçe tarihi olan 28/09/2010 tarihi itibarı ile 6685 prim ödeme gününün bulunduğunun bildirildiğini, davacı müvekkilinin 01/10/2010 tarihinde davalıya gönderdiği ihtarname ile emeklilik nedeniyle haklı nedenle iş akdini feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, Ücret alacağı, vergi iadesi alacağı, izin ücreti alacaklarını istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının işi kendisinin bıraktığını, davalıya ait iş yerinden ayrıldığının ertesi günü bir başka iş yerinde işe girdiğini,, davacının çalışmalarının ...’nde olup İstanbul’dan ayrıldığını, ücreti ödenmediği iddiasının gerçek dışı olup, bu durumun banka dekontları ile açık olduğunu, alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece toplanan deliller, tanık beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; davacının 01/04/1993-23/09/2010 tarihleri arasında 17 yıl 5 ay 22 gün süre ile takip büro elemanı olarak aylık brüt 760,50 TL ücret ile çalıştığı, davacının 3600 gün ve 15 yıllık sigortalılık süresi ve 3600 prim ödeme gün sayısını doldurduğu anlaşılmakla emeklilik nedeni ile kendi isteği ile iş akdini feshettiği kıdem tazminatına hak kazandığı, davacının ödenmeyen ücret alacaklarının bulunduğunu beyanla tahsilini talep ettiği her ne kadar ücret bordrolarının ve tahakkuklarının yapıldığından bahisle kök raporda ücret hesaplaması yapılmamış ise de ücret bordrolarının imzalı olmadığı dosyaya celp edilen ... cari hesap ekstrelerinin tetkikinde ise davalı işverenlikçe davacının hesabına değişken tutarlarda meblağların yatırıldığı hepsinde açıklama olarak "transfer, plastab tnt için, plastab avans, sakın xxx film seyretme, metratıp kkdf için , ... elektor için vb. isimler yazıldığı bunların maaş ödemesi olduğuna dair her hangi bir delil ve belge sunulmadığı, iş avansı olarak yatırılmış olabileceğinin değerlendirildiği, davacının talep ettiği döneme ilişkin ücretlerin ödendiğine dair imzalı bordro banka kaydı vb. belge ibraz edilmediğinden bilirkişi ek raporunda hesaplanan davacının ücret alacağının bulunduğu, davacının yıllık izinlerini kullandığı yahut yıllık izinlerini kullanmadığı takdirde ücretlerini ödendiğini yazılı belgelerle ispat yükü davalı işverene ait olup, davalı işveren tarafından davacının yıllık izinlerini kullandığına dair yahut ücretlerinin ödendiğine ilişkin yazılı belgelerle ispat edemediğinden davacının yıllık izin alacağının bulunduğu, davalı iş yerinde asgari geçim indirimi uygulaması bulunduğu tanık beyanları ile anlaşıldığı, davalı tarafça asgari geçim indirimi alacağının ödendiğine dair yazılı belge sunmadığı anlaşıldığı, davacının asgari geçim indirimi alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında davacının verilen süreden sonra yaptığı ıslahı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    6100 sayılı HMK. nun 176 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan ıslah müessesesi, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya talep sonucunu değiştirebilmesi imkânını sağlamaktadır. İki taraf da duruşmada hazır iseler ıslah sözlü olarak yapılabilir. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun  açılmış bir davanın bulunması şarttır. Başka bir anlatımla ıslah, açılmış bir davada taraflarca yapılmış usule ilişkin işlemlere yönelik olarak yapılmalıdır. Bu bağlamda, yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir talepte bulunma olanağı bulunmamaktadır. Davacı isterse dava dilekçesini tamamen ıslah ederek dava konusunu değiştirebilirse de, yeni dava konusu önceki dava konusunun yerine geçer ve yine tek bir dava söz konusu olur. Ancak, davacının peşin harç yanında başvuru harcını da yatırarak yeni bir talep de bulunması hallerinde ise bir ek dava olarak açıldığının kabulü gerekir.
    Dosyanın incelenmesinden, 20.02.2014 tarihli celsede davacı vekilinin “...davamızı ıslah etmek için süre istiyorum ” şeklinde talepte bulunduğu, Mahkemece 20.02.2014 tarihli celsede davacının ıslah talebini sunması için bir haftalık kesin mehil verilmesine rağmen süresinden sonra 14.03.2014 tarihinde ıslah harcı yatırılarak dilekçe sunduğu gerekçesiyle davacının ıslah talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
    Davacı tarafından yapılan ıslah HMK.nun 181. maddesinde belirtilen kısmi ıslah olup, ıslah işlemi muvafakate ve/veya süreye bağlı değildir. Islah tahkikat bitene kadar yapılabilir. Bu nedenle davacının yaptığı ıslah usulüne uygun olup, ıslahın yazılı gerekçe ile reddi hatalıdır.
    Mahkemece yapılacak iş davacının yaptığı ıslah değerlendirilerek karar vermektir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi