Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/2663
Karar No: 2021/402
Karar Tarihi: 04.03.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/2663 Esas 2021/402 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/2663
Karar No : 2021/402


TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Telekomünikasyon A. Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 20/02/2020 tarih ve E:2017/629, K:2020/733 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Yurt genelinde cami müştemilatlarında bulunan baz istasyonlarının sözleşme süresi dolmuş olanların ivedilikle, diğerlerinin ise sözleşme süreleri dolduğunda kaldırılması yolundaki Diyanet İşleri Başkanlığı'nın … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 20/02/2020 tarih ve E:2017/629, K:2020/733 sayılı kararıyla;
Mülkiyeti Hazine'ye ait taşınmazlar üzerinde bulunan ve Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yönetilen cami, mescit ve bunların müştemilâtının baz istasyonu kurulması ve ticarî faaliyetlerde kullandırılması amacıyla kiralanmasına ilişkin esasları belirlemek amacıyla Diyanet İşleri Başkanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığından sorumlu Devlet Bakanlığı ile Milli Emlak Genel Müdürlüğü ve Maliye Bakanlığı arasında 21/12/2006 tarihinde imzalanan "Protokol"ün 1. maddesinde yer alan "... baz istasyonu kurulması" düzenlemesi ile 3. maddesinde yer alan "Başkanlık birinci maddede belirtilen yerlerin baz istasyonu olarak kullanılmak üzere kiralanmasına ilişkin işlemleri, her türlü gözetim ve denetim yetkisi kendisinde kalmak üzere Dinî ve Sosyal Hizmet Vakfı vasıtasıyla yürütür." düzenlemesinin, Danıştay Onüçüncü Dairesinin 10/02/2012 tarih ve E:2009/1632, K:2012/331 kararı ile, "178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 2886 sayılı Kanun'da, adına tahsis yapılan kamu kurumlarının söz konusu taşınmazları üçüncü kişilere kiraya vermesine engel bir düzenlemeye yer verilmediğinden, tahsis kararında veya sözleşmede aksine bir hüküm olmadıkça bu yerlerin başkalarına kiralanmasına yasal bir engel bulunmamaktadır. Ayrıca, 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanuna göre yönetimi Diyanet İşleri Başkanlığı'na ait olan, cami ve mescitlerin müştemilatı ve bunlar üzerindeki ticarî ünitelerin Başkanlığa kiraya verilmesinden sonra, anılan yerlerin Başkanlıkça başkalarına kiraya verilmesi ve buna ilişkin esasların belirlenmesi hususunda yetkisi bulunduğu tartışmasızdır. Ancak, ibadet yerleri olan camilerin ve mescitlerin doğrudan baz istasyonu kurulmak amacıyla kiraya verilmesine olanak sağlayan düzenlemede ibadet yerlerinin özelliği ve kullanımı dikkate alındığında, söz konusu düzenlemenin cami, mescit ve müştemilatının baz istasyonu olarak kiralanmasına ilişkin kısımlarında kamu yararı ve hukuka uyarlık görülmemiştir." gerekçesiyle iptal edildiği, anılan kararın İdari Dava Daireleri Kurulunun 20/10/2014 tarih ve E:2012/1590, K:2014/2988 sayılı kararıyla onanarak kesinleştiği,
Bu itibarla, cami müştemilatlarına kurdurulan baz istasyonlarının cemaati rahatsız edici, ibadetin huzur ve sükununu bozucu bulunduğu konusunda gerek yazılı gerekse sözlü şikayetlerin olması, baz istasyonlarının yoğun biçimde radyasyon yayıp insan sağlığına zarar verdiği hususunda toplumda yaygın bir kanı bulunması ve mevcut baz istasyonlarının çevre sakinlerini rahatsız ettiğinin bilinmesi gerekçe gösterilerek; ayrıca davalı idarece Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 14/06/2011 tarih ve 2011/90 sayılı yürütmenin durdurulması kararından da bahsedilerek yurt genelinde cami müştemilatlarında bulunan baz istasyonlarının sözleşme süresi dolmuş olanların ivedilikle, diğerlerinin ise sözleşme süreleri dolduğunda kaldırılması yolundaki dava konusu işlemin, yargı kararının gereğinin yerine getirilebilmesi amacıyla düzenlenmiş bir işlem olduğu, dava konusu genel yazıda hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Diyanet İşleri Başkanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun Ek-4 üncü Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 4. maddesinin 3. fıkrası hükmüne dayandırılarak oluşturulmaya çalışılan gerekçenin "haklı" olmadığı, işlemin sebep unsuru bakımından hukuka aykırı olduğu, anılan düzenleme gereği, "cemaati rahatsız edici, ibadetin huzur ve huşuunu bozucu olduğu" şeklindeki gerekçenin yapılan denetimler sonucu tespit edilmiş olması gerektiği, dava konusu işlemde yer alan baz istasyonlarının, cemaati rahatsız edici, ibadetin huzur ve sükununu bozucu olduğu gerekçesinin sadece cami cemaatinin yazılı ve sözlü şikayetlerine dayandırılmış olduğu; cami cemaatinin bu konuda gerçekten bir şikayetinin olup olmadığı ve varsa bunun bütün camileri kapsar nitelikte olup olmadığının belli olmadığı, genellikle ibadethanelerin çatısında ya da cami minarelerinde yer alan baz istasyonlarının cemaati rahatsız etmesi ya da ibadetin huzur ve sükununu bozmasının mümkün olmadığı, Diyanet İşleri Başkanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun Ek-4 üncü Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmelik ile, mülkiyeti kamu kurum ve kuruluşları ile Hazineye ait taşınmazların üzerinde bulunan cami ve mescitler ile Kur'an kurslarının bir kısmında, eklentisinde ya da bütünleyici parçasında bulunan kısımların ticari ya da dini faaliyetlerde kullanılmasının yasal çerçevesinin belirlendiği, bu kapsamdaki yerlerin ticari ya da dini faaliyetlerde kullanılması konusundaki tahsis yetkisinin müftülüklerce kurulacak komisyona bırakıldığı, baz istasyonlarına ilişkin menfi bir hüküm düzenlenmediği, birçok caminin altında kira ilişkisine istinaden faaliyet gösteren çeşitli işyerinin bulunduğu, baz istasyonlarının bu iş yerlerinden daha cemaati rahatsız edici, ibadetin huzur ve sükununu bozucu olduğunun kabul edilemeyeceği, bu işyerlerinin kira taleplerine olumlu cevap verilirken baz istasyonu kurulması için yapılan taleplere olumsuz cevap verilmesinin eşitlik ilkesine açıkça aykırı olması nedeniyle işlemin amaç unsuru bakımından hukuka aykırı olduğu, süresi devam eden sözleşmeler yönünden baz istasyonlarının süre bitiminde kaldırılması gerektiğinin bildirilmesiyle de işlemin kendi içinde çelişki barındırdığı, davalı idarenin, yönetmelikle müftülüklere bırakılan yetkiye müdahale ederek dava konusu işlemi tesis ettiği, oysa sadece mülkiyeti Hazineye ait olup cemaatin katkısı olmadan yaptırılan camilerin kiraya verilmesi konusunda yetkili olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, cami müştemilatlarına kurdurulan baz istasyonlarının cemaati rahatsız edici, ibadetin huzur ve huşuunu bozucu ve ibadethanenin ruhuna aykırı olduğu konusunda gerek yazılı gerekse sözlü şikayetlerin yoğun olduğu, bunun yanında baz istasyonlarının yoğun biçimde radyasyon yayıp insan sağlığına zarar verdiği hususunda toplumda yaygın bir kanı bulunduğu, mevcut baz istasyonlarının çevre sakinlerini rahatsız ettiği, bu nedenle baz istasyonlarının kaldırılması talebiyle birçok dava açıldığı, dava konusu işlemin Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 14/06/2011 tarih ve 2011/90 sayılı yürütmenin durdurulması kararına dayandığı, temyiz isteminin reddi ile Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 20/02/2020 tarih ve E:2017/629, K:2020/733 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 04/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi