Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/639
Karar No: 2021/398
Karar Tarihi: 04.03.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/639 Esas 2021/398 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/639
Karar No : 2021/398

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Derneği
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı
VEKİLİ: Hukuk Müşaviri …
2- … Enstitüsü
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 23/05/2019 tarih ve E:2015/173, K:2019/4329 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: TS 500: Betonarme Yapıların Tasarım ve Yapım Kuralları Standardının tadiline ilişkin olarak Türk Standardları Enstitüsünce 13/11/2014 tarihinde kabul edilen TS 500/T3 nolu Standardın iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 23/05/2019 tarih ve E:2015/173, K:2019/4329 sayılı kararıyla;
Dava konusu Standardın kabulü tarihinde yürürlükte olan haliyle 132 sayılı Türk Standardları Enstitüsü Kuruluş Kanunu'nun 1., 2., 6., 9. ve 9/A maddelerine yer verilerek,
Betonarme yapıların tasarım ve yapım kuralları standardı olan ve 13/11/2014 tarihinde kabul edilip TS 500/T3 adı altında yayınlanan dava konusu Standart ile, betonda nitelik ve kabul koşullarının, TS EN 206 ''beton-özellik, performans, imalat, uygunluk'' standardının uygulanmasına ilişkin tamamlayıcı milli standardı belirlemek üzere davalı idareler tarafından hazırlanan TS 13515 EK-B1’e uygun olmasının öngörüldüğü,
Dosyada yer alan bilgi ve belgeler, davalı idarelerin savunmaları ile yukarıda belirtilen düzenlemelerin birlikte değerlendirilmesinden, TS EN 206 Standardının, Avrupa ülkeleri için geçerli bir standart olduğu; bu Standardın ülkelerin coğrafî koşulları ve yapım teknikleri gibi faktörlere göre farklılık arz edecek bölümlerinin milli ek olarak düzenlenebilecek olan tamamlayıcı ulusal standartlarla birlikte kullanımının mümkün olduğu; ülkemizin büyük bir kısmının etkin deprem bölgesinde olduğu ve yapıların güvenli olması için önlemler alınması gerektiği dikkate alındığında, yapılarda kullanılan betonun kalite ve niteliği ile basınç dayanımı kabul kriterlerine ilişkin tamamlayıcı standardın hazırlanarak uygulamaya konulmasının zorunluluk arz ettiğinin anlaşıldığı,
Bu durumda, 132 sayılı Türk Standardları Enstitüsü Kuruluş Kanunu'nun anılan hükümleri uyarınca hazırlanarak uygulamaya konulan, ayrıca uluslararası ve bölgesel standart kuruluşları uygulamalarına paralel düzenlemeler içeren ve kamu yararı gözetilerek tesis edildiği görülen dava konusu düzenleyici işlemde üst hukuk normlarına, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, somut davada iptali istenen TS 500/T3 Standardının önceden dava konusu edilen TS 13515 Standardının EK-B1 maddesine atıfta bulunduğu; temyizen incelenen Daire kararının Danıştay Savcısının görüşü doğrultusunda verildiği; Danıştay Savcısının görüşünde, ülkemizde inşa edilen yapıların büyük bir bölümünde taşıyıcı sistemin betonerme olduğu, ülkemiz topraklarının % 98'inin deprem kuşağında bulunduğu, bu durumun betonda nitelik denetimi ve kabul koşulları yönünden belirlenecek standart ve kriterlerin önemini ciddi manada arttırdığı yönünde tespitlere yer verildiği; bu tespitlerin isabetli olduğu; ancak, bu belirlemelerin iptalini talep ettikleri düzenleme ile bağlantılı olmadığı; TS EN 206 Standardının Avrupa Standardı statüsünde olduğu; bu standardın uygulanmasına yönelik tamamlayıcı milli standardın 18/06/2014 tarih ve TS 13515 standart adı altında yayınlandığı; sonrasında bunun iptal edilerek yerine 28/01/2019 tarih ve TS 13515:2019 Standardının kabul edildiği; TS EN 206 Standardı ve TS 13515 Standartlarının birlikte kullanıldığı; temelde hukuka aykırılık iddialarının bu standartların farklı bölümlerinde betonun kalite kontrolü ile ilgili farklı seviyelerin tanımlanması gerekçesine dayandığı; doğası gereği betonun sabit bir dayanım kalitesinde üretilmesinin imkan dahilinde bulunmadığı; bu nedenle, betonun harmanından alınan numunelerden ölçülen basınç dayanımının değerinin en fazla %5'inin, ilgili beton sınıfına ait karakteristik dayanım değerinden düşük olmasının kabul edildiği; nitekim, betondan alınan tüm numunelerin tamamının karakteristik dayanım değerinden yüksek sonuç vermesinin mümkün olmadığı; iptali talep edilen ek Standartta, TS EN 206 Standardında beton uygunluk değerlendirmesi ile ilgili yeterince açık düzenlemeler bulunmasına rağmen, farklı düzenlemelerin öngörüldüğü; TS EN 206 Standardında, tek numunede fck-4 kontrolü yapıldığı ve 2 ve daha fazla deney sonucunda ise uygunluk değerlendirme koşulunu fck+1'e çıkarıldığı; dava konusu Standarda göre ise, tek numuneden alınan sonucun fck'yı sağlamasının öngörüldüğü; betondan alınan her numunenin fck'nın üzerinde basınç kontrolü sağlamasının istatistik bilimine uygun olmadığı; başka bir anlatımla, betondan alınan her numunenin %100 oranında, güvenlik derecesini sağlamasının istendiği; bu yaklaşımın istatistiksel olarak mümkün olmadığı; dava konusu standardın bu kabulünün standardın amacıyla da bağdaşmadığı; aynı şekilde iptali istenen standartta, betonun uygunluk değerlendirmesinde uygulanacak kriterlerin yükseltilmesi amacıyla, neredeyse beton üretiminden ardı ardına numune alınmasının öngörüldüğü; numune alma sıklığının diğer uluslararası standartlardaki değerler dikkate alınarak 100 m3'te bir olacak şekilde düzenlenmesinin daha yerinde olacağı; aksi takdirde, her şantiye dökümünde arka arkaya iki mikserde bile fck+1 değerinin aranmış olacağı; bunun betonun karakteri ile bağdaşan bir uygunluk değerlendirmesi olarak kabul edilemeyeceği; dava konusu TS 500/T3 Standardı hazırlanırken davalı idarelerden Türk Standardları Enstitüsünün istemi üzerine hazırlanan görüş yazısında da, bu iddiaların dile getirildiği; dosya kapsamında, alınan bilimsel görüşlerde de bu savlarının doğrulandığı belirtilerek, Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idarelerden Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından, Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş olup, diğer davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 23/05/2019 tarih ve E:2015/173, K:2019/4329 sayılı kararının ONANMASINA,
3.Kesin olarak, 04/03/2021 tarihinde, oybirliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi