
Esas No: 2018/3016
Karar No: 2021/1536
Karar Tarihi: 08.10.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/3016 Esas 2021/1536 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
... ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : ... (...)
ÜYE : ... (...)
ÜYE : .... ... (...)
KATİP : ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/10/2018
ESAS NO :.....
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 08/10/2021
YAZILDIĞI TARİH : 15/10/2021
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkil ile davalı arasında ... ... Müzesi yapımı için kullanılmak üzere bir adet engelli asansörü alımı konusunda 14/09/2013 tarihinde sözleşme imzalandığını, taraflar arasında yapılan sözleşmeye göre panoramik camlı, montajı inşaatın fiziki yapısına uygun bir adet engelli asansörü davalı/satıcı tarafından müvekkile teslim edileceğini ve bunun karışılığında müvekkil tarafından davalı/satıcıya 24.000TL ödeneceğini, söz konusu ... ... Müzesi'nin inşaatının projesinin detayları ve satın alınacak engelli asansörünün taşıması gereken nitelikleri karşı tarafa bildirdiğini, müvekkilin nitelikleri konusunda mutabık kalınan asansörün bedeli olan 24.000 TL'yi müvekkilinin noter vekaletiyle yetkilendirdiğini, ... aracılığıyla ... ... Şubesi'ne ait 25/10/2013 tarihli ve .... numaralı çek ile karşı tarafa ödediğini ve karşı tarafın da bu bedeli bankadan tahsil ettiğini, yine taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince 14/09/2013 tarihinden sonraki 4-6 hafta içerisinde asansörün müvekkiline teslim edileceğini, ancak taraflar arasında yapılan sözleşme gereği zamanında müvekkiline teslimat yapılmadığını, müvekkilinin 21/12/2013 tarihinde ... ... Müzesi inşaat alanında alelade şekilde bırakılmış birtakım malzemelere rastladığını ve bu malzemelerin müvekkile herhangi bir şekilde teslim edilmeden aynı zamanda sözleşmede bahsi geçen nitelikte olmadığını, davalının "satıcının mülkiyetini geçirmek amacıyla, zilyetliğini alıcıya devretme yükümlülüğünü" yerine getirmediğini, taraflar arasındaki sözleşmeye göre nakliye ve montajı karşı tarafa ait olan asansörün zamanında teslim edilemediği gibi aynı zamanda mutabık kalınan nitelikleri taşımadığı için ayıplı olduğunu, davalının bu ayıpları bilmese de onlardan sorumlu olduğunu, yine karşı tarafın asansörü müvekkile teslim etmeden ve müvekkilin bilgisi dışında ortalık yere bıraktığını ve bu durumun da dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, müvekkilinin 08/01/2014 tarihinde ... Noterliği'nin ..... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile karşı tarafa ihtarda bulunulduğunu, 14/09/2013 tarihinde sözleşmeden döndüğünü, zamanında kendisine teslim edilemeyen ve üzerinde mutabık kalınan nitelikleri taşımayan ayıplı asansörü ihtarnamenin tebliğini izleyen 7 gün içerisinde geri alınmasını ve kendilerine yapılan 24.000,00-TL tutarındaki ödemenin kendisine iadesini karşı tarafa ihtar ettiğini, bu şekilde müvekkilin yasadan kaynaklanan ayıbı satıcıya bildirme yükümlülüğünü yerine getirmiş bulunduğunu, söz konusu ihtarname'nin karşı tarafa 23/01/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen bugüne kadar karşı taraf ne asansörü geri aldığını ne de müvekkil tarafından kendisine ödenen 24.000,00-TL'yi iade ettiğini, karşı tarafın müvekkili ticari ve ekonomik yönden mağdur etmiş bulunduğunu, belirtilen nedenlerle müvekkil tarafından davalı tarafa asansör bedeli olarak ödenen 24.000,00-TL'nin ödeme tarihi olan 21/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek olan ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkile ödenmesine, her türlü yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; ayrıca davayı kabul etmediklerini, açılan davanın dayanaktan yoksun olarak kötü niyetli açıldığını, belirtilen nedenlerle davacının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda: asansörün davacıya teslim edilmesi ile uygun muhafazada koşulları altında saklamamasının davacı sorumluluğunda olduğu, davalı tarafça sözleşmeye uygun olarak ürünün hazırlanması ile davalının üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiği ve anlaşma bedelini hak ettiği, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; taraflar arasında imzalanan sözleşmede her ne kadar teslim yeri Kayseri ili olarak belirtilmiş ise de sözleşme konusu asansör davalı tarafından müvekkilinin bilgisi dışında ...’e getirildiğini, bu nedenle sözleşmenin ifa yerinin ... olduğunun kabulü ile yetkili mahkemenin de ... Mahkemesi olduğunu, davanın, sözleşmeye aykırı, ayıplı ve zamanında teslim edilmeyen mal nedeniyle yapılan ödemenin iade edilmesine yönelik bulunduğu, taraflar arasında yapılan 14.09.2013 sözleşmede malın teslim süresi 4-6 hafta olarak belirlenmiş olmasına rağmen malın bu sürenin çok sonrasında (21.12.2013 tarihinde) müvekkiline haber verilmeden ...’e getirilerek ve her türlü iklim koşullarından etkilenmeye açık halde orta yere bırakıldığını, davalı ve davalı tanıklarının açık çelişkilerle dolu beyanlarının davalıyı sorumluluktan kurtarmaya yönelik olduğunu, dava konusu asansörün ...’de müvekkiline teslim edildiğini iddia eden davalı tarafın bu teslimatı bizzat müvekkile yaptıklarına dair bir belge yada tutanak sunamamalarının davanın haklılığını gösterdiğini, tüccar olan davalının teslim ettiğini iddia etiği mala dair bir teslim belgesi sunamamasının hayatın olağan akışına ve basiretli tüccarlık ilkesine de aykırılık teşkil ettiğini, davalı tarafın dava konusu asansörün sözleşme tarihi olan 14.09.2013 tarihinde müvekkile teslim edildiğini beyan ettiğini, eğer gerçekten malın sözleşme tarihinde müvekkiline teslim edilmiş ise neden sözleşmede 4-6 haftalık bir teslim süresinin ön görüldüğünü, davalı tarafın sorumluluktan kaçmak adına kendi beyanları ve yazılı belgeler ile çeliştiğini, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun da hüküm kurmaya elverişli olmadığını mahkemece hatalı hüküm kurulmasına sebebiyet verdiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu malın ayıplı olup olmadığı ve peşin olarak ödenen mal bedelinin iadesine yönelik talebin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesini konu malın ayıplı olduğundan bahisle ayıplı malın bedelinin iadesi ile uğranılan zararın tahsili talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Bilindiği üzere TTK'nin 23.maddesinde; "c) Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır. "
TBK 223.madde "Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır." Buna göre 6102 sayılı TTK'nın 23/1-c maddesi gereğince malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmek ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa bu 2 ve 8 günlük süre içinde durumu satıcıya ihbarla yükümlüdür.
Dosya içeriği ve toplanan delillere göre: Davacı ile davalı arasında asansör satışına dair sözleşme yapılmış olup, sözleşme konusu malın davacının kabulüne göre 21.12.2013 tarihinde davacı yana teslim edildiği, davacı yanca 08.01.2014 tarihinde ayıp ihtarında bulunduğu 23.01.2014 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmek ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa bu 2 ve 8 günlük süre içinde durumu satıcıya ihbarla yükümlüdür.
Ayıp ihbarının uyuşmazlık halinde kanıtlanmasının şekle bağlı tutulduğu, davacının, ayıp ihtarının tebliğ tarihi olan 23.01.2014 tarihi itibariyle ihbar süresinin kaçırıldığı, somut olayda davacı yanca süresi içerisinde yapılmış bir ayıp ihbarının bulunmadığı dosya kapsamında anlaşılmıştır.
Mahkemece süresi içerisinde usulüne uygun yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine dair kararın yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda Dairemizce, HMK'nın 353/1-b-2.maddesine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından mahkemenin gerekçesi yönünden hata edildiğinden "gerekçe düzeltilerek ve değiştirilerek yeniden esas hakkında" karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı vekilinin istinaf isteminin mahkemenin gerekçesine yönelik olarak kabulü ile, HMK'nın 353/1-b-2.maddesi gereğince, ilk derece mahkemesinin gerekçesi düzeltilerek Dairemiz gerekçesinde yer alan nedenlerle yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi....Karar, 03/10/2018 Tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
3-a)Davanın REDDİNE,
b)Dava açılış sırasında tahsil edilen 409,90-TL peşin harçtan, alınması gerekli 35,90 TL ilam harcının mahsubu ile artan 374,00-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacıya iadesine,
c)Davacı tarafın yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
d)Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların istekleri halinde ve karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine,
e)Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca hesaplanan 2.880,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davacıya verilmesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana İADESİNE,
5-İstinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin davacının üzerinde bırakılmasına,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-HMK'nin 333. maddesi uyarınca kullanılmayan gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
8-Kararı tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK'nin 353/1.b.2.maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK'nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, 08/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
