Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/22800
Karar No: 2015/34086
Karar Tarihi: 01.12.2015

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/22800 Esas 2015/34086 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2014/22800 E.  ,  2015/34086 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
    DAVA : Davacı, ücret alacağı, fazla mesai ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalılardan ... avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin ...."nce diğer davalı ..."ne ihale edilen ..."da yapılan ..nde alt işveren ...."nin işçisi olarak 12.05.2011 tarihinde topograf olarak işe başladığını, işin yetiştirilmesi amacıyla sabah saat 08:00 den akşam saat 20:00 – 21:00 e kadar hafta tatilleriyle birlikte çalıştırıldığını, fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini, müvekkilinin aylık 3.000,00 TL. maaş aldığını, sigorta bildirimlerinin cüz’i bir değer üzerinden gösterildiğini, ilk iki maaşının düzenli ödendiğini, fakat son maaşının gününde ödenmediğini, alacaklarının ödenmesi için ...Noterliği’nin 05.08.2011 tarihli 15168 yevmiye sayılı ihtarnamesini keşide ettiğini ileri sürerek, ücret alacağı, fazla mesai ücreti alacağı ve hafta tatili ücreti alacaklarını istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı .... vekili cevap dilekçesinde özetle;4857 sayılı İş Kanununun 2/c/4. maddesindeki düzenlemenin asıl işverene sorumluluk yüklemekle birlikte onu sözleşmenin tarafı haline getirmediğini, düzenlemeyi dar anlamda değerlendirmek gerektiğini, maddedeki sorumluluğun her türlü sorumluluk olarak kabul edilmesinin iş hayatının akışına aykırı olacağını, asıl işverenlerin, işçi-işveren ilişkisi anlamında alt işverenin personelini takip edebilmesinin mümkün olmadığını, bu düzenlemenin mali sorumluluklara ilişkin olduğunun kabul edilmesi gerekeceğini, müvekkili şirketin davada asıl taraf olmamakla birlikte, davanın ihbarı veya katılma talebinde bulunması halinde feri müdahil olarak bulunabileceğini, müvekkili şirketin taşeronu konumundaki diğer davalı ..yle olan sözleşmesini 19.08.2011 tarihinde feshettiğini, bu şirketin hâlihazırda müvekkili şirketten hiç bir alacağının bulunmadığını savunarak,davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalı olarak gösterdiği ....’nin ... Arası Boru Hattı İkmal İnşaatı iş grubunda yüklenici firma olduğunu, diğer davalı ...’nin ise yüklenicinin alt taşeronu olduğunu, ..... arasındaki sözleşmenin bir eser sözleşmesi olup aralarında çalışan ve çalıştıran ilişkisi bulunmadığını, müvekkili kurumun eser sözleşmesi uyarınca davacının talep etmekte olduğu alacaklarından sorumlu olmadığını, yüklenici firma olan diğer davalı İma Mühendislik ile imzalanan sözleşmenin Şartname Cilt 1 İdari Şartnameler madde 34.15 in "Yüklenici işi Sözleşme dokümanlarına uygun olarak yapacağını, ayrıca özellikle işçi hakları ve Türkiye Cumhuriyeti Kanun, Tüzük, Yönetmelik ve T.C. Mahkeme kararlarına uyacaktır. Özellikle iş kanununun işçi hakları ve işyerleri hakkındaki hükümleri ile çalışma şartları hakkındaki hükümlerine titizlikle uyacaktır." şeklinde olduğunu, Sözleşme Şartnameleri Cilt 1 İdari Şartnameler 4.1 Taşerona Verme maddesinde "... böyle bir izin Yükleniciyi Sözleşmeden kaynaklanan sorumluluk ve yükümlülüklerinden kurtaramayacak ve yüklenici taşeronun eylemlerinden, kusurlarından ve ihmallerinden bunlar sanki kendi eylem, kusur ve ihmalleriymiş gibi sorumlu olacaktır" düzenlemesinin bulunduğunu, müvekkili kurum ile davacının çalıştığını belirttiği diğer davalı ...i arasında herhangi bir iş ilişkisi bulunmadığını, eser sözleşmesi ve şartname uyarınca müvekkili kurumun sorumluluğunun mevcut olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı ....’ne Tebligat Kanunu 35. maddesine göre dava dilekçesi tebliğ edilmiş olup davalı alt işveren tarafından davaya karşı yazılı savunma yapılmamıştır.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece toplanan deliller,tanık beyanları,bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde;davacının SGK hizmet cetvelinde 12.05.2011-02.08.2011 tarihleri arasında ..... . taşeronu ..nde sigortalı olarak çalıştığı,davacının ..arası boru hattı ikmal inşaatı iş grubunda yüklenici firma nezdinde çalıştığı anlaşılmakla, 4857 sayılı yasanın 2/6 maddesi gereğince davalıların alt işveren ve üst işveren olarak davacının tüm alacaklarından sorumlu olacakları kanaatine varıldığı,yapılan yargılama sırasında bilirkişi ..." ten aldırılan 20.03.2014 tarihli bilirkişi raporu denetime açık, kapsamlı ve detaylı bir rapor olarak kabul edilerek hükme esas alındığı,bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davacının resmi kayıtlara geçen beyanı esasa alınarak 30.07.2011 tarihine kadar çalıştığı ve ilk iki aylık ücretinin ödendiği dikkate alınarak 19 günlük ücret alacağının ödendiğinin davalı işverenlikçe ispatlanamadığı ,davacının ücret alacağının bulunduğunun anlaşıldığı,davacının fazla mesai yaptığı ve hafta tatillerinde çalıştığı, bu çalışmalarına karşılık gelen ücretin ödendiğinin davalı işverenlikçe ispatlanamadığı, davacının hafta tatili ücreti alacağı ve fazla mesai ücreti alacağının da bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı .... vekili ve davalı .. vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı .... vekilinin ve davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma ve hafta tatili çalışmasının olup olmadığı uyuşmazlık konusudur.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    Davacı fazla çalışma ve hafta tatilinde çalıştığı iddiasını tanık delili ile ispatlamaya çalışmıştır.Davacı tek tanık deliline dayanmış olup,tanık ... davacının oğludur.
    Davacının tanığının davacının oğlu olup, tek tanık beyanı olması dikkate alındığında, bu tanığın beyanı ile fazla çalışma ve hafta tatil alacaklarının ispatına yeterli görülmesi isabetsizdir. Mahkemece fazla mesai ücret alacağı ve hafta tatili ücret alacaklarının reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 01.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi